Hastalık

251 3 0
                                    

   Uyumaktan şişmiş gözlerimi araladım. Yatakta kalkacak o gücü hala kendimde bulamıyordum. Spencer sabah erkenden gitmiş ve beni uykumla baş başa bırakmıştı. Gece boyunca aptalca şeyler söyleyip beni güldürmüştü. 

  Sıcacık göğsünde uyumuştum ama uyandığımda ise bulduğum tek şey boş ve soğuk yatak olmuştu. Gece sadece bir kere öpücük konusunu açmıştı. Genellikle kızlar onu öpüyormuş -övüne övüne söyledi-. Öptüğü ilk kızın benim olduğumu ve bundan daha iyisini hak ettiğimi söyledi. Üstüne bir şey konuşmadık çünkü sürekli uykuya dalıyordum ve Spencer dürterek beni uyandırıyordu.

   Yavaşça yataktan kalktım ve komidindeki saate uzandım. Öğlen olmuştu yatağı düzelttim ve perdeyi araladım. Manzara büyüleyiciydi ama hala aklım o dünkü öpücükteydi. Sürekli onu düşünüyordum yumuşak öpüşünü, güzel gözlerinin bana bakışını

  Hışımla perdeyi kapattım. Kaçtığım şey gerçeklerdi çünkü onlardan korkuyordum. Bavulumdan dar kotumu ve beyaz t-shirtimi çıkarttım. Eşofmanlarımı bir çırpıda çıkarttım ve katlayıp bavuluma tıkıştırdım. Atletimi kaldırdım ve yavaş yavaş şişmekte olan göbeğime dokundum. Elime daha önce hiç fark etmediğim bir şey değince irkildim.

   Göbek deliğimin biraz üstünde bir yara vardı. Hızlıca kapattım ve pantolonuma uzandım. Gözlerim yavaş yavaş doluyordu. Beyaz t-shirti'de hızlıca üstüme geçirdim. Temiz bir çorap alıp onuda giydim. Getirdiğim rahat spor ayakkabılarıda ayağıma giydikten sonra dağınık toğuz saçlarımı açtım ve at kuyruğu yaptım. 

  Banyoya doğru ilerledim. Artık yaşlar kendiliğinden akıyordu soğuk suyu açtım ve üç kere yüzüme sertçe çarptım. Bir kaç dakika o görüntüme baktıktan sonra soğuk ve ıslak ellerimi havluya sildim. Koltuğa bıraktığım telefonu almak için tekrar odaya döndüm. 

  Titreyen ellerimle ekran kilidini açtım ve Deniz'in numarasını tuşladım. Sonra içimdeki cesaret birden söndü ve arayamadan geri kapattım. Odanın duvarları üstüme üstüme geliyordu artık. Derin bir nefes aldım ve bavulumdaki kağıttan birine uzandım 

 Biraz yalnız kalmak istiyorum. Telefonum açık istediğin zaman arayabilirsin -çok sık rahatsız etmemek şartıyla- yoksa telefonumuda kapatırım. Spencer çocuk değilim biliyorsun bir sorun olursa ararım.

                                                                                                                         Destina xx

  Göreceği bir yere kağıdı bıraktıktan sonra kapıya ilerledim. Kulpunu yavaşça çevirdim ve açtım. Kapıyı kapattıktan sonra telefonu tekrar elime aldım. 

"Hey! Destina"

Molly asansörün içinde bana el sallıyordu. Koşarak yanlarına gittim kapı tam kapanmak üzereyken yetiştim ve yanlarına geçtim. O kadar merdiveni inmeye üşendim hala asansörden nefret ediyordum.

"Seni çok sıkıntılı gördüm bir şeyin mi var?"

yüzüme yalancı bir gülümseme yerleştirdim. Kafamı olumsuz anlamda salladım 

"İyiyim Molly kötü bir şey yok"

tek kaşını kaldırıp bana baktığında tekrar gülümsedim. Bir şey söylemek için ağzını araladığında asansörün sesi engelledi. Beklemeden kendimi dışarı attım bir kaç adım ilerledikten sonra arkamda bıraktığım iki çifte döndüm

"Ben Spencer'a bir not yazdım ama size sorarsa sizde söylersiniz. Biraz gezmeye çıkıyorum"

tekrar arkamı döndüm ve kapıya ilerledim. Art arda gelen çiftler ve mutlulukla otelden ayrılanlar arasından geçerek dışarı ulaştım. Nereye gideceğimi hiç bilmiyordum ama yinede uzaklaşmak istiyordum. Kaldırımda diğer insanlarla birlikte ilerlerken elim tekrar telefona gitti.

Bir Aşk MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin