O gün Spencer ile hiç konuşmadık. Sadece önemli şeyleri birbirimize söylüyor sonrada dikkatimizi başka şeylere çeviriyorduk. Gece büyük bir tartışma yaşamıştık ve ikimizde birbirimize çok kırılmıştık. Onun duymaması gereken şeyleri söylediğimde gözlerini kocaman açıp öylece bakmıştı.
Gecenin karanlığında zar zor gördüğüm yüzü hayal kırıklığıyla doluydu. Bana dokunmak istedi beni susturmak istedi ama ben susmadım. Sonunda ikimizde birbirimize zehirlerimizi akıttık ikimizde birbirimizi kırdık.
Tartışmamızdan yarım saat sonra bedenlerimiz yine yatakta buluştu. Kafam yine göğsündeki yerini aldı. Burnum yine tanıdık kokusuyla büyülendi. Az önce olanların hiçbiri olmamış gibi sıkıca sarılıp saçlarıma bir öpücük kondurdu. Fakat uzun bir süre sonra yavaşça kalktı ve ceketini alıp gitti. Ne bir not yazdı nede kulağıma birşey fısıldadı.
Uçak hakkındaki bütün bilgileri telefonuma mesaj atmıştı. Bütün bavullarla uğraşmam yetmiyormuş gibi uçaktan indikten sonrada sadece kendi bavullarını alıp gitmişti. Yine beni bırakıp gitmişti
Artık eskisi gibi bana bakmıyor gülümsemiyordu. Tıpkı ilk günlerdeki gibi soğuk ve sertti. Emir verip bağırıyordu. Söylediklerimden dolayı gerçekten pişmandım ama onun bana söyledikleri daha da ağırdı. Vicdanımı bununla rahatlatmaya çalışıyordum ama yapamıyordum.
"İyi misin?"
soruyu soranın kim olduğuna bakmak için kafamı kaldırdım. Anna benim için bir parti veriyordu ve ben somurtarak bunu bozmak istemiyordum.
"Sanırım iyiyim"
Ryan çarpık bir şekilde gülümsedi.
"İçeride olman gerekmiyor mu?"
gözlerimi devirip ona baktım. Gülümsemesi yüzüne daha fazla yayıldıktan sonra bardağını çimlerini üstüne bıraktı ve önümde hafifçe eğilip kulağıma fısıldadı
"Bu güzel bayan bu şarkıda bana eşlik eder mi?"
bana uzattığı eline baktım. Gözlerim üzerinde gezinirken omzunun üstünden zar zor görebildiğim Spencer'a baktım bahçenin kapısına yaslanmış bana bakıyordu. Gözlerimiz buluştuğunda kafasını olumsuz anlamda salladı. Tam ağzımı açıp Ryan'ı başımdan geri gönderecektim ki yanına sarışın bir kız yaklaştı. Spencer onu belinden tutup kendine çekti ama gözü hala bendeydi. Kız sonunda onun dudaklarına yapıştığında yanaklarımın kızardığını hissediyordum. Fazla vakit kaybetmeden Ryan'ın bana uzattığı eli tuttum kalkmama yardım etti ve ellerini belime yerleştirdi.
Omzunun arkasından Spencer'a baktım ama orada yoktu. Nefesimi verip gülümsedim. Ryan beni her seferinde kendine daha da bastırıyordu. İçim hiç rahat değildi bunun Ryan ile ilgisi yoktu sadece bu dansı Spencer ile yapmak istiyordum.
Gözlerini benden çekip gökyüzüne dikti. Yutkunduğunda fazla belirgin olmayan adem elması şimdi daha fazla belirgin olmuştu.
"Amara ve Lily sence iyi midir?"
dedim sessizliği bozmak için. Yutkunduktan sonra birden durdu şarkının bittiğini ikimizde sonradan anlamıştık. Birbirimize bakıp gülümsedik yavaşça ellerini belindem çektikten sonra çimlerin üstüne oturdu.
"Onları iyi Destina merak etme"
kafamla onayladım. O sırada aklıma telefonum geldi. Sonradan onu çıkarttığım pantolonun cebinde olduğunu hatırladım. Beni süzen Ryan'a gözlerimi devirdim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Aşk Masalı
Romansa"Bir kız günün birinde bir prensle tanışmış. Herkesin etkilendiği olan bu prens onu görür görmez aşık olmuş. Hemen her gün görüşüyorlarmış prens günden güne ona daha fazla aşık oluyormuş. Onunla konuşmaya cesaretini topladığı gün sevdiğini yakın ark...