Bölüm şarkısı:Fucking Perfect*-Pink
Keyifli okumalar!
Not:Geçiş bölümüdür.
Ertesi gün,kendi evimdeydim.Tüm gün uzanmış,annelik ile ilgili dergiler okumuştum.Fakat aklımı toparlayamıyordum.Zayn'in gerçekten o kız ile gitmiş olması sinirlerimi bozuyordu.Geri döndüklerinde ise kızın yüzündeki alaycı ifade aklımdan silinmiyordu.
Bu yüzden,hamilelik hormonlarımın bana verdiği yetkiye dayanarak çikolata ve dizi sendromuna girmiştim.Zayn ondan en çok istediğim şeyi bana göstermemişti.
Saygı.
Aramızdaki şeyler oyunda olsa kişisel hayatlarımıza çeki düzen verecektik.
Gözümde biriken yaşları sildim ve aynadan iyice belirginleşen karnıma baktım.Zayn'i bundan sonra Harrison hariç hiç bir gereklilik olmadıkça görmek istemiyordum.Gururumu kırmıştı.
'' Hey.''
Karnımı usulca okşadım ve ikizlerimle ciddi bir konuşma yapmalıydım.Belki de kendimle. '' Sizi dünyaya bir babanız olmadan getireceğim için üzgünüm.Hemde değilim.'' derin bir iç çektim.Ne diyecektim,bilmiyordum.
'' Aslında pişmanım.Çünkü büyüdüğünüzde bir babanız olmasını isteyeceksiniz.Sırtınızı yasladığınızda kendinizi güvende hissedebileceğiniz,babam var diyebilmeyi çok isteyeceksiniz.Bu duyguyu hiç tatmadım.Ve bencillik edip size de tattırmayacağım için üzgünüm. En azından size yetmeye çalışacağım. Hem anneniz hem babanız değil,tüm hayatınızda yanınızda olacak tek dayanağınız olarak.''
İç çekip odada yürüdüm.'' Öte yandan babanız olmayacağı için mutluyum.Çünkü sizi bir başkasıyla paylaşmak,bir başkasının sizi üzdüğünü görmek canımdan bir parça koparılmasından daha acı.Siz sadece benim miniklerimsiniz.''
Acıyla gülümsedim.
Zayn,bunu her dediğimde bizim diye diretiyordu.Nedenini bilmiyordum fakat belki de ben yerine bebekleri sahiplenmişti.Onlardan kopamıyordu.
Saçımı toparladım.
Kendimi de toparlamam lazımdı.
Merdivenleri dikkatle indim ve mutfağa yöneldim.Sıcak kahve,onlara zararlıda olsa yaralı ruhuma iyi gelecekti.Kahveyi doldurduktan sonra ellerimi tezgaha yasladım ve derin bir nefes aldım.Louis'nin de haklı olabileceği düşüncesi mideme sert yumruklar yemişim gibi hissetmeme sebep oluyordu.Ben sevilmiş,gözyaşları silinmiş,düştüğünde kalkması için asla onun için asla orada bir el olan kızlardan olmamıştm.Gözümden akan bir damlayı sildim.Babamdan nefret ettiğim diğer günlerden birisi olacaktı belki de ama Zayn'in kalbimi kanatması normal miydi? Zayn'in canımı bu kadar yakması normal miydi?
Umursamamıştım.
O kızı becermesini ya da benimle ilgilendikten sonra hiç bir şey olmamış gibi davranmasını gerçekten umursamamıştım.Fakat şimdi gerçekten pişmanlık duyuyor mu merak etmeden de edemiyordum.Bana kokumun onu sarhoş ettiğini söylediği an ile o kızla gülüştüğü an çok uzak değildi.Belki onun kulağına daha güzel şeyler fısıldamıştı.
O an dank etti.
Zayn sadece mecbur olduğu için yanımdaydı.Hamile bir eşe ihtiyacı olduğu için.
Herşeye kendini kaptıransa bendim.Oyunu,gerçeğe çevirmek için çabalayanda.
Derin bir nefes almaya çalıştım fakat gözyaşlarımın tuzlu tadı dudaklarımı daha fazla açmamam için engelliyorlardı beni.Yere oturdum ve hıçkırarak ağladım.Uzun zamandır ihtiyacım olan şeyi yaptım.Tiz bir çığlık attım.
Bu,Zayn'e olan öfkem değildi.
Derinlerde biriken,içimdeki küçük kızın sesini duyuramadığı her zaman içindi. Bir kez daha çırpındığını fakat başarılı olamadığını anladığı anlar için.
Yeniden çığlık attım ve yeniden...
Boğazımın acımasını umursamadım.Karnımda hissettiğim keskin acıyı da öyle.
Kimsesiz büyüyen kızlar küçük mü kalırdı? Küçük kızların elini neden birileri tutmazdı?
Küçükken Kylie'nin elini tuttukları gibi belki de benimde elimi tutsalardı onun gibi normal olacaktım.Erkekleri her zaman benden nefret ettiğini düşünmeyecektim.Bağlanmaktan,sevmekten,dokunmaktan korkmayacaktım.
Gözlerimi yeniden sildim.Her ay kiliseye gittiğimde tek bir şey için dua etmiştim.
Beni seven bir erkeğin olmasını.
Küçükkense babamın beni sevmesini.
Karnımı sımsıkı tuttum ve ayağa kalkmaya çabaladım.Ayaklarım bana düşmanmış gibi kalkmıyordu.Biraz soluklandım ve yeniden denedim fakat olmuyordu.
Ayağa kalkmayı bile beceremiyordum.
Elimi yüzüme kapattım ve artan sancımın acısı ile ağlayarak inledim.Ayağa kalkmayı becerdiğimde elimi karnıma yeniden sardım fakat ıslaklık ile yutkundum.
Parmaklarım kırmızıya boyanmıştı.
Yeniden bacaklarımda elimi gezdirdim.Kanamam vardı.
Her şeyi unuttum.
Ne yapacağımı bilemez bir halde sadece dikildim.Hiç bir işe yaramıyormuş gibi onları kayıp mı etmiştim?
Hıçkırığımın dudaklarımın arasından kaçışı ile elimi telefona attım ve telaşla onu aradım.
Açmıyordu.
Elimi karnıma sımsıkı bastırdım.Gözyaşlarımın,siktiğimin depresif hallerimin bebeklerimin canına mal olmasına dayanamazdım,hayır.
Yeniden aradım,meşgule attı.
Rehbere girdim ve Kylie'yi aradım.Telefonu kapalıydı. Acıyla inledim ve yeniden onu aradım.
Bu sefer açtı.
'' Ne var Effie?''
Titrek bir sesle ve ağlayarak şunları söyledim.
'' Bebeklerim,ölüyorlar.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baby's Father•zaylena
Hayran Kurgu'' O benim çocuğum mu? '' '' Hayır kendi kendime yaptım. ''