Her Şey Güzel Olacak

188 4 1
                                    

Spencer elimi sıkınca gözlerimi ona çevirdim. Gözlerinde biraz endişeli, birazda yorgun bir ifade vardı. Bu kadar çabuk toparlanmasını beklemiyordum. Heran ona birşey olacakmış gibi hissediyordum. Derin bir nefes aldım ve ona iyiyim anlamında bir bakış attım. Kafasını bütün Williamslar'ın ses çıkarmadan izlediği sahneye çevirdi.

Benim gözüm ne Tyler'ı ne de Molly'nin kıskandırıcı güzelliğini görüyordu. Sadece Spencer'a bakıyordum takım elbisenin içinde çok yakışıklı duruyordu. Özellikle bugün traş olmamıştı ama yinede traş losyonuna benzeyen bir koku alabiliyordum.

Kafamı omzuna koyup onları izledim. Eski sevgilisinin nikahına hangi kız giderdi ki? hangi kız kendinden ayrılmış adamın mutluluğunu izlemek isterdi.

Biz kızlar bizden ayrılan sevgililerimizden nefret ederiz. Onların mutsuz, başarısız olmasını isteriz. Ben bunu Tyler için asla istemedim. Onun hep mutlu olmasını, çok başarılı bir adam olmasını istedim. Benden ayrıldıktan sonra içimde ona ufacık bir kin bile beslemedim.

Herkes mutlu olmayı hak eder değil mi? ama Tyler benimleyken mutlu olamazdı. O sağlıklı bir kadınla olmalıydı. Her gece acaba birşey olur mu korkusuyla değil, gece yaşadıklarının yorgunluğuyla yatmalıydı. Her an hastaneye gitme korkusuyla değil, biran önce eve gidip karısını görme umuduyla yaşamalıydı.

Ben bunların hiçbirini ona veremezdim. Ne bir çocuk, ne bir mutlu aile nede sağlıklı bir yaşam. Yaşayacağı tek şey korku olacaktı. O bunları hak etmiyordu. O , Molly ile beraber mutlu olmayı hak ediyordu.

Spencer ise anlatmasa bile içten içe bunları yaşıyordu. İyileşmiş olsam bile tekrar kanser olma ihtimalim yüksekti. Az çok onu anlayabiliyordum çünkü bu duyguları içten içe bende yaşıyordum. Ya uyanamazsam, Spencer'ın kokusunu içime çekemezsem, Anna'nın gülüşünü, Deniz'in hayran olduğum mimiklerini göremezsem...

Hasta bile olsam bende mutlu olmayı hak ediyordum. Spencer herşeyi göze alarak beni sevmişti. Eline defalarca fırsat geçmiş olmasına rağmen beni bırakmamıştı. Oda tıpkı benim gibi mutlu olmayı hak ediyordu. Biz ancak birbirimizin ağrılarını dindirebilirdik.O benden başkasıyla mutlu olamazdı. 

Son kez gözlerimi Tyler'a çevirdim. Heyecandan eli ayağı titriyor, Molly'nin gözlerine uzun süre bakamıyordu. Yüzündeki gülümsemeye baktım gerçekten mutluydu. Onu öyle görmek gülümsememe neden oluyordu. Nihayet kendi için doğru olanı seçmişti. Neredeyse 4 ay önce Molly yerinde kendimi hayal ediyordum. Şimdi ise başka bir adamın ellerindeydim. Oda başka bir kadının

Onu öpebilirsin! sesini duyduktan sonra gözlerimi kapadım. Sonra Tyler yerine Spencer'ı , Molly yerine kendimi koydum. Spencer elimi tutmuş gözlerimin içine bakıyor, geceyi düşünerek sırıtıyordu. Yüzümde oluşan gülümsemeye engel olamadım. 

Bir elin beni belimden tutup kendine çevirmesiyle birlikte yavaşça gözlerimi açtım. Spencer kaşlarını kaldırıp bana gülümserken ben kaşlarımı çattım. Gözümün önüne gelen bir parça saçı kulağımın arkasına koydu ve yumuşak elini yanağımdan çeneme indirdi.

Dokunuşu geçtiği yerleri yakıyordu. Dokunduğu yerler alev alırken kahverengi gözlerine baktım. Elini çenemden çekip yanağıma koydu ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Ellerimi ensesine koyup ona karşılık verdim. Benim yerim senin yanın diye düşündüm. Dudaklarım, kalbim, ruhum tamamen sana ait. 

Alnını alnıma dayayıp gülümsedi ve dilini dudaklarının üstünde gezdirdi. Elimle omzuna sertçe vurdum.

"Sıranın kimde olduğunu biliyorsunuz!"

diye bağırdı arkamızdan bir ses. İkimizde sesin geldiği yöne doğru baktığımızda Liam Williams kollarını açmış bize bakıyordu.

Elindeki bardakla -kesinlikle şarap vardı- yanımıza gelip oğlunun ceketini düzeltti. Elimi tutup Spencer'ın omzunun üstüne koydu ve biraz uzaklaşıp gülümseyerek baktı.

Bir Aşk MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin