Baby's Father•zaylena

eleven

Pırlantalar,yakutlar,elmaslar.

Hayat bunları verdiğinde,çok şey alıyordu insanlardan. Sevgi,aşk ve güven gibi. Yerine saf nefret ve acıyı bırakıyordu.

Trisha her şeyden önce bir anneydi ve gözlerinde gördüğüm saf acı,Zayn'e daha uysal yaklaşmam gerektiğini söylüyordu. Fazlasıyla sabırsız ve sivri dilli oluşum benim için dezavantaj olsa da,Zayn'e karşı hepsi birer avantaja dönüşüyordu.

Belki de onu hayata kazandırmak bana Tanrı tarafından verilmiş bir görevdi. Annem,Tanrı aşkını bize küçükken aşılamıştı. Bu yüzden, kesinlikle Tanrı Zayn'i iyileştirmemi istiyordu.

'' Yatak odası konusunda oldukça hassasım Effie. Oraya girmeni istemiyorum. '' dedi Zayn. Göz devirip emniyet kemerimi çözdüm ve arabadan indim. Eş zamanlı olarak o da inmişti.

'' Kızları kanepende mi düzüyorsun,tavuk hırsızı. ''

Yüzüne kocaman bir sırıtış yayıldığında gözlerimi kısarak bakışlarımı ona yönelttim. Kesinlikle bir şeyler yumurtlayacağım sırıtışıydı yüzündeki.

'' Kızlar için genelde ayrı bir odam var. '' arabanın kilit sesi,sessiz bahçeyi doldurduğunda yürümeye başladım.

'' Ne yani,sırf onları düzebilmek için başka bir odamı yarattın? ''

Zayn,hızıma yetişip beni biraz geçtiğinde koca göbeğime baktım ve iyi bir amaç için yavaş olduğumdan bu seferlik,pekte beni geçmesini sorun etmedim.

'' Evet,redroom gibi. ''

Gözlerim cümle ile aynı anda kocaman açılmıştı. Sapkın kişiliğine,sapık ve otoriter sahibi oluşu da eklenmiş, klasik psikopat havası tam oturmuştu.

'' Ya da,'' dedim sırıtarak '' uyduruyorsun. ''

Gözlerini devirip elimi tuttuğunda bahçenin çamurlanmış çimenlerine basmak üzere olduğumu fark ettim.

'' Ya da,sana göstermeliyim. '' dedi iç çekerek. Ellerini bırakıp,açtığı kapıdan içeri geçtim.Söylediklerini duymazdan gelmek,sapık bir Zayn ile baş etmek zorunda kalmaktan daha iyi bir seçimdi.

Zayn kendini deri koltuğa attığında etrafa bakındım. Asma kaseler içerisine çiçekler asılmış,siyah duvarlar olduğundan daha ilgi çekici bir hale getirilmişti. Zayn'den beklenildiği üzere gece mavisi ve siyah tonlar salonun geneline hakimdi.Tavan oldukça yüksekteydi.

'' Fil mi besliyorsun burada? '' dedim alayla karışık bir ses tonu ile. Tek başına yaşamak için,oldukça büyük bir salona sahipti. Bizim Kylie ile evimiz,Zayn'in salonunun toplamı kadardı tahminen.

''Son zamanlarda hamile bir kadın edindim,fil ile yarışır mı orası tartışılır ama. '' dedi dudaklarına sinsi bir gülücük yerleştirerek.

Bana mahkumsun seni züppe demek,suratına okkalı bir tokat geçirmek istesemde,gülücüğüne karşılık orta parmağımı gösterdim.

'' Mümkün bir yerlerine girmesi dileği ile,ben hazırlanmaya çıkıyorum. ''

Arkamı dönüp nereye gittiğimi bilmeden merdivenleri tırmanmaya başladım. Zayn'in adım seslerini arkamdan işittiğimde oflayarak merdivenleri çıktım ve karnımı tuttum.

'' Anlamıyorum madem zenginsin,asansör yaptırsaydın ya. '' sitemkar ses tonuma karşılık yine sevimsiz yüzüne sinsi gülücüğünü yerleştirdi. Bugün,Zayn kesinlikle beni çıldırtmaya programlanmıştı.

'' Aslında,hızına yetişemedim. Yetişebilseydim sana bir asansör olduğunu söyleyecektim ben. '' dedi eliyle asansör kapısını işaret ederken. Göz devirip elimi uzattım.