500 okunmayı geçti cidden çok teşekkür ederim hepinize
Gece gece bölüm atıyorum yazasım geldi ayol
Bu arada medyadaki foto sonsuza kadar favorim olucak♡Bang Chan
Sabah uyandığımda Seungmin telefonu ile uğraşıyodu. Daha yeni alışmaya başlamıştı telefona. Arada hala yanıma gelip anlamadığı şeyleri gösteriyodu. Cidden bebek gibiydi.
Uyandığımı fark etmiş olucak ki bana baktı. Telefonu kapatıp komidine koydu ve vücudunu bana bakıcak şekilde döndürdü. Gözleri yüzümde geziniyordu. Hiç bir şey yapmadan,konuşmadan birbirimize bakıyoduk.
Açıkçası sonsuza kadar onu izleyebilirdim. Her ayrıntısı mükemmel bir insan. Elimi saçlarına götürüp okşamaya başladım. Kendisi söylemese bile bunun hoşuna gittiğini dışardan bakan herkes anlardı. Her bunu yaptığımda gözlerini kapatıyor ve mırıltılar çıkarıyordu.
Sonunda akıl edip "Günaydın~"demiştim yumuşak sesimle. Karşılık verip yüzüme yaklaştı ve yanağımı öpüp geri çekildi. Kafasını eğmişti. Yanakları pempe renginden daha çok pembe. Bu tatlı haline minik bi kahkaha attım. Bana bakıp hafifçe gülümsedi. Hep övüyorum ama Seungmin harika bi insan. Onu bu kadar üzen ve kötü yapan her neyse merak ediyordum. Eğer ciddi ise bu işin peşine düşücektim. Sevdiğimin canını yakan benim de canımı yakar. Benim canımı yakan cezasını çeker.
Yataktan kalktım ve Seungmin'i kucağıma aldım. Gözlerini büyütmüş bana bakıyodu. "Bıraksana beni be!"diye bağırmasıyla yatağa geri attım. "Hayvan bırak dedik fırlat demedik."diyip ayağa kalktı ve omzuma vurdu hafifçe. Gülmeden edemedim.
Bugün yapıcaklarım vardı. İlk öncr markete gidip bizimkiler gelince yememiz için bir şeyler alıcaktım. Umarım marketten boş cüzdan ile çıkmazdım. Bizim çocuklar yemeye düşkün oldukları için. Günde kaç şey tüketiyolar bi bilseniz. Marketten sonra evi temizliycem ve odaları kişi sayısına göre ayarlıycaktım. Seungmin benimle birlikte odamda kalırdı. E Felix zaten aşkısı Changbin ile kalır ona ayırdığım odada. Diğer dört salak da büyük yatak odası vardı orda kalır. Zaten oda büyük olduğu için iki yatak var ve ikiside altı kişi alabilcek büyüklükte. O kadar yani.
Tüm bunları hallettikten sonra Seungmin'in anlatıcaklarını dinliycektim. Günün hızla geçip sadece o saatin gelmesini istiyodum. Neler yaşadıklarını bilmek,acılarını anlamak istiyordum.
Kahvaltı için mutfağa indiğimizde klasik dolaptan çilekli süt ve sandiviç çıkardım. Yemeye başlamıştık sakince. Ama Seungmin bi anda miğdesinin bulandığını söylemişti. Yüzü beyazlamıştı. Hiç iyi görünmüyordu. Sandiviçimi tabağa bırakıp ayağa kalktım ve Seungmin'i yardımımla banyoya götürdüm. Klozete eğilmiş ve içini dökmeye başlamıştı. Biraz durup nefes aldı elimle sırtını okşuyodum.
"Chan...gider misin?"
"Seni böyle mi bırakıyım hayatta olm-"
"Chan git dedim!"
Sinirle bana bakıp bağırmıştı. İlk defa hemde. Şaşkınlıkla kafamı salladım ve çıkıp kapıyı kapadım. Öfkeli hali garip gelmişti. Tatlış bebek gitmişti sanki. Ama niye bu kadar sinirlenmişti ki?
İçerden ağlama sesleri geldiğinde kapıyı tıkladım. "Lütfen gelme,git."demişti kısık sesiyle. Zar zor duymuştum. Üzülüyodum. Sorun neydi? Hasta mıydı hala yoksa bir şeyi dert mi etmişti? Off hiç bir şey anlamıyorum. Beynimde sorular var ama soruları yanıtlayan yok.
Yaklaşık yarım saat sonra şiş gözleri ile kapıyı açmış ve bana sarılmıştı.
"Özür dilerim,bağırdığım için üzgünüm. Sadece o an beni öyle iğrenç görmeni istemedim. Cidden özür dilerim."
"Bebeğim bana bak. Bağırdığın için sana kızmadım üzülmene gerek yok. Haklıydın ben olsam ben de istemezdim o sırada yanımda birini. Ayrıca iğrenç değildin. Merak etme yanındayım ben senin."
Yavaşça gözlerini kırpmıştı. Saçlarının arasına minik bi öpücük kondurdum...
Günün geri kalanını uzun olur diye yarın paylaşmayı düşünüyorum şimdilik bitirelim kendinize iyi bakın muah♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
algophobia~chanmin
Fanfiction[TAMAMLANDI]Hayata karşı yalnız başına savaş veren Seungmin'in karşısına onu koruyabilcek biri çıkar... •Chanmin• •28032021• •17052021•