Final

947 47 34
                                    

5 yıl sonra.

**

Saçımı büyük bir topuz yaparak,kalemle tutturduğumda kaydet tuşuna basmış ve uzun zamandır yazmakta olduğum kitabımın son kısmını da tamamlamanın verdiği mutlulukla arkama yaslanmıştım. Neyse ki çok sevgili oğullarım bu rahatlama hissini uzun süreli yaşamama izin vermemiş,arka bahçeden kopan çığlık sesleri ile birlikte acele ile oraya doğru koşturmuştum.

''Çocukları sadece bir kaç saatliğine yanında bıraktım Zayn!'' dedim dışarıya çıkarken. Aiden elindeki kum küreğini Zayn'in kafasına indirirken,Andrew her zamanki gibi çığlıklar atarak ağlıyor,bir yandan da babasını tekmeliyordu. Bu görüntü ister istemez gülmeme sebep olduğunda,Zayn yardım dilercesine gözlerime baktı.

''Lütfen bana işinin bittiğini söyle çünkü az önce Aiden'ın daha yakışıklı olduğunu söylediğim için Andrew hala beni protesto ediyor.''

''Bitti.''dedim gülmeye devam ederken. Andrew'i kucaklayarak ağlamasına son vermiştim. Zayn Aiden'ın elinden küreği alarak onu kucağına oturttu ve derin bir soluk aldı. ''Çocuklar arasında ayrımcılık yapmayı kesmelisin,tanrı aşkına onlar ikiz ne demek Aiden daha yakışıklı?''

''Bana daha çok benziyor.'' dedi omuz silkerek. Ardından Aiden'a baktı ''Burnumuz aynı,gözlerimiz,ağzımız-''

''Babası olduğun için olabilir mi?''

''Muhtemelen.''

Bu haline yeniden kıkırdadığımda gözleri yüzümde gezindi ve o da gülümsedi. Andrew, şiddetli ağlamasının sonucu kucağımda sızıp kaldığında, burnunun ucunu öptüm. Zayn,berbat bir çocuk bakıcısıydı. Onu suçlayamazdım,fazlasıyla çalışırken çocuklara zaman ayırması biraz zor oluyordu, ayrıca fedakarlık ederek her gün onlar uyumadan evden ayrılmıyor, bize bakarken gözlerinde gördüğüm o sevgi,hepimizi iyileştiriyordu.

''Anne.'' dedi Aiden peltek bir şekilde. ''Acıktım.''

''Tabi ya anne.'' dedi Zayn hemen muhalefet olarak. ''Sabahtan beri burada hücrelerimi öldürmene izin veriyorum ve ilk fırsatta anne diyorsun,harika.''

''Kıskançlık kokuları alıyorum.'' dedim Andrew'i hamağa yerleştirip Aiden'a yönelerek.

''Belki ben de acıkmışımdır,bu küçük canavarlar bunu hiç düşünüyor mu?'' dedi homurdanarak ayağa kalkarken. ''Gözüm üstünde.''Aiden'a doğru parmağını salladığında,aslında her şeyi beni güldürmek için yaptığını biliyordum. Ama içten içe ona daha az zaman ayırdığım için kıskandığını da görebiliyordum. Aiden,parlak ve ağlamaktan yaşaran gözlerle Zayn'e dil çıkardı.

Onu yere bırakarak Zayn'e doğru döndüm. ''Gitmiyor musun?''

''Gitmemi mi istiyorsun?'' telefonunu kurcalarken kurduğu cümleyle omuz silktim. Onu özlemiştim. İş seyahatinden henüz yeni dönmüştü ve haftasonu yeniden uçacaktı. Bu düşünce ile kollarımı arkasından ona sararak omzu üzerine bir öpücük bırakmış ve telefonda ne ile uğraştığına bakmıştım göz ucuyla. İşle alakalı şeylerle uğraştığını biliyordum ama, bunu yapmamdan gıcıklanıyor olması onu sinir edebildiğim için beni eğlendiriyordu.

"Hangi kadına mesaj atıyorsun be adam? Utan."dediğimde beni hızlıca önüne alarak dudaklarını önce yanağıma ve ardından dudaklarıma bastırdı.

"Seni Harry ile aldattığım için beni affet."dediğinde kollarımı omuzlarına sararak burnumu burnuna sürtmüştüm. Tek eli yanağımı sardığında" Sizden nasıl sürekli uzak kalabiliyorum aklım almıyor. "diye ekledi.

Aiden, ona cevap vermeme fırsat vermeden çığlık attığında kolları arasından zorlukla ayrılarak onun yanına ilerledim ve tekrar kucağıma aldım. Acıktıkları zaman tıpkı babaları gibi şımarıp, deliriyorlardı.

Baby's Father•zaylenaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin