algophobia~chanmin

30♡

Günaydın ballarım<3

Bang Chan

Gözlerimi araladığımda Seungmin oda havalansın diye camı açıyordu. Gözlerini kapamış ve derin nefes almıştı.

Chan:
"Günaydın~"

Seungmin:
"Korktum. Günaydın"

Yanıma geldi ve yatağa geri yattı. Bedenimi ona döndürdüğümde o da bana döndürdü.

Saçlarını sevmeye başladım.

Chan:
"İki gün kaldı."

Gülümsemişti.

Seungmin:
"Zaman çok yavaş geçiyor."

Chan:
"Olsun,sabret. Bu arada çocuklar düğünden sonra otelde kalıcaklar. Rahat edebilirsin."

Gülümseyip söylemiştim.

Seungmin:
"Tamam. Ya arkadaşlarını seviyorum ama biraz tek kalmak istiyorum seninle. Hangi odaya girsem illa biri çıkıyor. Bir şey yapıyorum bizi illa gören oluyor. Utanıyorum sonra."

Chan:
"Anlıyorum. Zaten düğün olsun gidicekler birkaç güne. Hatta direkt o sabah giderler. Onların da işleri var çünkü."

Seungmin:
"Tamam~"

Boşta kalan elimi tişörtünün içine sokup belini okşamaya başladım. Diğer elimle ise saçlarıyla oynamaya devam ediyordum.

Gözlerini kapatması,gülümsemesi ve çıkardığı mırıltılar rahat olduğunu göstetiyordu.

Belini okşarken bir anda gözlerini açtı ve yüzünü buruşturdu.

Seungmin:
"Y-yaram...acıyor."

Elimi hemen çektim belinden. Elime bakmam ile kan görmem bir oldu.

Chan:
"Seungmin bebeğim. Korkma tamam mı?"

Elimi gösterdiğimde gözleri dolmuştu. Yatakta oturur hale gelip yarasına bakmak için tişörtünü kaldırdım azcık.

Chan:
"Dikişli bir yaran var mıydı?"

Seungmin:
"Vardı."

Chan:
"Dikişi patlamış o zaman."

Seungmin:
"N-napıcaz peki?"

Chan:
"Hastaneye gidip dikiş attırıcaz."

Seungmin:
"Hastanelerden korkuyorum."

Elimi yanağına koydum.

Chan:
"Ama Seungmin eğer gitmezsek ben bir şey yapamam ki. Hem bak çok kan kaybediceksin. Geç olmadan gidelim."

Kafasını sallamıştı. Dolaptan temiz bir tişört aldım ve yarasına bastırmasını söyledim.

Yardımım ile kalktığında salona gittik. Jeongin bizi görür görmez yanımıza geldi.

Jeongin:
"Hyung! Noluyor?"

Chan:
"Seungmin'in dikişi patladı. Hastaneye gidip gelicez."

Jeongin:
"Hyung ben de geliyim. Araba var mı?"

Chan:
"Yok."

Jeongin:
"Minho hyungun var. Uyandırıp geliyorum."

Jeongin gitmiş ve beş dakika sonra Minho ile gelmişti.

Arabaya binip hastaneye gittiğimizde Seungmin'i almışlardı hemen.

Dikişi atmak için bir yatağa yatırmışlardı. Ben de yanında girmiştim.