14♡

1.7K 188 76
                                    

Evvveet geldik merakınızın bitiş bölümüne çok uzatmıyım okuyun siz<3

Bang Chan

"Hazırım."

  Dediğiyle kalbim daha da hızlanmıştı. Kafamı salladım ve konuşmasını bekledim. Bi kaç kez yutkunup manzarayı seyretmişti. Sonra arkasına yaslandı. Ağzını aralamasından başlıycağını anladım ve ben de arkama yaslandım.

"Ben daha dört yaşımdayken ailem beni sokağa atmıştı. Geceleri çok sessiz ve korkunç oluyordu. Her gün eve gidip kapıyı çalıyodum. Evimi özlüyodum. Ama açmıyolardı. Açsalar bile eve almıyolardı. Benim çocukluğumun yarısı sokaklarda geçti. Köpek ve kedilerle uyudum. Onlar en iyi dostlarımdı. Hala da öyleler. Bi abla vardı benden bir kaç yaş büyük onunla tanışmıştım bide. Ben,o ve sokaktaki hayvanlar hep birlikte geceleri kimsenin bizi görüp zarar veremiyceği yerler arıyıp bulup orda uyuyorduk. Ama sonra ben yedi yaşına geldiğimde sabah saatleri kayalıklarda otururken biri yanıma yaklaştı. Bi adam. Bana kendisinin babam olduğunu söyledi. Annem beni evden attığında babam iş için yurt dışındaymış. Ne ben babamı tanıyodum ne de o beni. Bana yardımcı olucağını söylemişti. Lanet olsun ki ben de inandım ve onunla birlikte gittim. Benimle birlikte olan bahsettiğim abla arkamdan sadece ağlamıştı. Onu tek bırakmıştım. Üzülmüştüm ama içimde babamın bana yardım ediceğine dair bi umut vardı naparsın işte."

  Derin bi nefes aldı ve masadaki su şişesini alıp hızlıca birkaç yudum aldı. Duyduklarım şimdiden içimi acıtmasına yetmişti ama biliyordum bunlar onun için bi hiçtir kesin. Küçük olaylardır. Ama anladığım kadarı ile sorun babasına başlıyor. Yani ilk baş düşmanım babası.

"Neyse,babam beni kendi evine götürmüştü. Annemin beni attığı eski püslü ev değildi orası. Daha büyük, daha pahalı duruyordu. Hafif mutlu olmuştum. Sonunda birinin bana yardım etmesi ve o kişinin babam olması beni mutlu etmişti. İlk başlarda bana iyi davranıyordu. Birkaç yıl iyi davrandı hatta baya uzun süre. Ama on beş yaşıma geldiğimde babam içmeye başlamıştı. Hergünüm dayaksız bitmiyordu. Her yerimde yaralar oluşmaya başlamıştı. Bir gün hayatımın dönüm noktası o gün işte. Babam beni bir yere götüreceğini söylemişti. Ben itiraz etmek istemiştim ama yine dövüceğinden korkmuştum."

  Büyük bi of çekti. Bedenini biraz öne eğdi ve dirseklerini dizlerine koydu. Eliyle saçlarını karıştırdı ve suyundan Bi yudum daha aldı. Hafif yanına kaydım ve elimle sırtını okşadım.

"Rahat ol."

  Demiş ve buruk bi gülümseme sunmuştum. Kafasını salladı ve derin nefes alıp konuşmasına devam etti.

"Araba ile yaklaşık iki saat sürmüştü yolculuğumuz. Geldiğimiz yere baktığımda babamın evinden daha büyük olduğunu fark ettim. Evin dışında bile altın kaplamaları vardı. Arabadan inip eve doğru yürüdük. Korkuyordum hemde çok. Daha çok küçüktüm bunları yaşamak için."

"Neyleri yaşamak için?"

  Bir şey demeden dolu gözleri ile gözüme bakmıştı.

"Her neyse devam et dinliyorum."

"Eve girdiğimizde hitmetliler bizi salona yönlendirmişti. Salona girdiğimizde bir adam tekli koltukta oturmuş ve yanındaki korumalara bağırıyordu. Bizim geldiğimizi görünce sustu ve ayağa kalktı. İlk bana baktı ve sırıttı. Sonra babama dönüp elini uzattı

'Hoşgeldiniz Bay Kim, çocuk bu sanırım. Hoşuma gitti. Uzatmadan anlaşmayı imzalayalım isterseniz.'

Adamın dedikleri daha çok korkmana neden olmuştu. Aynı bunları demişti. Babam kafasını salladı ve orda beklemem söyledi. Koltuğa oturdum ve gitmelerini izledim. Korumalar bana acırcasına bakıyordu. Yaklaşık on dakika sonra babam ve o adam salona geri gelmişti. Babam bana uslu durmam gerektiğini söyleyip gitmişti. Arkasından gitme diye bağırmak istedim ama karşımda duran uzun yapılı adam beni kolumdan tutmuş ve bir yere sürüklemeye başlamıştı. Büyük Bi yatak odasına geldiğimizde çok iyi anladım babamın bana yaptığı kötülüğü. Gözlerim dolmuştu. İçimdeki korku nefes almamı engelliyodu. Babam beni...b-beni başkasına satmıştı. İşte o gece hayatım bitmişti benim. Bir tek o gece değil her gece farklı adama satıyordu beni. Canım acıyordu. Sadece pazar günleri babamın evinde kalabiliyodum. Onda da yataktan çıkmıyordum daha doğrusu ağrıdan çıkamıyordum. Kendimi berbat hissediyodum ve sürekli ağlıyodum. Benden yaşça çok büyük adamların bana sahip olması kalbimi acıtıyodu. Hele ki babamın bana güven verip sonra o güveni yere atıp kırması daha çok acıtıyodu kalbimi. Babam beni sürekli satıyor, parasını alıp barlarda yiyor, eve gelince ise beni dövüyodu. On beş yaşındaki bi çocuk için fazla acı vericiydi tüm bunlar. Ben de isterdim yaşıtlarım gibi okula gitmeyi, gezmeyi, aşık olmayı, sohbet etmeyi, içimi dökmeyi ben de isterdim ama öyle bir şey hayatta olmazdı. Her doğum günümde babam beni daha pahalıya satıyordu. Doğum günlerimde bile düzgün bi şekilde evimde olamıyodum. İçimdeki acıyı azaltmak için kaçabildiğim zamanlar kayalıklara gidip bağırır, ağlar ne bok varsa yapardım. Artık alışmaya başlamıştım ama kendimi kandırıyodum."

algophobia~chanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin