Seungmin: "Çok sevindim. Hem...ben de çalışmak istiyorum."
Chan: "Cidden mi? Ne istiyorsun."
Seungmin: "İşte onu bilmiyorum ama güzel bir iş istiyorum."
Chan: "Seungmin güzel düşünmüşsün ama ilerde bebek olunca nasıl çalışıcaksın."
Seungmin: "Evden çalışırım."
Chan: "Zeki çocuk seni."
Burnunu öptüğümde gülümsedi. Geri çekilip bilgisayarı kapadım ve telefonumu aldım.
Chan: "Ben duşa giriyorum."
Kafasını salladı. Odadan çıkıp banyoya girdim. Tam duşa giricekken yere düşmüş kolyeyi gördüm. Elime alıp baktığımda Seungmin'in taktığı kolye olduğunu fark ettim.
Çok zarif bir kolyeydi. Gülümsedim ve giyiceğim eşofmanın cebine koydum. Daha sonra verirdim.
♡♡♡♡♡♡♡♡
Jeongin: "Hyungum sonunda evleniyor. Çok mutluyum."
Kahvaltı ediyorduk.
Jisung: "Sen git 10 yıl arkadaş,kardeş ol. Sonra hyungunu evlendir. Valla ağlıycam."
Hyunjin: "Ne duygusalsın Jisung ya."
Jisung: "Sen değil misin?"
Hyunjin: "Haklı..."
Gülmüştüm. Seungmin alttan elimi dürttüğünde ona baktım. Bir şey sorucak gibi duruyordu ama utangaç bir hali de vardı.
Chan: "Seungmin? Bir sorun mu var?"
Seungmin: "Yok. Sonra söylerim."
Chan: "Peki."
Kahvaltıma devam ettim. Seungmin'i de yemesi için dürttüğümde kafasını sallayıp yemeğine devam etmişti.
Herkes kahvaltısını ettikten sonra yavaş yavaş hazırlanmaya başladık.
Seungmin'e odada üstünü giymesine yardım ediyordum.
Seungmin: "Ya ben bunu anlamadım. Bunu nerden geçiricez bunu nerden çıkarıcaz."
Chan: "Ya anlattım ya kolunu burdan geçiriceksin sonra şurda sarkan şeyi beline bağlıycaksın."
Bir yandan konuşup bir yandan üstünü giydiriyordum.
Seungmin: "Valla bir daha böyle kıyafet giydireni keserim."
Chan: "Sakin ol."
Gülmüştüm. Üstünü giydirmeyi bitirdiğimde kendi kıyafetlerimi giymeye başladım.
Chan: "Pantalonu da sen giyersin herhalde."
Seungmin: "Giyerim giyerim."
Gülümseyerek söylediğinde kafasını okşadım. Hemen giyinmiştim.
Jeongin: "Hyung biz yukarı çıkıyoruz. Siz de gelin 10-15 dakikaya."
Jeongin içeri girip söylemişti. İkimiz de kafamızı salladık.
Jeongin: "Tamam o zaman. Yukarda görüşürüz."
Jeongin el sallayıp çıktığında Seungmin'e baktım.
Seungmin: "Ben hazırım. Sen de hazırsan çıkalım."
Chan: "10-15 dakika dedi. Biraz bekleyelim."
Kafasını salladı. Baştan aşağı süzdüm onu. Hayretle güldüm.
Chan: "Wow gözlerim kamaştı."
Utanarak yere bakmıştı. Biraz yaklaştım ve bir elimi beline diğerini de yanağına koydum. Yüzüme baktığında tereddüt ederek yüzüne yaklaştım.
Dudaklarımız arasında çok az mesafe vardı. Sadece birbirimize bakıyorduk. Seungmin gözlerini kapadığında o az mesafeyi kapadım.
Biraz kaldık öyle. Seungmin kafasını geri çektiğinde gözlerimi açtım yavaşça. Son kez burnunu öptüm ve elini tutup evin kapısına götürdüm.
Chan: "Yukarı çıkınca artık tamamen benim olucaksın."
Kısa oldu biraz kusura bakmayın🥺pek zamanım yok şu sıralar<3