Mercy | MYG

Bölüm 26

Keyifli Okumalar 🎶

Yazar'ın Anlatımından;

Jimin ve Yoongi'nin arası, Yoongi Yun'u yetimhaneden alıp kızı olmasına izin vermesinden sonra artık eskisinden bile iyi olmuştu. Birbirlerinden herhangi bir özür dileme ya da açıklama yapmamış olsalar da Yoongi, Jimin'in yanından her ayrıldığında vedalaşmak için sarılmasından belli oluyordu.

Bu süreç boyunca Jimin hastanede yatmaya devam ediyordu. Artık rahat bir şekilde oturabiliyor fakat hala desteksiz bir şekilde yürümekte ve hareket etmekte zorlanıyordu.

Acıları hala tamamen geçmemesine rağmen buradan sıkılmış ve her fırsatta buradan gitmek yada kaçmak için girişimlerde bulunuyordu.

Çocuklar onu hastanede biraz daha tutabilmek için yasak olmasına rağmen odasına oyun konsolu, dizüstü bilgisayar ve bir sürü atıştırmalık getirmişlerdi. Yatmaya devam ettiği hastane odası adeta onun için yeniden tasarlanmıştı.

Yatağı hemen pencerenin yanında olduğundan dışarıyı izliyordu ve şuan yeniden canı çok sıkılmıştı. Az önce oynadığı oyunu bilgisayara karşı kaybetmiş ve kaybettiği için olaydan haberi dahi olmayan Min Hee'yi suçlamıştı.

Min Hee'yi cep telefonundan aramış; "Yürürken destek aldığım çubukları o kadar uzağa koymasaydın ben bu oyundan yenilmezdim. Her şey senin suçun." diyerek kapatmıştı. Bir anda uğradığı şokla şaşıran Min Hee bir şey olduğu konusunda endişelenip hemen Jimin'in odasına gitmişti.

Odaya girer girmez Jimin'in kendi kendine konuştuğunu görmüş sessizce söylediklerini dinlemeye kadar vermişti.

''Tuvalete bile gidemiyorum şu kız yüzünden.'' diye kendi kendine hala Min Hee hakkında konuşuyordu Jimin. Min Hee ona laflandığını anladıktan sonra kızaran yanaklarına soğuk ellerini götürerek Jimin'e cevap vermek için yanına yürümeye devam etmişti. Hala Min Hee'nin odada olduğumdan haberi olmayan Jimin tam çekmeceden Jungkook'un oraya gizli gizli koyduğu jelibonlardan almak için elini atmıştı ki odada başka bir ses duyunca şaşkınlıkla arkasını döndü.

''Bu yüzden sürekli kontrole geliyorum ya.'' diyerek elini çekmeceye daldırmaya çalışan Jimin'i göz hapsine alarak konuşmaya devam etti. "Jimin sana bunları yeme dedim senin için şuan çok zararlı." diyerek Jimin'in çekmeceden almaya çalıştığı jelibonları eline alıp bir çırpıda çöpe attı.

"Bunlar dışında bir isteğin varsa yardımcı olabilirim." diyerek gözleriyle çöpü göstermişti.

Min Hee odaya girdiğinden beri konuşmadığını yeni fark eden Jimin, gözlerini kızın üzerinden çekip dışarı çevirdiğinde ''H-hayır, yok. Sadece buradan çıkmama yardım et yeter.'' Kekeleyerek konuşmasına anlam vermemişti Jimin.

"Bunu daha öncede konuştuk hatta yaklaşık olarak beni yirmi dakika önce çağırmıştın ya işte o zaman da konuşmuştuk henüz tam olarak iyileşmedin vücut içinde oldukça fazla kırık kemiğin var ve büyük bir ameliyat atlattın öyle hemen iyileşmeyi bekleme." demiş kollarını göğsünde birleştirerek Jimin'e doğru iyice yaklaşmaya başlamıştı. "Hem sen her ne kadar iyileştiğini sansan da yaraların daha çok taze."

"İyiyim diyorum sa..." Cümlesi yarıda kesilmişti. Bunu başkası değil göz göze geldiği gözler yapmıştı.

İstemediği sözler duyduğu için bir andan kafasını camdan çevirmiş ve tam dibinde duran Min Hee'yle göz göze gelmişti. Kalp ritmini gösteren makinenin birden sesi değişmiş kaç gündür yavaş ilerleyen makine bir anda ritmini değiştirmiş, sesi çoğalmıştı.

Makinenin sesinin değişmesine karşılık şaşıran ikiliden biri donup kalmış, diğeri ise 'Jimin'e bir şey mi oldu' korkusuyla makineyle ilgilenmeye başlamıştı.