Fourty Nine

3.1K 206 123
                                    

Bölüm şarkısı: Dua Lipa- Be The One

Keyifli okumalar!

**

Pekala.

Bu yaptığı şeye ve buna izin verişime hala inanamıyordum.

Yaklaşık iki saat on iki dakikanın ardından nihayet havaalanına indiğimizde,içimde gittikçe büyüyen bir tedirginlik hakimdi. Fakat Zayn bunu umursamadan parmaklarını parmaklarıma kenetledi ve neredeyse, akşam üzeri olduğunda,sonunda jetten indik.

Çok fazla şey söylemek istiyordum aslında. Ondan kaçıyordum bir nevi ve o beni bir şekilde bulup kaçmamı engelliyordu. Neden,buradaydı? Neden biz buradaydık?

Beni bir süre daha görmek istemeyeceğini düşünmüştüm. Çünkü ilişkiler çalkantıdayken-bizimkinden daha durgun ilişkilerden bahsediyorum- insanlar birbirlerini görmek istemeyebilirdi. Özellikle bizim artık dallasa dönen ilişkimizde,bir süre daha Zayn'in beni görmek istemeyeceğine neredeyse emindim.

Bunun için kaçıyordum ya zaten.

Beni istemeyişiyle yüzleşemiyordum. Her ne yaşanılırsa yaşanılsın.

Derin ve titrek bir  nefes alarak gözlerimi kapatıp bekledim ve ardından tedirgin bir ses tonuyla fısıldadım. Korkum ve paniğim kendini göstermeye başlamıştı.

''Ya seni şikayet ettiyse?'' dedim iri parmaklarını okşarken. Kısa bir bakış,sadece bir an bana baktı ve ben onun Theo ile yakınlaşmamdan korkup buraya bu sebeple gelmiş olabileceği düşüncesine kapıldım.

Tanrım eğer öyle olsaydı, hiç bilmediğim bu yerde Zayn'i bırakır ve alıp başımı giderdim. Çünkü uçarken bana verdiği o söze tezat bir şekilde sessizdi. Boşa kuruntu yaptığımı hissedebiliyordum. Ama onun yanında artık hep bir acaba,olacaktı.

''Bunu yapmış olsaydı,kaptan bizi uyarırdı. Buraya indiğimiz anda etrafımız polislerle çevrili olurdu ve muhtemelen sen bu kez korkudan bayılırdın.''

Sonlara doğru sesine biraz alaycı bir ton kattığında dirseğimi bükerek karnına hafifçe geçirdim. Dudakları arasından hala alay dolu,acı  bir inleme döküldüğünde yüzüme farkında olmadığım bir gülümseme yerleşmişti.

''Benimle dalga geçmeyi kes. Korkuyorum tamam mı?''

Sözcükler dudaklarımdan dökülür dökülmez, Zayn nerede olduğumuzu umursamadan ellerimizi ayırdı ve aramızdaki mesafeyi sıfıra çekerek ellerini bu kez bel oyuntuma yerleştirdi. Ona karşı gelmedim ve usulca parmaklarımı göğsüne bastırdım.

''Benim yanımda artık korkmanı istemiyorum.'' dedi ninni söyler gibi bir ses tonuyla. İç çekerek yüzüme ukala bir gülümseme yerleştirdim ve baş parmağımı çenesinden hiza alarak elmacık kemiğinin üstüne kadar tenine sürte sürte ilerlettim. Gözleri bu hareketimle ağır ağır açılıp kapanmış en sonunda,yenik düşerek tamamen kapalı kalmıştı.

''Üzgünüm,'' diyebildim onun huzurunu biraz bozarken '' siciliniz baya kabarık bayım.''

''Tanrım.'' dedi gözleri hala kapalıyken kıkırdayarak. Bu halini günlerce,aylarca hatta ölene kadar başa sarıp sarıp izlemek istiyordum. O kadar farklıydı ki. Benden nefret edip tavuğuma el koyan adamla, bana dünyadaki en güven verici kolları bahşeden adam aynıydı. Gülümseyerek gözlerimi yüzünün her bir santiminde gezdirdim. Bazen, göz kenarında beliren minik bir kırışığa bile dudaklarımı bastırma hissi uyanıyordu içimde. Özenle ve bir  o kadar da egoyla yaratılmıştı Zayn.

''Yalan söyleyemeyeceğim.'' dedi bu kez ben konuşmayınca. Ne diyeceğini merak ederek,tenimizi yakan güneşe aldırmadan ona biraz daha sokuldum. Tam olarak hava sahasının ortasında,çatır bir sıcakta öylece sarılmış duruyorduk. '' Sen beni suç işlemeye teşvik ediyorsun.''

Baby's Father•zaylenaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin