Yanlış? (g x g)

۲۶

'gerçeksen başka kalpte, bana kaldı hayalin.'
•
Balın

Genç kadın dakikalardır yaşanan hiçbir şeyi anlamıyordu. Sanki kulaklarında bir şey çınlıyordu ve duymasını engelliyordu.

size olan sevgimi ve saygımı, aptal bir aşkla karıştırdım hocam.

Kulakları daha da çınlıyordu. Gözleri de bulanıklaşmıştı. Sanki o anı yaşamıyor gibiydi, bulanık bir pencereden izliyordu.

üzgünüm.

Sonra bir anda kendine geldi ve boşluğa baktığını fark etti. Cemre, öğrencisi, ona bir şeyler itiraf eden öğrencisi baktığı yerde yoktu.

Gittiğini bile fark etmemişti kızın. Bedenini hareketlendirip aşağı doğru koşmaya başladı.

Aptal bir aşk, öyle demişti Cemre ona.

Ne aşkı diye düşündü Balın. Benim benliğimi oluşturan bu aşk mı, hangisi dedi kendi kendine.

Bahçeye çıktığında gözleriyle Cemre'yi aradı. O yoktu, yağmur yağmaya devam ediyordu.

Ne aşkı diye düşündü, aşık mıydı Cemre ona?

Olamazdı, hiçbir ihtimali yoktu bunun. Çünkü imkansızdı, imkansız olduğuna inanmak delirmesini engelliyordu.

Yağmur o kadar şiddetli yağıyordu ki, Cemre kadar ıslanmıştı. Hazal da ortalarda görünmüyordu.

Onun şaşkınlıktan bayılma derecesine geldiği anlarda Cemre'nin kaçtığını ve Hazal'ın da arkasından gittiğini düşündü. Yine de Hazal'a nerede olduğunu soran bir mesaj attı.

Cevabı beklerken daha da üşümemek ve eşyalarını almak için içeri girdi. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu, ne hissettiğini bilmiyordu.

Heyecanlı değildi, inanamıyordu bile. Sadece kafası karışıktı, anlamlandıramıyordu hiçbir şeyi.

Titreyen telefonuyla dakikalardır izlediği çantasından gözlerini çekip telefonunu açtı.

Hazal:

Cemre'nin arkasından gittim, koşarak eve gittik. Kendisini eve kapattı.

Derin bir nefes aldı. En azından endişesi geçmişti, Cemre'nin nerede olduğunu biliyordu artık. Artık sadece düşünebilir ve kendini yiyip bitirebilirdi.

Evine girdiğinde hiç yapmadığı bir şeyi yapıp bütün eşyalarını yere fırlattı ve kendini yatağa attı.

Size olan sevgimi ve saygımı, aptal bir aşkla karıştırdım hocam.

Ne aşkıydı bu, nasıl bir aşktı?

Düşünmekten kafayı yiyecek hale gelmişti. Cümleyi defalarca döndürmüştü dilinde hala anlamıyordu.

Cemre, Balın'a aşık mıydı yoksa aşık olduğunu mu sanmıştı?

Bedenini kontrol edemeden, içinden geldiği gibi telefonunu eline aldı ve Cemre'nin sohbetine girdi. Karar vermişti, engeli açacaktı. Çünkü ona bir şekilde ulaşması gerekiyordu, onu bir şekilde anlaması gerekiyordu.