Tek, Biricik

307 5 0
                                    

   

   Beni dürten kolu sinirle tuttum. Zorla araladığım gözlerle beni 10 dakikadır rahatsız eden kişiye baktım. Kaşlarını kaldırıp gözlerini gözlerime sabitledi. Onun bu haline gözlerimi devirmek istedim ama çok uykum vardı. Kolunu bırakıp gözlerimi kapattım. Bir kaç dakika öylece orada bekledi ve sonra odadan çıktı. Yalnız kalmıştım hafifçe gülümsedim ve uykunun kollarına attım kendimi.

   Tam dalıyordum ki kapı açıldı bir süre sonra suratımda gezen soğuklukla gözlerimi açtım. Tepemde boş bardağı görüne hemen yatakta fırladım. Saçlarımın birazı ıslanmıştı dünkü kıyafetlerim saçlarıma oranla daha az ıslanmıştı. Yastığımdan bahsetmiyorum bile bildiğin sırılsıklam olmuştu.

"Amacın ne?!?"

diye tısladım somurtan Spencer'a 

"Sabah oldu Nemesis neredeyse bir gündür uyuyorsun bir şeyler yemen gerekli"

duvardaki saate baktığımda 8 olduğunu gördüm. Dün öğlen gelip uyumuştum ve şimdi uyanmıştım hayretle Spencer'a bakarken kafasıyla onayladı. 

"Bu saatte insan mı kaldırılır?"

elindeki bardağı masanın üstüne bıraktı ve yanımdan geçip gitti. Gözlerimi devirdim ve bende odadan çıktım. Banyoya girdim aynadaki iğrenç halime baktım. Spencer'ı merak etmekten neredeyse adam akıllı uyuyamamıştım. Ama dün çok rahat uyumuştum yine gözlerim şişmişti. 

   Soğuk suyu açtım ve yüzümü yıkamak için ellerimi birleştirdim. Soğuk su elime dolarken suyun soğukluğuyla irkildim. Yavaşça yüzüme çarptığında aklıma küçüklüğümden bir kare geldi. Kocaman bir evin bahçesinde benim yaşlarımda küçük bir çocuk. Bizden biraz daha büyük bir erkek daha var üçümüz oyunlar oynuyoruz. Etrafımızda kalabalık altı kişi var ve bizi izliyorlar. 

   Suyu büyük bir hızla kapatıp kapıya yöneldim. Ardımdan sertçe kapattım merdivenlerden üçer beşer indiğimde herkes elindekileri bırakıp bana döndü. Küçük bir çığlık attım .

"Hatırladım"

herkes bana sorar gözlerle bakarken Anna akıl etmiş olacak ki sordu 

"Neyi?"

göz yaşlarımın yanaklarımı ıslatmasına izin verdim 

"Küçüklüğümü bir kare bile olsa hatırladım Anna"

bakışlarımı yukarı kaldırıp derin bir nefes aldım. Sonra onlara tekrar döndürdüm

"Buda bir şey değil mi? yani ufacık bir görüntüde olsa hatırladım."

Spencer kafasıyla bana onay verdiğinde olduğum yere çöktüm ve daha kuvvetli ağlamaya başladım.

"Allahım , Allahım teşekkür ederim. "

ellerimi yüzümle kapattım. Parmaklarımın arasından zorla gördüğüm Spencer elimi tuttu. Beni kendine sıkıca çekip saçlarıma bir öpücük kondurdu. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum ama bu sefer mutluluktan. 

   Ellerimi çekip kızarmış gözlerimi etrafa gezdirdim. Luke elini sırtıma koymuştu Anna ise endişeli gözlerle bana bakıyordu. Spencer beni kollarıyla sarmıştı bir süre sonra sakinleştim. Anna elindeki peçeteyle göz yaşlarımı sildi ve yanağıma bir öpücük kondurdu. Elimi Spencer'ın elinin üstüne koydum.

"Peki ne gördün?"

dedi Luke Spencer beni kaldırıp koltuğa oturttu ona hafifçe gülümsedim ve gördüklerimi anlatmaya başladım. Bütün ayrıntısına kadar anlatmak isterdim ama hem kısa süreli bir şeydi hemde yüzleri net olarak hatırlamıyordum. 

Bir Aşk MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin