Kısa bir süre sessizlik oldu. Spencer ona cevap vermiyordu belkide ne diyeceğini düşünüyordu. Tyler gelince benden ayrıldı ve kolunu omzuma atıp beni kendine yakınlaştırdı.
"Senin için ağladığım falan yok Tyler"
dedim suratımı buruşturarak. Spencer homurtuya benzer bir ses çıkartıyordu. Biran Tyler'ın üstüne atlayacağını falan sanmıştım. Fakat öylece duruyordu.
"Ne için ağlıyorsun peki"
çarpık bir şekilde güldüğünde karnımın kasıldığını hissettim. Çığlık atmadım ama daha fazla ağlamaya başladım. Ellerimi karnıma götürdüm ve biraz eğildim.
"İşte bunun için "
dedi Spencer belimden tutarak. Ardından iki kolu da belimi sardı ve yerle iletişimi kesti , kolumu boynuna doladım.
"Her şey seninle alakalı değil Tyler , Destina seni unutmuştu zaten"
arkasına döndü ve arabaya doğru ilerledi. Hırıltıya benzer sesler çıkardığında ben hala çığlık atmamak için kendimi sıkıyordum. Arabanın kapısını yavaşça açtı ve beni bıraktı. Ön taraftan dolandı ve hemen motoru çalıştırdı. Büyük bir ustalıkla arabayı çıkardığında Tyler'ın hala orada olduğunu gördüm. Yüzünde az önceki gülümsemesi yoktu öylece duruyordu.
Acı içinde kıvranırken Spencer son gaz eve sürüyordu arabayı ağrı yine başlamıştı. Sürekli tekrar ediyordu ama gariptir ki bu sefer eskisi kadar çok ağrı olmuyordu. En yüksek düzeyde olan regl ağrısı gibiydi.
"Bağır Nemesis susma içindeki acıyı belli edercesine bağır"
derin bir nefes aldım ve yutkundum. Bağırmayacaktım çünkü eskisi kadar ağrısı olmuyordu. Daha kötülerini yaşamıştım ve bu ağrı onların yanında ufak bir kesiğin yaptığı ağrı gibiydi.
"Ağrım o kadar fazla değil Spencer "
bana bakmadan kafasıyla onayladı. Eğer dünyada büyüler gibi mistik güçler olsaydı onların yanına gidip Amara ve Lily'i diriltmelerini isterdim. Şu an onlara çok ihtiyacım vardı. Salakça bir düşünce ama beni anlayacak insanlara ihtiyacım vardı. Sarılıp derdimi anlatacağım insanlar...
Arabayı yavaşlattığında gözlerini bana çevirdi. Motoru durdu ve arabadan indi ne yapmaya çalıştığını anlamıyordum. Benim kapımı açıp beni kucağına aldı. O an eve geldiğimizi anladım o kadar hızlı kullanmıştı ki arabayı dakikalar içerisinde eve gelmiştik.
Kapıyı çaldığında içerinin ışığı yandı. Bir süre sonrada kapıyı uykulu gözlerle Luke açtı. Spencer beni koltuğa kadar taşıdı
"Anna nerde"
sesi telaşlıydı. Luke daha yeni kalktığı yere gitti ve battaniyeyi alıp benim üzerime örttü. Sıcacıktı ellerini saçlarının arasından geçirdi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Aşk Masalı
Roman d'amour"Bir kız günün birinde bir prensle tanışmış. Herkesin etkilendiği olan bu prens onu görür görmez aşık olmuş. Hemen her gün görüşüyorlarmış prens günden güne ona daha fazla aşık oluyormuş. Onunla konuşmaya cesaretini topladığı gün sevdiğini yakın ark...