35♡

1.2K 143 56
                                    

Medya çok güzel kafayı yiyorum ağağağağağa

Bu arada instagramı olan canlarım sizden bir şey rica edebilir miyim?

Şu hesabı 25 gün önce mi ne açmıştım ve hala 100 olamadım🥺eğer beğenirseniz takip eder misiniz? Ama isterseniz takip edin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şu hesabı 25 gün önce mi ne açmıştım ve hala 100 olamadım🥺eğer beğenirseniz takip eder misiniz? Ama isterseniz takip edin. Sizi zorlamak istemiyorum💞

Bang Chan

Sabah alarm ile uyandığımda Seungmin yanımda yoktu. Ayağa kalkıp banyoya gittim. Kapıyı çaldım.

Seungmin:
"Kimsin?"

Chan:
"Benim Chan."

Seungmin:
"Gel."

Kapıyı açıp kafamı soktum içeri. Duş almıştı ve altında sadece havlu vardı. Gözlerimi büyütüp kafamı geri çektim ve kapıyı kapadım.

Seungmin'in gülüş sesini duymuştum içerden.

Seungmin:
"Girsene. Benden mi utandın?"

Kapıyı açtım yavaşça. Gülmüştü. Elimi tutup içeri soktu beni.

Seungmin:
"Saçımı kurutur musun?~"

Tatlı bi şekilde söylemişti. Gülümsedim ve kafamı salladım. Kapıyı kapatıp kurutma makinesini çıkardım ve fişe taktım.

Chan:
"Bugün evleniyoruz."

Makineyi çalıştırmadan önce söylemiştim. Utanmıştı.

Arkasına geçip kurutmaya başladım. Aynadan yüzüne baktığımda gözlerini kapamış gülümsüyordu.

Saçını kurutmayı bitirdiğimde ensesini öptüm.

Chan:
"Bitti."

Gözlerini açıp bana döndü. Sarıldığında ben de karşılık verdim.

Seungmin:
"Sana sarılırken eğilmek zorunda kalıyorum."

Benden ayrılmış ve gülerek konuşmuştu.

Chan:
"Boyumla dalga geçme. Hem ben kısa değilim sen çok uzunsun."

Dudağımı büzerek konuştuğumda gülüp banyodan çıkmıştı.

Arkasından koşup odaya girdim.

Seungmin:
"Hey giyinicem. Çıksana."

Chan:
"Giyin ben bilgisayara bakıcam zaten."

Kafasını sallamıştı. Masaya oturup bilgisayarı açtım. Dün bir ofise mail atmıştım. Mail attığım 17. ofisti ve diğer 16 ofis beni kabul etmemişti.

Seungmin:
"Umarım buna kabul edilirsin."

Chan:
"Umarım..."

Kafamı bilgisayardan kaldırmadan konuştum. Şirketten mail gelmişti. Hemen açtım ve okumaya başladım.

Chan:
"Seungmin!"

Seungmin:
"Noldu?"

Chan:
"Seungmin kabul edilmişim. Yarın beni konuşmaya şirkete çağırıyorlar."

Ayağa kalkıp sarıldım Seungmin'e. Çoktan giyinmişti.

Seungmin:
"Çok sevindim. Hem...ben de çalışmak istiyorum."

Chan:
"Cidden mi? Ne istiyorsun."

Seungmin:
"İşte onu bilmiyorum ama güzel bir iş istiyorum."

Chan:
"Seungmin güzel düşünmüşsün ama ilerde bebek olunca nasıl çalışıcaksın."

Seungmin:
"Evden çalışırım."

Chan:
"Zeki çocuk seni."

Burnunu öptüğümde gülümsedi. Geri çekilip bilgisayarı kapadım ve telefonumu aldım.

Chan:
"Ben duşa giriyorum."

Kafasını salladı. Odadan çıkıp banyoya girdim. Tam duşa giricekken yere düşmüş kolyeyi gördüm. Elime alıp baktığımda Seungmin'in taktığı kolye olduğunu fark ettim.

Çok zarif bir kolyeydi. Gülümsedim ve giyiceğim eşofmanın cebine koydum. Daha sonra verirdim.

♡♡♡♡♡♡♡♡

Jeongin:
"Hyungum sonunda evleniyor. Çok mutluyum."

Kahvaltı ediyorduk.

Jisung:
"Sen git 10 yıl arkadaş,kardeş ol. Sonra hyungunu evlendir. Valla ağlıycam."

Hyunjin:
"Ne duygusalsın Jisung ya."

Jisung:
"Sen değil misin?"

Hyunjin:
"Haklı..."

Gülmüştüm. Seungmin alttan elimi dürttüğünde ona baktım. Bir şey sorucak gibi duruyordu ama utangaç bir hali de vardı.

Chan:
"Seungmin? Bir sorun mu var?"

Seungmin:
"Yok. Sonra söylerim."

Chan:
"Peki."

Kahvaltıma devam ettim. Seungmin'i de yemesi için dürttüğümde kafasını sallayıp yemeğine devam etmişti.

Herkes kahvaltısını ettikten sonra yavaş yavaş hazırlanmaya başladık.

Seungmin'e odada üstünü giymesine yardım ediyordum.

Seungmin:
"Ya ben bunu anlamadım. Bunu nerden geçiricez bunu nerden çıkarıcaz."

Chan:
"Ya anlattım ya kolunu burdan geçiriceksin sonra şurda sarkan şeyi beline bağlıycaksın."

Bir yandan konuşup bir yandan üstünü giydiriyordum.

Seungmin:
"Valla bir daha böyle kıyafet giydireni keserim."

Chan:
"Sakin ol."

Gülmüştüm. Üstünü giydirmeyi bitirdiğimde kendi kıyafetlerimi giymeye başladım.

Chan:
"Pantalonu da sen giyersin herhalde."

Seungmin:
"Giyerim giyerim."

Gülümseyerek söylediğinde kafasını okşadım. Hemen giyinmiştim.

Jeongin:
"Hyung biz yukarı çıkıyoruz. Siz de gelin 10-15 dakikaya."

Jeongin içeri girip söylemişti. İkimiz de kafamızı salladık.

Jeongin:
"Tamam o zaman. Yukarda görüşürüz."

Jeongin el sallayıp çıktığında Seungmin'e baktım.

Seungmin:
"Ben hazırım. Sen de hazırsan çıkalım."

Chan:
"10-15 dakika dedi. Biraz bekleyelim."

Kafasını salladı. Baştan aşağı süzdüm onu. Hayretle güldüm.

Chan:
"Wow gözlerim kamaştı."

Utanarak yere bakmıştı. Biraz yaklaştım ve bir elimi beline diğerini de yanağına koydum. Yüzüme baktığında tereddüt ederek yüzüne yaklaştım.

Dudaklarımız arasında çok az mesafe vardı. Sadece birbirimize bakıyorduk. Seungmin gözlerini kapadığında o az mesafeyi kapadım.

Biraz kaldık öyle. Seungmin kafasını geri çektiğinde gözlerimi açtım yavaşça. Son kez burnunu öptüm ve elini tutup evin kapısına götürdüm.

Chan:
"Yukarı çıkınca artık tamamen benim olucaksın."

Kısa oldu biraz kusura bakmayın🥺pek zamanım yok şu sıralar<3

algophobia~chanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin