'ölümü göze almış gibi öp beni'
•
Cemre'nin Ağzından
"Yuh!"
Hazal'ın bağırmasıyla irkilerek ona döndüm.
"Ne bağırıyorsun, yanıyordum senin yüzünden."
Kafasını yatarak baktığı telefonundan kaldırıp ağzı açık bir şekilde bana döndü. Şaşkın bir şekilde bakıyordu.
"Striptizciler yılda ne kadar kazanıyormuş biliyor musun?"
Söylediği şeye gözlerimi devirip oynadığım oyuna geri döndüm.
"Ne kadar kazanıyormuş?"
Kulağıma doğru yaklaşıp sanki çok gizli bir şey söylüyormuşcasına fısıldadı.
"Yılda iki buçuk milyona kadar kazanabiliyorlarmış."
Ne kadar umursamasam da duyduğum sayıyla şaşkınca ona döndüm. Hala ağzı açık bir şekilde önündeki masayı izliyordu.
"Yuh. İyi kazanıyorlarmış ha."
Kafasını sallayarak onayladı. Şu an striptizci olmayı düşündüğü o kadar belliydi ki. O hala masayı izleyerek düşünürken kafasına vurdum.
"Striptizci olmayı mı düşünüyorsun Hazal? Okulda? Tam olarak matematik dersine girmeden beş dakika önce."
"Yani... Çok güzel olmaz mıydı? Cemre düşünsene, iki sallanıp bir sürü para kazanırdık."
Matematik hocasının sınıfa girmesiyle oynadığım oyundan çıkıp tekrar Hazal' döndüm. Hocaya dünyanın en korkunç şeyiymiş gibi bakıyordu.
Hazal'ın matematikten nefret ettiği ve hocaya bunu sürekli yansıttığı için yaşlı başlı adamla kanlı bıçaklı olmaları bütün okulca bilinen bir gerçekti. Adamı defalarca matematiği bu kadar kurcalamamızın mantıksız ve karmaya aykırı olduğuna ikna etmeye çalıştığı için defalarca dersten atılmıştı.
Elbette ki bunları anırarak izlemiştim.
"Hım, çok güzel olur. Sen yarın erken kalk başla, ben Balın'ı ikna edip geliyorum arkandan."
Gözlerini devirmesini umursamayıp hocaya döndüm. Üç saniye önce gelmiş olmasına rağmen çoktan soru çözmeye başlamıştı.
Şahsen Hazal'a katılıyordum.
Dersin zerre ilgimi çekmediğine karar verip yüzümü saklayarak telefonumu elime aldım.
Sevgilimi özlemiştim.
Kamptan döneli bir hafta olmuştu. Kamp, tam anlamıyla bir sınav kampıydı. Adsay sınav çözmekten nefes alacak vakit bile bulamayacağımıza emin olmuştu, gezememiştik bile. Ben ne kadar yoğunsam Balın da o kadar yoğundu. Onu sadece gece gizlice girdiğim odasında ve denk geldiğimiz sınav salonlarında görmüştüm. Elbette her gün onunla uyumuştum ve elbette onun gözetmen olduğu sınavda, onu izlemekten hiçbir şey yapamamıştım.
Ne yazık ki ikimiz de odaya döndüğümüzde yorgunluktan bayıldığımız için çok fazla vakit geçirememiştik ama ona sarılarak uyumak bile benim için yeterliydi. O kadar alışmıştım ki kamptan döndüğümüzden beri doğru düzgün uyuyamıyordum. Onun kollarının arasında uyumak, şu zamana kadar yaşadığım en rahat hislerden biriydi. Kollarını belimde hissetmek, saçlarının saçlarıma karışması, uykusunun arasında bazen mırıldanması, yanımda olduğunu her saniye hissetmek... Yıllardır bahsedilen o cenneti, dünyada tanımak gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlış? (g x g)
Romanceöğretmenxöğrenci textingimsi Bilinmeyen: -Cemre, sana çıkan tek yolumu kapatma lütfen. -Sana beslediğim duygularda boğuluyorum. -Garip kısım ise bazen bu durumda mutluluğu buluyorum, canımı yakmıyor. -Beynim utançla beni cezalandırırken o duyguları...