۳۹

2.9K 209 38
                                    


'beni nası' bu hâle getirdi
aşk acaba böyle bi' şey mi?'

Cemre

Cemre yastığının altında hissettiği titreşimle gözlerini araladı. Göz kapakları açılmamak için direniyordu. Zorlayıp gözlerini açtığında ilk olarak boynundaki ağırlığı ve bacaklarına sarılmış bacakları fark etti. Balın'ın çıplak bedeniyle tamamen temas halindeydi. Yattıkları hale gülümsedi. Çok sıcak olduğunu fark etmişti ama bu sıcaklık onu bunaltmıyordu.

Sevgilisini uyandırmamaya çalışarak hafifçe geri çekildi. Balın'ın uykusunun ağır olduğu biliyordu ama yine de temkinli davranmak istemişti. Geri çekilmesiyle açığa çıkan yüzündeki karışmış sarı saçları parmaklarıyla yüzünden çekti. Gördüğü görüntüyle gülümsedi.

Sakince uyuyan Balın en sevdiği manzaralardan biri haline gelmişti.

Bir süre onun yüzünü ezberlercesine izledikten sonra yastığının altından tekrar gelen titremeyle gözlerini çekti. Balın'ı rahatsız etmeden telefonunu aldı ve ekrandaki iki mesajı gördü. Mesajlardan birinde Mete'nin adını görmesiyle istemsizce gözlerini devirdi. Umursamayarak ilk annesinden gelen mesajı açtı.

Annem:

Yola çıktığınızda haber ver. Akşama da plan yapma, beraber olalım.

Mesajın son kısmı Cemre'ye çok şüpheli gelmişti. Annesinin bir şey konuşmak istediği belliydi ve bu Cemre'yi germişti. Yine de bir şey demeyerek 'tamam' yazıp gönderdi. Diğer mesajı açtı.

Mete:

Cemre, sabrımı tüketiyorsun. Ya yardım edersin hiçbir şey fark edilmeden hallederiz ya da batarız. Unutma, bu işte birlikteyiz. Hep öyleydik.

Okuduğu saçma mesaja gözlerini devirdi. Mete'ye gerçekten uyuz olmaya başlamıştı ve ne kadar umursamamaya çalışsa da başına bela olabileceği düşüncesi onu rahatsız etmişti. Yine de en azından bir süre bir şey yapamayacağını bildiği için erteleme kararı aldı ve cevap vermeden telefonu kapattı.

Balın'ı uyandırması gerektiğini, çok geç olmadan yola çıkmaları gerektiğini biliyordu ama sevgilisini uyandırmak istemiyordu.

Keşke, diye düşündü. Keşke, tek işim onu izlemek olsa ve saatlerce sadece onu görsem.

Artık uyandırması gerektiğine karar verip yaklaştı sevgilisine.

"Balın..."

Yavaşça fısıldadı ona doğru. Onun ismini söylemeyi çok seviyordu. İsmi her dudaklarından çıktığında heyecanla titriyordu bedeni. Onun, ismine bile aşıktı.

Hafifçe kıpırdayan ama uyanmayan kadına gülümsedi. Yüzüne yaklaştı ve şakaklarından başlayarak bütün yüzünü küçük öpücüklerle dolaştı. Onu hissetsin istiyordu, dudaklarından onu anlasın, sevgisine şahit olsun istemişti.

Sonunda yüzünde gülümsemeyle uyanan Balın ile geri çekildi.

"Günaydın."

Balın'ın bir şeyler mırıldanıp tekrar boynuna gömülmesiyle seslice güldü Cemre. Yorgun olduğunu anlayabiliyordu çünkü hava aydınlanana kadar durmamışlardı. Sevişmişler, sonra saçma ve alakasız konulardan dakikalarca konuşup tekrar sevişmişlerdi.

Yanlış? (g x g)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin