Bugün Spencer'ın övdüğü özel hasteneye gittim. Yanlış geldiğimi düşünmüştüm çünkü Hastaneden çok lüks bir otele benziyordu. Doktor beni kocaman bir gülümsemeyle karşıladı. Yaklaşık bir saat boyunca doktorla hastalığım hakkında konuştuk. Hastalığın başladığı zamandan ameliyat olduğum zamana kadar detaylıca anlattım.
Konuşmamızı bitirdiğimizde dikişlerime baktı ve bir kaç ilaç -hala canım acıdığı için- verdi. Ardından tahlillerimi yaptırdım. Herşeyin normal olduğunu şimdilik kanserin olmadığını öğrendim. Çıkmak için can atıyordum ama doktor "iyiliğim için" psikolog bir arkadaşının yanına götürdü. Hastaneden çıktığımda hava kararmıştı.
Yinede mutluydum. Eski kiloma yaklaşmıştım gücüm bile yerine gelmişti. Kendimi çok daha güçlü hissediyordum.
"İyi olduğuna emin misin Destina. "
Spencer'ın babası düşünceli bir şekilde bana bakıyordu. Eski sevgilim şerefine verilen bir yemekteyim çok iyiyim. Oda yetmezmiş gibi Spencer ve benim ne kadar yakıştığıma dair yorum yapan akrabalarınız var!
"Biraz yorgunum böyle gelmek istemezdim ama Spencer çok ısrar etti"
tabağındaki küçük et parçasını ağzına attıktan sonra bıçağı ve çatalı bıraktı. Dirseklerini masaya koyup ellerini bileştirdiğinde biraz tedirginleştim.
"Bugün hastaneye gitmişsin kötü birşey yoktur umarım"
gözlerim kocaman olmuştu. Ne diyebilirdim ki sadece ufak bir ameliyat geçirdiğimi biliyorlardı. Birşey söylemek için ağzımı araladığımda Spencer araya girdi ve beni kurtardı.
"Biliyorsunuz ki ufak bir ameliyat geçirdi. Onun için çok endişeleniyorum o yüzden hastaneye gitmesini ben istedim. Ufacık bir yara bile olsa ona zarar vermesini istemiyorum"
gözlerimi ona çevirdim ve gülümsedim. Oda yapmacık bir şekilde gülümsediğinde gözlerimi devirdim. Dün dedikleri hakkında konuşmamıştık bile başbaşayken yaptığımız tek konuşma hastanede neler yaptığım olmuştu. Kıyafetimi değiştirdikten sonra beni buraya getirmişti. Ben sanmıştım ki o dediklerinden sonra daha çok samimi oluruz ama öyle olmadı.
"Yılın haberi LİAM WİLLİAMS'IN ÇAPKIN OĞLUNU DİZE GETİREN KIZ KİM?? "
Dedi masadan biri. Ardından büyük bir kahkaha koptu. Sandalyeye biraz daha sindim ve bakışlarımı Tyler'a çevirdim yanında Molly olmadığı için ilgi odağı değildi ama bundan memnun gibiydi. Tabağından bir lokma bile almamıştı sürekli yüzüğüne bakıp düşünüyordu. Ona bütün gerçekleri bildiğimi söylemek istiyordum. O zaman gönül rahatlığıyla evlenebilirdi belki
"Hiç beklemiyorduk Dostum bizi çok şaşırttın. Spencer Williams, aşkı ahmakça bulan adam şimdi bir kıza aşık"
Spencer'ın yanında oturan çocuk omzuna hafif bir yumruk geçirdiğinde gözlerimi kapadım. Yapamıyordum hiçbir şey olmamış gibi davranamıyordum. Dediklerini yok sayamıyordum onun böyle davranmasına katlanamıyordum. Ortada bir ilişki yokken var gibi davranamıyordum.
"Onu bırakmak gibi bir niyetim yok Steven. Ölene kadar birbirimizi bırakmayacağız. Ben bile beklemiyordum ama oldu işte. Küçük, sarışın ve bana göre çok güzel bir kıza aşık oldum"
gözlerimi açtığımda bana bakıyordu. Kafamı olumsuz anlamda salladıktan sonra acı acı gülümsedim. Yalan söylemekten nefret ediyordum ve bu yalana biran önce son vermek istiyordum. Her söylediği yalanda gerçek olsa acaba ne olurdu diye düşünmek beni yoruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Aşk Masalı
Romance"Bir kız günün birinde bir prensle tanışmış. Herkesin etkilendiği olan bu prens onu görür görmez aşık olmuş. Hemen her gün görüşüyorlarmış prens günden güne ona daha fazla aşık oluyormuş. Onunla konuşmaya cesaretini topladığı gün sevdiğini yakın ark...
