3♡

2.7K 299 90
                                    

Valla çok saçmalıyor olabilirim kusura bakmayın okuyun geçin sadece JALSNDLND kafanıza göre yani

Bang Chan

  Sabah telefonun alarm sesiyle uyandım. İlk iş günüm. Her zamanki gibi yatağımda biraz uzanıp tavana baktım. Ayağa kalkıp tuvalete ilerledim ve her zaman yaptığım şeyi yüzümü yıkadım. Hayatım çok düz ve boştu. Ne bi aksiyon var ne bi macera. İnsan illa hayatta aksiyon ister ama benim hayatım işte dümdüz.

  Tüm işlerimi hallettikten sonra evden çıktım ve kafenin yolunu tuttum. Kafeye geldiğimde Felix içerde hazırlanmıştı bile. Hemen içeri girip yanına gittim. "Vayy erken gelmişsin."dedim. "Ben erken gelmedim,sen geç kaldın."dedi. "Nasıl ya tam zamanında geldim."diyip kolumdaki saate baktım. Cidden biraz gecikmişim. Ben de hazırlandım. Müşteriler gelmeye başlamıştı.

♡♡♡♡♡♡♡♡

  Saat akşam 19.30 olduğunda kafe kapanmıştı. İşten çıktığımızda Felix direkt eve gidip uyuyacağını söyledi. Çok fazla uyuyor bu çocuk.

  Evime doğru giderken aklıma Seungmin geldi. Acaba yine kayalıklarda mıdır diye düşündüm. Ve istemsizce ayaklarım o tarafa doğru gitmeye başladı. Gitmeden önce markete uğradım. Sandiviç ve çilekli süt aldım. Eğer ordaysa ona verecektim.

  Sahile geldiğimde gözüm onu aradı. Göremedim. Eve gitmek için hareketlendiğimde en uzaktaki kayalıkta oturmuş denizi izleyen çocuğu,Seungmin'i gördüm. Anlamsızca sırıttığımı fark ettiğimde hemen eski moduma döndüm. Ona doğru yürümeye başladım. Yanına geldiğimde bu sefer beni fark etmedi. Yorgun,mutsuz ve dalgın gözüküyodu. O sessizlikte karnının guruldamasını duydum ve iyice yaklaşıp yanına oturdum.

  Bi anda oturmamla korkmuş yerinden sıçramıştı. "Yine n-niye geldin? N-ne istiyosun benden?"dedi. Oturmasını söyledim. Oturmadı. Poşetteki sandiviçi gösterip bir daha oturmasını söyledim. Küçük bi çocuk gibi ses çıkarıp oturmuştu. Gözlerini poşetten çekmiyordu. Çok tatlıydı. Poşeti ona verdim. Gülümsedi. İlk defa gülümsemesini gördüm. O çok güzel ama kim ona böyle davranmışsa yüzünde hep yaralar var.

  Sandiviçini yemeye başladı. O yerken çilekli sütü açıp ona uzattım. Bana şaşkınca bakarken"Bu ne?"demesiyle ben daha çok şaşırdım. Çilekli sütü bilmiyor muydu? "Çilekli süt,tadı güzeldir içmelisin."dedim ve gülümsedim. İlk defa birinin bana güvenmesini istiyordum. Ve ilk defa birini korumak istiyordum.

   "Bana kim olduğunu anlatacak mısın? Yoksa ilk ben mi anlatayım."dedim. Bir şey demeden sandiviçinden minik bi ısırık aldı. Ona güven vermek için sanırım ilk ben kendimi anlatmalıydım. "Ben Chan,ismimi dün söylemiştim zaten ama unutmuş olabilirsin. Kendimi anlatmakta pek iyi değilimdir. Ben..."devamını getiremedim. Ben bile kim olduğumu bilmiyorum. Bana devam et bakışı atan Seungmin'e baktım. Bir şey diyemedim ve bakışlarımı denize çevirdim. "Kendini tanıtmak zorunda değilsin. Sıkıntı değil ama sana bir şey sormak istiyorum."dediğinde ona baktım.

  "Bana niye yardım ediyosun? Yani bana yemek veriyosun,benimle konuşmak istiyorsun. Niye?"dedi. Aslında doğru bir şey sormuştu. Kimsenin umursamadığı bir çocuğa niye yardım ediyorum ki?

  Bir cevap veremediğim için ordan uzaklaşmıştım. Giderken arkama dönüp ona baktığımda üzgün gözüküyordu. Ayrıca yeni fark ediyorum,dün verdiğim hırkayı giymiş. Yine anlamsızca gülümsedim ve evime doğru yürümeye başladım...

Yine saçmaladım kesin. Valla ne yazdığımı ben de bilmiyom KAŞDNSŞND
Neyse sonraki bölümde görüşürüz♡

algophobia~chanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin