Okula gitme onayının üzerinden bir hafta geçmişti. Taehyung okul işlerimi hallettikten sonra istediğim zaman gidebileceğimi söyledi. Bende ona pazartesi yani yarın başlamak istediğimi söyledim. Şimdi ise akşam yemeyi yiyorduk.
"Bu kadar erken başlamak zorunda mısın miniğim?"
"Evet. Sürekli burda kalmak istemiyo... Aaah sana nasıl seslenmeliyim?"
"Ne dedin?"
"Sana nasıl seslenmeliyim?"
"Dışarda adımla seslenirsin. Evde nasıl seslenmek istiyorsan öyle seslen."
"Peki o zaman beenn... Sana Taehyungie diye sesleneceğim."
Taehyung başını sallayıp yemeğini yemeye devam etti. O sırada Jin yarım kalan cümlesini tamamladı.
"Ve evet erken başlamak zorundayım. Çünkü sürekli aynı ortamda kalmaktan bunalıyorum."
"Peki miniğim."
Şuan kendi yatak odamda bir sağ bir sola kıvranıyordum. Yarın okula gideceğim ve yeni bir ortama gireceğim için biraz heyecanlıydım. Bu yüzden bir türlü uyku tutmuyordu. En sonunda sinirle kalkıp odadan çıktım. Hayır sütte içmiştim. Neden uykum gelmiyordu!
Tam merdivenlerden inecekken Taehyung'un yanına gitmek daha iyi olur diye yönümü onun odasına çevirdim. Işıkları yanık olduğuna göre hala uyanık olmalıydı. Yavaşça odaya girip kapıyı kapattım. Önüme döndüğümde Taehyung telefonla konuşuyordu. Beni fark ettiğinde hızlıca telefonu kapattı.
"Umarım yanlış bir zamanda gelmemışimdir Taehyungie?"
"Hayır miniğim! Sorun yok. Ayakta bekleme yanıma gel."
Jin hızlıca Taehyung'un yatağına atladı. Yavaşça Taehyung'a sarılırken Taehyung hala bu duruma pek alışamamıştı. Devamlı sevgi görmek pek alışkın olduğu bir şey değildi. Sonra neden miniğinin bu saatte uyanık olduğunu sorguladı.
"Miniğim. Neden bu saatte uyanıksın?"
"Sadece... Yarın için biraz heyecanlıyım. Bu yüzden uyuyamadım."
"Benim yanımda mı uyuyabileceğini düşündün!? Seni sakinleştiriyor muyum!?"
"Sakin ol Taehyungie! Alt tarafı uyuyamadığım için sana ihtiyacım oldu."
Taehyung o an kalp atışlarının daha fazla hızlandığını hissetti. Daha fazla heyecan yaparak konuşmasına devam etti.
"Bilerek yapıyorsun öyle değil mi!? Ben daha fazla heyecan yapayım diye! Ama boşuna uğraşıyorsun!"
Seokjin yüksek sesle kahkaha atmaya başladı.
"Şuan hiç heyecan yapmıyorsun biliyor musun Taehyungie! Hatta o kadar heyecan yapmıyorsun ki sesin titriyor!"
Seokjin gülmeye devam ederken Taehyung daha fazla dayanamayıp üzerine atlamıştı miniğinin. Ne olduğunu anlayamayan Seokjin bir anda kendisini Taehyung'un altında bulmuştu. Taehyung yavaşça yüzünü Seokjin'e yanaştırırken Seokjin kendini yatağa daha fazla bastırıyordu. Taehyung burnunu hafifçe miniğinin çene kısmına sürterken Seokjin iyice titremeye başlamıştı. Gözlerini kapatmış ve yatağın örtüsünü iki eliyle sıkıyordu. Yüzü ve kulakları kıpkırmızı olmuştu. Taehyung her ne kadar daha fazla devam etmek istesede bu kadarının miniği için yeterli olduğuna karar vermişti.
Başını biraz geri çektiğinde miniğinin gözlerini sımsıkı kapattığını ve yatak örtüsünü iyice sıktığını fark etti. Her ne kadar kendisi bu görüntüden zevk alsada miniği için pek hoş değildi. Taehyung tekrar miniğine eğildiğinde kulağına kadar gelerek boğukça fısıldamaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADİST MAFYANIN ESİRİ *TAEJİN*
Teen Fiction[Tamamlandı] İşte o an anlamıştı genç çocuk hiçbir kaçış yolu yoktu ondan başka. Genç adam, minik esirinin kulağına fısıldadı "Sen sadece benim esirimsin küçüğüm, sadece bana aitsin... " "Lütfen bırak beni yalvarırım!" "Üzgünüm miniğim ama artık...