۸

4K 296 58
                                    

'gece biter, sabahlarız, nedir bizi üzen?'

"Evet, beni de Adsay doğurdu zaten. Bazen beyin yerine pamuk şeker taşıdığını düşünüyorum Hazal."

Hazal yanındaki kıza gözlerini devirdi. Tam karşı çıkacakken öğretmeninin derse başlama sesiyle durakladı.

Balın, Cemre'nin çok beğendiği o yazısıyla tahtaya şiir yazmaya başladı.

"Belki de kantinci abladır."

Bu sefer gözlerini deviren Cemre olmuştu. Arkadaşının kafasına sesli bir şekilde vurmamak için kendini zor tutuyordu.

" Kadın telefon kullanabiliyor mu sence? İmkanı olsa mektup yazmaya devam edecek."

Hazal onu mırıltıyla onayladı.

"Mete olabilir mi? Tamam ortak karar vererek devam etmediniz ama belki fikrini değiştirmiştir."

Genç kız kafasını onaylamazcasını salladı. Mete olmadığını düşünüyordu. Hayır, Mete olmadığına emindi. Çünkü Mete ona asla öyle hissettiremezdi.

"Cemre, Hazal. İsterseniz dedikodunuzu hep beraber yapalım."

Cemre, Balın'ın sesiyle gözlerini onu sabitledi. Bu kadın her gün daha çok güzelleşmeyi nasıl başarıyor, diye düşündü.

" Olur hocam."

Balın, Hazal'ın onaylamasına göz devirip ikisine de tahtaya bakmalarını söyledi.

Rahatı Kaçan Ağaç

Tanıdığım bir ağaç var
Etlik bağlarına yakın
Saadetin adını bile duymamış
Tanrının işine bakın.

Geceyi gündüzü biliyor
Dört mevsimi, rüzgarı, karı
Ay ışığına bayılıyor
Ama kötülemiyor karanlığı.

Ona bir kitap vereceğim
Rahatını kaçırmak için
Bir öğrenegörsün aşkı
Ağacı o vakit seyredin.

(Melih Cevdet Anday)

Cemre, okuduğu şiirle istemsizce gülümsedi. Edebiyatı seviyordu, Balın'ın öğretmenlik yaptığı dersi daha çok seviyordu. Kadın, işinde o kadar tutkuluydu ki, hayran olmadan edemiyordu.

Dersi dikkatlice dinlemeye başladı.

---

Cemre:

Acaba sana hangi renk yakışıyor?

Biliyor musun, eninde sonunda bana elle tutulur bir şey vermek zorundasın.

Çünkü bir belirsizlikle konuşamam.

Bilinmeyen:

Bir belirsizlikle konuşmuyorsun Umay.

Sana belirsizliğin korkusunu hissettirmiyor olmalıyım.

değil mi?

Cemre:

Bilmiyorum.

Bu beni tatmin etmiyor.

Ayrıca bana Umay deme. Adım, sana Cemre.

Bilinmeyen:

Umay ismini hep daha çok sevdim.

Çünkü anlamı* da sende hissettirdiği de özel.

Cemre:

Sana bir şey hissettirmemeli.

Bana bir şey vermen gerekiyor.

Bir boşlukla konuşamam.

Bilinmeyen:

Ben buradayım.

Neden hissetmiyorsun beni Cemre?

Bir boşluksam
neden gülümsüyorsun?

ya da neden bu kadar canım yanıyor?

Cemre:

Çünkü bu doğru hissettirmiyor.

buna devam etmemeliydim.

Bilinmeyen:

hayır, Cemre.

etmelisin.

çünkü sana bir kitap vereceğim.

rahatını kaçırmak için

ve bir öğrenegör aşkı.

seni o vakit seyredeceğim

*Umay: Türk mitolojisinde doğum ve bereketin sembolü olan en önemli kutsal varlık, tanrıçadır.

Yanlış? (g x g)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin