Taehyung sandalyenin üzerine oturmuș, 10 dakikadır çıkış yolu arayan Jin'e bakıyordu. Ancak bir çıkış yoktu. Olsa Taehyung zaten kullanırdı.
Jin bir süre öylece hareketsiz durdu. Ardından kendini hızla yere bıraktı. Hıçkırarak ağlamaya başladı.
"N-nef rt ediyo um! Her şeyden nefr et edi orum! Bıkt-ım ar tık..."
Taehyung Jin'in bu hallerini gördükçe canı yandı. Kendisi de buna neden olmuştu. Jin'i bundan beter hallere getirmiş, ancak bunu görmek istememiști. Çünkü umrunda olan şey beyaz şaha sahip olmak ve etraftaki vezirleri kaldırmaktı. Bunu telafi etmeliydi. Ancak şuan başka yapacak bir şeyi yoktu.
Taehyung yavaşça yerinden kalkıp hıçkırarak ağlayan gencin yanına gitti. Ardından soğuk hava deposunda donmuş ellerinden birini Jin'in bacaklarının altına diğerini de sırtına koyup aniden kucağına aldı. Ardından sandalyeye geri gitti.
Sandalyeye oturup Jin'i kucağına daha çok çekti.
"Merak etme Jinnie... Seni koruyacağım. Sana verdiğim acıların bedelini ödüyorum. Ama yeterli değil. Sana bedelini tam ödeyeceğim. Seni yaşatacağım. Ben kurtulamasam bile sen yaşayacaksın küçüğüm. Şimdi ağlama sakin ol. Ben yanındayken sana bir şey olmayacak artık. "
Jin'in ağlamaları kesilmişti. Artık Taehyung'un göğsünde sadece daha da küçülmüş ve titriyordu.
Taehyung Jin'in saçına küçük bir öpücük bıraktı. Ardından kucağında uyumak üzere olan çocuğu uyandırmaya çalıştı. Soğukta uyumak pek iyi bir fikir değildi. Özellikle soğuk hava deposuysa...
Ancak Jin uyanmak istemiyordu.
"Üşüyorum..."
"Buna kısa süreli bir çarem var. Ancak bunu istemezsin."
"İlişkiye girmek gibi mi?"
Taehyung derin bir iç çekti. Jin ne zamandır Taehyung'u bu kadar iyi anlıyordu? Gerçi o hep zekiydi.
"Evet ilişkiye girmek gibi. Ancak bunu düşünmedim. Sadece... Öpüşmeyi kapsadım. Belli bir yerden sonra bedenimizde donan yerler çözülecek. Çünkü hormonel bir hareketlenme ve sıcaklık olacak. Kan akışı hızlanacak. Bu da bizi bir süre daha hayatta tutabilir. Ancak bunu yapmak zorunda değilsin. Aslında ben kendime güvenmiyorum. Kendimi durduramayabilirim.
Seni tekrar incitmek istemiyorum. Bu yüzden boşver."
Seokjin Taehyung'u ensesinden tutup dudaklarına çekti. Isınacaklarsa buna ihtiyaçları vardı.
Bir kaç dakika sonra bedenleri hafif ısı hissetmeye başladı. Seokjin bunu hızlandırmak için yapmaması gereken bir şeyi yaptı.
"Şimdiden özür dilerim Taehyung."
Taehyung daha ne dediğini anlayamadan Jin elini Taehyung'un pantolonun altındaki erkekliğe sürttü. Şimdi anlamıştı. Ancak bu tehlikeliydi. Jin ne yapmaya çalışıyordu.
Seokjin elini çekip bu sefer kendini Taehyung'a sürtmesiyle ikisinin aynı anda inlemesi bir oldu.
"Daha fazla ileri gitme. Kendimi tutamam."
Ancak Taehyung uyarmakta geç kalmıştı. Küçük Taehyung çoktan tepkiler göstermeye başlamıştı. Buna rağmen dişini sıkmayı tercih etti.
"Devam edelim."
Taehyung aldığı cevapla ikinci şoku yaşarken gözlerini etrafta gezdirmeye başladı. O sırada kolilerin olduğu tarafta siyah, küçük bir şey gördü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADİST MAFYANIN ESİRİ *TAEJİN*
Ficção Adolescente[Tamamlandı] İşte o an anlamıştı genç çocuk hiçbir kaçış yolu yoktu ondan başka. Genç adam, minik esirinin kulağına fısıldadı "Sen sadece benim esirimsin küçüğüm, sadece bana aitsin... " "Lütfen bırak beni yalvarırım!" "Üzgünüm miniğim ama artık...