Bölüm 1

3K 103 79
                                    

Keyifli okumalar 🎶

Yorum ve vote atmayı unutmayın

Yoongi, uyandığında hala geceden kalma baş ağrısı ile yataktan kalktı. Nasıl buraya geldiğini bile hatırlamıyordu. İçkiye bünyesi aslında yatkındı fakat dün ki yarıştan sonra çocuklarla Bangtan'da kafayı iyi bulmuşlardı. Dünden kalma üstünde adeta önü arkasına, arkası önüne dönmüş olan beyaz tişörtüne bir bakış atıp hemen onu düzeltti. Bu sırada altındaki dar kot gözüne takılmıştı, aslında sevmezdi dar şeyleri ve rahatına düşkün biriydi. Tabi ki sadece yakıştığını düşündüğü için katlanıyordu bu kanser eden pantolonlara, hemen düğmeyi ve fermuarı açıp çekiştirerek odanın bir köşesine fırlatıp karşısındaki duran beyaz dolaba adımlamıştı.

Oda ağırlıklı olarak beyaz mobilyalarla döşeliyken, odanın rengi kum bejiydi. Sanırım odadaki en renkli şey yerdeki siyah halıydı. Dolaptan aldığı gri eşofmanı giyip rahatladığını hissettiği için gülümsedi fakat başındaki ağrı yerini belli edince yüzünü yeniden eşkitmişti. Odanın kapısını açıp çıktığında

"Günaydın" sesiyle baş ağrısı bir kat daha artan başını sesin yönüne çevirip

''Kapa çeneni!'' diye sitem etti.

''Birde bana bir şey olmaz diyordun hyung.'' 

Alay ederek gülen Jungkook'a ters bir bakış atıp merdivenlere yönelmişti. Aşağıdaki koyu muhabbeti buradan bile duyabiliyordu ya da şuan baş ağrısından kulakları fazla hassaslaşmıştı. Merdivenden inip barın aşağı kısmına ulaştığında koltuklarda sohbet eden çocukları es geçip -aklınca sesten kaçmaya çalışıyordu- bar masasında duran yiyeceklere adımladı.

Jimin ve Jungkook merdivende bir şeyler fısıldaşırken; Hoseok, Taehyung siyah büyük deri koltuklarda Jin'in kötü espirilerine delicesine gülüyorlardı. Yoongi ise bu sırada bar kısmında bir şeyler atıştırırken bar kapısından giren Namjoon'u görüp ona dönmüştü. Namjoon sağ elini kaldırıp 'gel' dercesine salladıktan sonra Jin'lerin oturduğu büyük koltuklara gitmişti. El işareti ile Jimin, Jungkook ve Yoongi'de koltuklara yönelmişti.

***

 ''Mekanına çağırdı.'' diyerek başlamıştı söze Namjoon.

''İçim hiç rahat değil.'' diyip sözünü kesmişti anında Hoseok.

Bay Kim'in işini büyütüp bugünlere gelmişlerdi. Yani şimdi yeraltı işlerini çocuklar yönetiyordu. Yer altında bulunan her haltta bunları görebilirdiniz fakat işin içine uyuşturuyu girdiği vakit işin şekli değişirdi çünkü hiç biri uyuşturucudan haz etmezlerdi. Onun nasıl bir pislik olduğunu biliyorlardı ama mecburen yeraltında en çok para kazandıran şey uyuşturucu olduğu için satmak zorundalardı. Ne kadar bu pislikten para kazanmak istemeseler de en çok parayı uyuşturucudan kazanıyorlardı. Ki zaten yeraltında da çocuklardan başka kaliteli uyuşturucu satan da yoktu. Yani kim uyuşturucu almak istese mecburen Bangtan'ın kapısını çalıyordu. Dostu da düşmanı da...

''Benimde hyung. Adamlara hiç güvenmiyorum.''  diye Hoseok'u onaylarcasına konuştu Taehyung.

Aslında iş basitti. Ellerindeki uyuşturucuyu adamlara verip paralarını alacaklardı ama karşı taraf pek tekin adamlar değillerdi. Genellikle istediklerini alıp karşı taraftan kurtulduklarını duymuşlardı. Yani bu işin tamamlanması için taraflardan birinin işin sonunda mutlaka ölmesi gerekliydi. Şuana kadar onlarla bir iş yapmamış olsalar da duyduklarından dolayı onların mekanlarına gitmek tehlikeli gözüküyordu. Eğer önlem almazsalar sadece paralarından değil canlarından bile olabilirlerdi.

Mercy | MYGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin