6♡

2.5K 268 235
                                    

Sizi biraz beklettim eheh kusura bakmayın hadi okuyun bakem yazmaya çalışcam bişiler♡

Seungmin

  Hayatıma bi anda girmiş olan Chan isimli adam,sanırım uzun süre sonra ilk defa ısınabildiğim biri olmuştu. Uzun süre ciddi anlamda,küçüklüğümden beri sevgi görmemiş dışlanmış ben ilk defa birine ısınmıştım. Şimdi anlatsam sıkılcağınız ve ne var ki bunda diyceğiniz hayat hikayemi anlatmıycam. Zamanı gelince öğrenirsiniz.

  Chan'a sarıldıktan sonra direkt bana ayırdığı odaya koşmuştum. Odaya girdim ve kapıyı hızlıca kapadım. Çok utanmıştım. Kim bilir neler düşünmüştür,niye sarıldım ki? Ayh üstüne bi de teşekkür ettim. Çok utanç verici. Elimi kafama vurdum hafifçe ve yatağa ilerledim. Sanırım ilk defa bu kadar rahat bi yatakta uyuycam. Evde beni bekleyenler,umrumda bile değil. Ayrıca keşke evdekilerle bitse...

Bang Chan

  Seungmin'in gittikten bi 5-6 dakika orda öylece durmuştum. Bu tatlı çocuk kalbimi hızlandırmıştı.

  Telefonuma gelen bildirim ile gerçek dünyaya geri döndüm. Kafenin sahibi yarın tatil olduğunu bi geziye çıkıcağını söylemiş. Adam ne rahat tatil yapıcak diye iki günlüğüne kafeyi kapatıyo. Biz napalım şimdi?

  Felix'e mesajı ilettikten sonra telefonumu kapadım ve cebime attım. Odama doğru giderken Seungmin'in kapısının önündeydim. Acaba uyudu mı diye düşünürken kapı bi anda açılmış ve ikimizde korkuyla çığlık atmıştık. Bu halimize gülmeye başladığımda o da güldü. Gülmemizi bitirdiğimizde niye uyumadığını sordum. Tuvaletinin geldiğini söyleyip utanmıştı. Diyceğim şeyi tahmin edebilirsiniz değil mi? O yüzden demiycem.

  İyi geceler dileyip odama gittim. Uyumadan önce ortaokul arkadaşlarımla mesajlaşmıştım. Bi ara buluşmak istediklerini söylediler. Onları cidden çok özledim. En kısa sürede buluşucaz. Normalde bi kaç kişi buluşuyoruz ara sıra ama bazıları şehir olarak çok uzakta olduğu için onlarla pek görüşemiyorum. Onları tanıyınca siz de seviceksiniz bence.

  Artık telefonumu kapatıp yatakta uyku moduna geçtim. Uyumadan önce yan odadan ağlama sesleri işittim. Seungmin,yine ağlıyo. Yanına gitmedim. Belki tek kalmak ister diye. Ama gitmeyi çok istiyodum. Gitsem mi gitmesem mi diye düşünürken uyuyakalmışım.

  Sabah alarmsız uyandım iş olmadığı için. Normalde olsa günlük işlerimi yapar ve bilgisayarın başına geçip oyun oynar ya da film izlerdim. Ama Seungmin'in ben de olduğuny hatırladım. Yüzümü yıkadıktan sonra Seungmin'i kontrol ettim. Hala uyuyodu,bebekten farkı yok.

  Aşağı inip kahvaltı hazırlamaya başladım. Özenle hazırlıyodum. Aslında sadece bi sandiviç yapar yerdim ama Seungmin için güzel şeyler yapmak istedi canım.

Sofrayı hazırlarken Seungmin dağınık saçıyla ve pijama altının bi ayağı hafif kıvrılmış bi şekilde gözlerini ovuşturarak buraya geliyodu. Gözlerini açamadığı için çok ta- her neyse.

  Yavaş yavaş sofraya oturdu. Ben de onu izliyodum. Kıkırdamamla gözlerini sonunda hafif aralamış bana bakmıştı. Gülümsedim. Karşılık alamadım. Sadece soğuk bi günaydın aldım. Soğukluğu içimi üşütmüştü. Ben de oturdum ve yemeye başladım. Seungmin tabağındakilerle oynaya oynaya iki saatte bi kaç lokma yemişti. Bıkkınlıkla iç çekmiş bana bakmıştı. Benim onu izlediğimi görünce paniğe kapılmış gözlerini kaçırmıştı. Gülmemek için çok zor duruyodum. Eğer minik mi haraket daha yapsa anında gülerdim. Neyseki yapmadı.

  Ben yemeğimi bitirdim,o hala tabağı ile oynuyodu. Her ne kadar tatlı olsada inatçı ve sinir bozucuydu. Bi de yetmezmiş gibi sabah amcam aramış yine bana laflar etmişti. Sürekli aynı şeyler. Yok ne zaman doğru düzgün bi iş bulucak mışım da şeymiş de. Adam seni sadece aile ziyaretlerinde görmüşüm,ne karışıyon bana,benim işime.

  Bide Seungmin'in hareketleri iyice delirmeme sebep olmuştu. Hayır anlamıyorum trip atılcak naptım. Bi de sen kimsin de bana trip atıyosun. Sinirlerime hakim olamayıp masadan hızla kalkmıştım. Ani kalkışımla Seungmin korkmuştu. Dışardan ne kadar sinirli göründüğümü tahmin edebiliyorum. Çok yaşadım böyle olaylar. Hatta- neyse sonra anlatırım.

  Seungmin'in nefes alış verişi hızlanmış yine titremeye başlamıştı. Ona bakmamla tüm sinirim sanki uçup gitmişti. Nasıl olabilirdi ki bu? "B-ben...gidiyim ar-artık. Sana z-zahmet verdim."diyip masadan kalkmıştı. Giydiği kıyafetleri yıkamaya atmıştım. Zaten götürücek eşyası da yoktu. Evin kapısından çıkıcakken kolundan tuttum. Sanırım yanlışıkla biraz fazla sıkmışım. Acıdığını belirten bi çığlık çıktı ağzından. Hemen bıraktım kolunu. Gözleri dolmuştu. Ne bi sinirli ortama,ne bi şiddete dayanamıyodu. Bana korkuyla bakarken titremesi geçsin diye sarıldım ona. Daha yeni tanıştım onunla ama o sanki benim yıllardır tanıdığım ama çok uzaktaki ailemmiş gibiydi. Yavaş yavaş bağlanmaya başlamıştım ona. Diyceksiniz şimdi ne çabuk daha bir hafta olmadı. İşte ne zaman,nasıl,niye,ne hissediceğinizi siz bilemezsiniz. Anlık bir şeydir o.

  Uzun süre sarılıp başını okşadım. Ağlamaya başlamıştı. Cidden ne derdi varsa bana anlatmasını istiyodum. Önemli bir şey olduğu çok belli. Hatta polislik bile olabilir. Bi insan vücudunun bu kadar yaralarla dolu olması mümkün değil. Ve düşünün sadece görebildiğim yerlerde bu yaralar. Diğer yerleri düşünmek bile istemiyorum.

  Artık bu kadar yeterli olduğunu düşündüm ayrıldım. "Özür dilerim,şimdi gitme. Daha sana yardım edemedim."dedim. Gitmesini istemiyodum. Benimle kalsın. Kafasını salladı ve şişmiş gözleri ile bana baktı. "Şu an sana anlatamam. Zamanı gelince anlatıcam. Merak etme uzun sürmez. Ama cidden yorgunum artık anlıyo musun beni?."dedi. Dudaklarını büzdü. Her ne kadar tatlı olsada,bu bebek acı çekiyordu ve hafif bir şey değildi...

Off pek içime sinmedi abi ya nasıl buldunuz?

Ama kendimi şöyle teselli ediyorum bu benim ilk kitabım yanlışlarım olsun bi zahmet KALDJLSKDPDKD

Bu arada hiç kontrol etmedim üşendim KALDJSLJD

Neyse okuduğunuz için sağolun lütfen oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın🥺siz yapınca mutlu oluyorum♡♡♡♡♡♡♡♡ 

algophobia~chanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin