Söz

231 2 0
                                    

   Spencer'ın zoruyla piknik alanına gelmiştik kimsenin olmadığı bir yer bulunca orya yerleştik. Örtüyü çimlerin üstüne düzgünce serdim. Kenarlarınıda düzelttikten sonra üstüne oturdum. Temiz havayı içime çektim. Yanıma oturduğunu sonradan fark ettiğim Spencer'a baktım. Luke ile bizi barıştırmış ve üstüne ikimizede büyük bir fırça çekmişti. 

   Aptalca bakmayı bırakıp dizine başımı koydum. Tek görebildiğim Spencer'ın koca kafası olsada da hiçbir şey söylemedim. 

   Kafamı biraz çevirip Luke ve Anna'ya baktım. Gerçekten çok eğleniyorlardı onların bu haline gülümsemeden duramadım. Birden ayağa fırladım ve koşarak yanlarına gittim. Anna'nın bacağından tutup çekmemle yere yapışması bir oldu. 

   Gözlerimi Spencer'a çevirdiğimde birden güldüğünü gördüm. Onun o gülüşünde kaybolmuştum sanki 

    Anna gözlerini bana diktiğinde elimi uzattım. Elimi tutup ayağa kalktığında üstünü çırptı. Yanağından bir makas alıp geri Spencer'ın yanına gittim. Beresine uzanıp aldığımda gözlerini bana çevirdi. 

   Beresini kafama takmamla o muhteşem kokusunun burnuma dolması bir oldu. Aynı şekilde tekrar güldüğünde onun Spencer olup olmadığını kontrol etmek istedim. İlk defa böyle art arda gülüyordu. Hemde bu kadar içten güldüğünü görmek çok güzel bir şeydi. 

    Gözleri beni baştan aşağı süzerken bir manken edasıyla onun karşısında duruyordum. Oturduğu yerden hızlıca kalkıp yanıma geldiğinde biraz geriledim.

    Kolumdan tutup beni kendine çekti. Sarılışına beklemeden karşılık verdiğimde saçlarıma bir öpücük kondurdu. Spencer beni çok şaşırtıyordu ben o öpücükten sonra benden uzaklaşır diye düşünüyordum. Tersine sanki beni öpmemiş gibi davranıyordu. Ayrıca bana karşı daha fazla yakındı

"Senin bir Tanrıça olduğuna emin oldum"

dedi benden ayrılırken. Gözlerimin içine baktı 

"Senin güldüğünü gördüğümde o an yaşadığım bütün herşeyi unutuyorum. Sence neden böyle oluyor Nemesis, neden senin gülüşünde kayboluyorum."        

başımı yere eğdiğimde dünkü gibi elleriyle başımı kaldırıp ona bakmamı sağladı. Ona cevap vermek için ağzımı araladığımda Luke konuşmamızı böldü.

 "Biz başlıyoruz gelmeyi düşünüyor musunuz?"

Spencer aniden elini benden çekti. Sonrada bana bir bakış atıp yanımdan geçip gitti. Ona karşı hiçbir şey hissetmiyordum tabiki. Oda bana karşı birşey hissetmiyordu. Bu sadece farklı birşey aşk değil.

   Anna'nın bana bağırmasıyla bende yanlarına gittim. Spencer'ın tam karşına geçip oturdum ama ona bakacak yüzüm yoktu. 

   Sandivicimi elime aldım.  Spencer gözlerini bana çevirdiğinde küçük bir parça ısırdım.  Bana bakarken yemem mümkün değildi. 

   Anna'nın koluma dokunmasıyla sandivicim birden yere düştü. Gözlerimi devirdim Spencer kendi sandivicinden birini bana uzattığında kafamı hayır anlamında salladım ama bana sinirli bir bakış attığında almak zorunda kaldım. 

"Niye bu kadar dalgısın bir sorun mu var tatlım"


kafamı olumsuz anlamada salladım. Ben iyiydim dalgın olmamın nedenini ben bile bilmiyordum.  

"Bugün o rüylardan birini daha gördüm. Onu düşünüyordum Anna ben iyiyim"

kaşlarını kaldırıp bana baktığında gülümsedim. Spencer bana bakmak yerine bizim biraz uzağımızda oturan aileyi izliyordu. 

Bir Aşk MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin