Jin uyanmıştı. Ancak gözlerini açacak hali bile yoktu. Bilekleri sızlıyordu. Bedeninde ise dünki anılardan kalma karıncalanma vardı. Banyo edip bu hislerden kurtulmak istiyordu. Ama parmağını bile zor kıpırdatırken nasıl banyo edecekti...
Seokjin o an içinden Taehyung'un odaya gelmemesini diledi. Onun sesini bile duymak istemiyordu. Bedeni hala titriyordu Seokjin'in. Dünki hayvanın temasları anlaşılan tüm hücrelerine işlemişti.
Eğer yanında bir bıçak olsa şuan hiç düşünmeden şah damarını kesebilirdi Seokjin. Ama yoktu işte! Taehyung bu tarz bir şey yapabileceğini önceden tahmin ettiği için traş makinesi bile bırakmamıştı odada.
Seokjin yavaşça gözlerini açsada çok zorlanmıştı. Yavaşça doğrulup ayağa kalkmaya çalıştı ama bacakları onu tartamamış ve yere düşmüştü. Bileklerini üzerine düşmesiyle derin bir çığlık atmıştı. Bilekleri sandığından daha kötüydü sanırım. O an Seokjin hayatta kaldığına bir kere daha lanet etti. O sırada odaya hızlıca Taehyung'un gelmesiyle gözünü ona çevirdi.
Taehyung koşar adımlarla yanına geldiğinde konuşmaya başladı.
"İyi misin miniğim bir yerine bir şey mi oldu!?"
Seokjin o an Taehyung'u itmek istedi ama bilekleri yaralı olduğu ve şuan çok acıdığı için yapamadı. Bu yüzden konuşmaya başladı.
"Benden uzak dur! Senin yüzünden bu haldeyim ben! Sen oturup benim acı çekmemden zevk alırken ben orda ölüp ölüp diriliyordum. Sen ise o an sadece gülümsüyordun. Sana o kadar yalvardım ben! Sana yapma dedim! Ne istersen yapıcam dedim! Ama senin umrunda olmadı. Şuan ayakta bile zor duruyorsam, gözlerimi açmakta bile zorlanıyorsam, bileklerimi oynatamıyorsam bunların hepsi senin suçun!"
Taehyung o an hiçbir şey diyemedi. Durması gerektiğini kendide biliyordu. Ama kendini durduramamıştı. O yüzden şuanlık sessiz kalmayı tercih etti.
"İzin ver yaralarını sarayım."
"Neden! Sen yenilerini oluştur diye mi!?"
Taehyung zorlukla yutkunmuştu. Cidden Seokjin neden bu kadar uzatıyordu. Eğer kendisine birazcık izin verse zaten yenileri olmayacaktı. Oysa Seokjin son cümlesinde olduğu gibi Taehyung'u yine kışkırtıyordu.
"Beni kışkırtma Seokjin. Şuan seni sadece iyileştirmek istiyorum. Ama sen sözlerinle beni kışkırtıyorsun!"
"Ne dememi bekliyorsun? Dünkü acımasızlığın için sana *teşekkür ederim efendim* mi diyeyim!?"
"Peki madem bu kadar kararlısın öyle olsun."
Tae hızla Jin'i kollarından tutup arkasından çekerek kucağına oturmasını sağladı. Jin kalkmaya çalışsada Tae bir eliyle belinden sabitlemişti çoktan. Jin kalkmaya çalışırken Taehyung'a daha çok sürtünüyordu. Taehyung, Jin'in kulağına yanaşıp,
"Eğer biraz daha sürtünürsen şimdi burada çok yanlış şeyler olacak Seokjin."
Jin anında hareketi kesip uslu uslu oturmaya başladı. Taehyung hafiften gülümseyip, Jin'in bileklerini tekrar sarmaya başlarken,
"İşte bu yüzden sana karşı çok serttim dün. İyilikle söylediğimde kabullenmiyor ve karşı çıkıyorsun. Ama tehdit edince bir anda yola geliyorsun."
"Dünkü yaşattıklarından sonra daha beterini de yaparsın sen. Bu yüzden rahat duruyorum."
"Aslında aklımda hala başka fanteziler var. Bu yüzden ayağını denk al Seokjin! Başına geleceklerden ben sorumlu olmayacağım çünkü. Uyarmadı deme sonra."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADİST MAFYANIN ESİRİ *TAEJİN*
Genç Kurgu[Tamamlandı] İşte o an anlamıştı genç çocuk hiçbir kaçış yolu yoktu ondan başka. Genç adam, minik esirinin kulağına fısıldadı "Sen sadece benim esirimsin küçüğüm, sadece bana aitsin... " "Lütfen bırak beni yalvarırım!" "Üzgünüm miniğim ama artık...