İkinci Karşılaşma

4.8K 228 300
                                    

JUNGKOOK'TAN

Taehyung beyin aramasıyla Seokjin'i takip etmeye başladım. Açıkçası kafenin içinde biraz uzun kalmıştı Seokjin. Ama sonunda çıktı.

"Seokjin çıkmadı mı hala?"

"Merak etme hyung şimdi çıktı."

"Güzel. Onu gözetlemeye devam et. Bu arada... Üzerinde kürklü bir palto var mı?"

"Evet hyung. Ama biraz içinde kaybolmuş sanki, onu zor ayırdı gözlerim."

Tae gülümsemişti. Eğer o kürkü giymeseydi Seokjin'e yapacaklarını şeytan bile kestiremiyordu.

"Herneyse işine kaldığın yerden devam et Jungkook."

"Peki hyung."

Jungkook, Seokjin'i takip etmeye devam ediyordu. Yol boyunca hiçbir sorun olmadan Seokjin eve sağ salim varmıştı. Tam Jungkook'ta eve dönmek için arkasına dönerken, Tae'nin bir şeyler daha söylediğini işitti.

"Orda kal! Oraya geleceğim. Ben gelene kadar evin başka giriş-çıkış kapısı var mı araştır."

"Peki hyung."

İyice araştırdıktan sonra Jungkook, Seokjin'in odasına bağlı bir balkon gördü. Ev zaten iki katlıydı. Hemen telefonla bir adamını arayıp merdiven istedi. Taehyung gelene kadar merdiven burda olurdu.

"Bulabildin mi bir giriş yolu?"

"Evet hyung. Şansımıza tam da Seokjin-shii'nin odasında balkon var ama ikinci katta olduğu için merdiven istedim. Birazdan burada olur."

Tae o an başka bir şey düşünmüştü. Saat çoktan on buçuk on bir olmuşken neden sadece mutfağın ışığı yanıyordu? "Umarım düşündüğüm şey değildir" diye içinden geçirmişti Taehyung. Sırf evdeki iş yoğunluğundan biraz kurtulsun diye onun dışarıdaki yoğunluğunu arttırmıştı. Sırf o evde hizmetçi gibi kullanılmasın diye. Taehyung o an şöyle geçirdi içinden. "Umarım benim olana şuan kendileri uyurken onu köle gibi çalıştırmıyorlardır!"

"Hyung merdiven geldi."

"Tamam, siz yerleştirin."

Merdiven yerleştirildikten sonra Tae yavaşça çıkmaya başladı. Balkona sağ ayağını attıktan sonra tüm bedeniyle balkona girebilmişti. Sessizce balkon kapısını açıp içeri girdi. İçeri girdiğinde, karanlığın izin verdiği kadar odayı incelemeye başladı. Evin dışı gayet düz, klasik, stabil evlerdendi. Ne zengin ne fakir gösteriyordu. Ancak bu oda... Tae iyice öfkelenmeye başlamıştı. Cidden böyle bir evde böyle bir oda mı!? Odada eski bir ders çalışma masası, tek kişilik küçük bir yatak ve aynası kırık tek gözlü bir kıyafet dolabı vardı. Ayrıca odanın boya zamanı da çoktan gelmiş, geçiyordu bile. Tae'nin bunu görmesi hiç iyi değildi. Bu şartlar altında Seokjin'i burda bırakamazdı. Sonra Tae aklından "belki evin her yeri böyledir." diye geçirmişti. Sessizce evi gezmeye karar verdi. Taaki koridorda birinin geldiğini duyana kadar. Hızlıca çalışma masasının arkasına saklandı Tae.

Kapının açılma sesini duymasıyla kendini iyice geriye çekti Tae.

SEOKJİN'DEN

Odama girmemle kendimi yatağa bırakmam bir olmuştu. Çok yorulmuştum. Okula git, oradan işe, oradan da eve gel ev işlerini hallet gerçektende çok yorucuydu. Aslında şuan banyo yapmalıydı. Üstelik ödevleri de vardı. Ama çok yorgundu. Göz kapakları kapanmak için o kadar direniyordu ki, en sonunda pes edip kendini uykunun kollarına bıraktı.

SADİST MAFYANIN ESİRİ *TAEJİN*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin