two

11.5K 748 194
                                    

Elimi karnımın üzerine koyup hafifçe sıvazladım. Belli belirsiz bir göbeğim vardı ve bir kaç aya kadar yürüyen bir pandaya benzeyeceğimi de biliyordum. Bir an duraksadım. Aydınlanma yaşıyordum sanırım. Aslında pandalar zaten yürüyordu ve konumuz bununla hiç alakalı değildi.

"Acıkmadın mı?"

Kız kardeşim Kylie koltuktan kalkmadan konuştuğunda gözlerimin içi parladı. Eskiden de yemek denildiğinde tüm dünya duruyordu benim için. Hamile olmam hiç bir şeyi değiştirmemişti.

"Sanırım bebeğim acıkmış."ona başımı çevirdim sevimlice gülümseyerek. Kylie göz devirip ayağa kalktı. Biliyorum, kız kardeşim olmak hiç kolay olmamıştı onun için. Her zaman isteklerim oluyordu ve o da benim gibi profesyonel bir üşengeçti. Yine de beni kırmadan isteklerimi yapmaya çalışıyor olması, hamilelik hormonlarım yüzünden olsa gerek gözlerimi yaşartıyordu.

"Doğmayan çocuğun karnının acıkıp acıkmadığını bilemezsin Effie."

Bıkkın bir şekilde ellerini saçlarından geçirdi ve mutfağa yöneldi.

Söylediklerini duymazdan geldim. Elbette acıkırdı. "Tavuk marmela yap Kylie. Canım çok çekti. "

Elimdeki dergiyi iç çekerek incelemeye koyulduğumda Kylie mutfak kapısında göründü.

"Eğer tavuk marmela yemek istiyorsan gidip tavuk alman gerekli Eff. Yani o koca göbeğini kaldır ve markete git."

"Çok kabasın." dedim yüzümü buruşturarak. "Ayrıca ben hamileyim ve senin ablanım portakal kafa."

Bitti mi dercesine baktıktan sonra mutfağa geri yöneldi. "İyi. Sen bu haldeki ablanı gönder markete. Yeğenin doğduğu zaman altını sana temizlemekten asla kaçınmayacağımdan emin olabilirsin."

İçi boş tehditler attıktan sonra hala umursamadığını fark ettim ve oflayarak ayağa kalktım. Dış kapıya yönelerek şişme montumu ve botumu giydim.

"İstediğin başka bir şey var mı Ky?" dediğimde kafasını mutfaktan uzattı ve sevimlice gülümsedi.

"Gelirken seni bir çöp kamyonunun ezmesini istiyorum Effie."

Şakayla karışık konuşması hamilelik hormonlarımın etkisiyle beni biraz kırmıştı ama yüzüme kırık bir gülümseme ekleyip başka bir şey demesine izin vermeden kendimi soğuk havaya teslim etmiştim.

Kylie beni sorguluyordu. Diğer insanlar gibi olmayışımdan sürekli yakınıyordu. Çünkü ona göre sevişmeden çocuk yapmak dünyanın en berbat şeyiydi. Yani kısmen.

Arkadaşları benim evli olup olmadığımı sorduğundaysa konuyu atlatıp ya arkadaşlarını benden kaçırıyor ya da beni ortamdan bariz bir dille kovuyordu. Onu sorgulayamazdım. O bir bakıma haklıydı. Ablasının korkularının bedelini ödemek zorunda değildi.

Yağan karın etkisiyle buzlanmış yolda hafifçe kaydığımda düşüncelerimi sildim ve dengemi sağlamaya çalıştım. Aman ne güzel bir hava.

Bir kaç blok ötedeki markete yarım saatte ulaşmakta cabasıydı. Markete girdiğimde dışarının aksine vücudumu sıcak hava sarıp sarmalamıştı. Hemen bir market arabası alıp alışverişime başladım. İlk durağım tabii ki tavuk reyonuydu..

Z a y n ;

"Harry,itme o arabayı o kadar."  elimdeki kavanozu yerine geri katarken göz ucuyla onu kontrol ettim. Harry ise küçük bir çocuk gibi market arabasını ittirip duruyordu. Hayır bir şeyleri devirip beni rezil edecekti dangalak.

"Dostum, alt tarafı tavuk almak için girdik ama sen dolabını fulledin." dedi hiç beni önemsemeden arabayı ileri geri hızlıca sürerken. Sinirle ona baktığımda bakışlarım reyondaki kahve saçlı kıza kaydı. Kısa bir an tanıdık biri gibi gelsede market arabasını aynı Harry gibi ittirip durması o an ki tüm çekiciliğini kaybetmesini sağladı.

Baby's Father•zaylenaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin