19♡

1.5K 171 187
                                    

Changlix'i abartmalıyız bence😍valla bu kurgu bitsin anında changlix kurgusu yazıcam. Aklımda bi fikir var çünkü😉

Bang Chan

  Yemeklerimizi bitirmiş ve Jeongin'in isteği şu an alış-veriş merkezinde en alt katta bulunan oyuncakçıya iniyoduk.

  Oyuncakçıya girmiştik hep beraber. Çok büyüktü. Hayatımda hiç bu kadar büyük bi oyuncakçı görmemiştim ben.

  Seungmin, Jeongin tarafından bi yere sürüklenmeye başlamıştı. E Jeongin'in yaşına en yakın olan Seungmin. Jeongin onunla iyi anlaşıyodu.

  Herkes farklı yerlere dağılmıştı. Ben de öylece peluşlara bakıyodum. Bi köpek peluşu gördüm. Seungmin hep bi peluşunun olmasını istiyodu. Hemen aldım elime ve kasaya gittim. Onu da hediye paketi yaptırdım ve gömleğin bulunduğu poşete koydum.

  Oyuncakçının kapısında Seungmin ve Jeongin'i bekliyoduk. Sonunda gelmişlerdi ve çıkmıştık alış-veriş merkezinden.

  Liseye doğru yürümek uzun süreceği için otobüse bindik. Herkes oturmuştu ama başka yer kalmadığı için Seungmin ve ben ayakta kalmıştık. Bi köşeye geçip demirlere tutundum. Seungmin tutunmuyodu.

Chan:
"Seungmin tutunsana düşüceksin."

Seungmin:
"Ya pistir bu demirler. Kaç kişi dokunuyor günde biliyor musun sen?"

Chan:
"Peki o zaman."

  Seungmin'i kollarından tuttum ve kendime çektim. Kollarını belime dolamasını sağladıktan sonra demirlere tutundum.

  Ona bakmak için kafamı çevirdiğimde yakınlığımız kalbimi hızlandırmıştı. Burunlarımız birbirine değiyordu. Yutkundum ve kafamı biraz geriye çekip cama döndürdüm.

  Seungmin başını göğsüme yaslamıştı. Önümüzde duran teyze bize gülümseyerek bakıyordu. Teyze ile göz göze geldiğimde utanmıştım ve başımı Seungmin'in boynuna gömmüştüm.

  Felix'in beni dürtmesi ile geldiğimizi anladım ve demirlere tutunmayı bıraktım. Seungmin de benden ayrılmıştı. Otobüsten inmiştik.

  Yolun tam karşısında lise duruyordu. Kalbim biraz tuhaf olmuştu. Aklıma orada geçirdiğim iyi ve kötü anılar geliyordu. Duygulanmıştım. Çocuklarla birer birer tanıştığım zamanlar aklıma gelmişti. Biz son sınıftayken Jeongin'in yeni okula başlaması. Herkes onu dışlıyodu ama biz onu aramıza almış ve hiç bırakmamıştık.

  Minho'nun kavgası yüzünden hepimiz okuldan 1 hafta uzaklaştırma almıştık. Changbin basketbol oynarken kolunu kırmıştı. Hepimiz onunla dalga geçsek de yemeğini alıp önüne getiriyoduk. Jisung yüzünden az kalsın okuldan atılıyoduk. Salak bi öğretmene şaka yapmıştı suçu bize atmıştı. En azından Hyunjin kurtarmıştı bizi. Felix'in peşinden koşan kızlar yüzünden hep birlikte güzelce takılamıyoduk. Sürekli bi kız gelip rahatsız ediyordu. Changbin de kızları kovuyodu. Tabii o sıralar sevgili değildi bizimkiler.

  Ben ise sürekli kopya veriyodum bunlara. E çalışkandım tabii. Ödevlerini falan yapıyodum. Herkesin anısı güzelce gelmişti aklıma ama Hyunjin...onun sadece bizi bıraktığı zaman gelmişti aklıma. Yanlış anlamayın kötü bi niyeti yoktu. Hatta bilerek bırakmadı bizi. Ailesi bizim gibi serserilerle takılmasına izin vermemişti. Vedalaştığımız gün hepimiz çok ağlamıştık. Yaklaşık iki ay Hyunjinsiz geçmişti ama en sonunda Hyunjin ailesine karşı çıkmış yine yanımıza dönmüştü. O gün var ya o gün. O günü hiç unutmuyorum.

  O gün anlamıştım bizim nasıl bir aile olduğumuzu. Öz ailelerimizden daha çok bağlıydık birbirimize. O gün birbirimizi hiç bırakmıycağımıza dair söz vermiştik ve bu sözü hala tutuyoduk. Şehirlerimiz yakın olmasa, birbirlerimizi az görsek bile bağlarımız sayesinde hala birlikteydik.

algophobia~chanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin