Bölüm 12

630 54 33
                                    


Keyifli Okumalar 🎶

Yorum ve vote atmayı unutmayın ❤️

Yoongi'nin Anlatımından;

Bar dolmaya başlamış, şimdiden kafayı bulup dans etmeye başlamışlardı.

Kucağımda sesi gram sevmeyen ama artık alıştığını düşündüğümden ağlamayıp onun yerine sanki içime girmek istercesine bana sarılan ses yığını vardı.

Sarılarak sesten saklanmak istiyordu sanırım. Zaten ne istediyse yaptırdığını bildiğimden artık uğraşmıyor ona göre hareket ediyordum.

Hafif kafamı eğip onun kulağına yaklaştım. ''Korkma. Buradayım." dedim.

Sesimi duyduğu gibi kafasını kaldırıp benimle göz teması kurdu ve gülümsedi. Yeni fark ediyordum sağ yanağında ufacık bir gamzesi vardı. Zaten güzel olan gülüşü gamzesiyle birlikte iki katı güzel oluyordu.

Sanki iyi olduğunu onu merak etmemi söylemek ister gibi bakıyordu. Ya da ben böyle bir anlam çıkarmak istedim. Ellerini yükselen sese karşı daha da sıkılaştırdı ve kafasını yasladı.

Namjoon, Kai'yi arayıp onu buraya davet etmişti ve kesinlikle bende burada olmalıydım. O yüzden ses yığınında sessizce yanımda durması çok işime geliyordu.

Bazen beni anladığını bile düşünmeye başladım bu yaramazsın. Dışardan çok uslu gibi görünse de gerçekten çok yaramazdı. İstediği olmadığı zaman dünyayı bana dar ediyordu.

Zaten o benim için biraz uslu durursa bende onun için erken ayrılacaktım masadan.

"Biraz sabret tamam mı?"  diyip kafasını öptüğüm sırada özel konuğumuz ve yanındaki kadını kapıdan girerken görmüştüm.

Jin Hyung ve Namjoon onları yanımıza getirmek için yanlarına gitmişlerdi.

Bu sadece ilk kez geldiklerinden ve  bizim davet ediyor olmamızdan böyle bir şey oluyordu. Yani bundan sonra gelirse böyle bir şey beklememeliydi bizden.

Yanımıza gelip kafa selamı verip oturmuştu. Siyah gömlek ve siyah bir pantolon kolunda ise pahalı bir markanın saati vardı. Ayrıca saate uygun kollarında zincirden bileklikler bulunuyordu.

Yanındaki kadının ise üzerinde kırmızı kısa dar bir elbise vardı. Buradan belliydi Kai'nin sürtüğü olduğu.

Suratında akmış bir makyaj silinerek düzeltilmeye çalışılmış ama pek becerilmemiş sanırım. Saçları ise dipleri siyah uçlara doğru sarıya dönüyordu. Ah! Dipleri siyah uçları sarı olan saçlarının dip boyası geldiği 500 metre öteden belli olurdu. Ama galiba bu kadın ya kör ya da umursamazın tekiydi.

Namjoon ve Jin Hyung onları bizim için özel olan köşeye siyah deri koltuklarımıza getirmişlerdi. Kai yanımıza geldiği an onunla göz göze gelip sadece baş selamı vermiştim. Göz temasımızı bozmadan;

"Lider ya sensin ya da lideriniz ortaya çıkmama konusunda baya korkak."  diye konuşmayı başlatmıştım. Çünkü cidden haz etmiyordum. Bu yüzden iş yapmak yerine ağzının payını verip postalamak istiyordum.

Ama nedenini anlayamadığım bir şekilde çocuklar onların çetesiyle iş yapmak istiyorlardı.

"Bizde kural iş yapmak isteyen gider işini yapar. Lidere iş bitince hesap verilir." dedi ve devam etti. "Sizinle iş yapmak isteyen benim ve tüm sorumluluk bana ait."

Mercy | MYGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin