Eveeet yeni sezonun ilk bölümüyle karşınızdayım. Artık yazmaya devam edebilirim.
Ancak küçük sorunlar var. Abim askerden geldiği için her daim aktif olamıyorum. Belli saatlerde wattpaddeyim. Zaten yeni hikayemde de yeni atılan bölüm mesafelerinden anlamışsınızdır. Eskisi gibi günde iki-üç bölüm atmam pek kolay olmayacak.
Kısa bir bölüm oldu. Şimdiden özür dilerim.
Ama sorun değil. Neyse hadi hikayemize devam edelim.
_______________________3 yıl sonra...
"Efendim buyrun istediğiniz dosyalar."
"Güzel. Şimdi çık."
Adam hızlıca odadan çıktı. Patronları son üç yılda ilginç bir şekilde daha acımasız ve katı olmuştu. Hiç kimse onunla konuşmaya cürret edemiyordu. Herkes çok korkuyordu. Neredeyse bu üç yılda gülümsememişti bile. Aşırı öfkeli ve korkunç bir yaratığa dönüşmüştü. Şirket ise düşme derecesine geliyordu. Bay Kim şirkete ilgi göstermiyordu. Hergün sürekli aynı saatte bir yerlere gidiyordu.
Bu üç yılda Kim Namjoon'da ortalıkta dolaşmıyordu. Bay Min ise... Onu gören cennetlikti. Jimin... O artık soluk bir insan olmuştu. Gülmüyordu. Jimin küçük Jinnie'nin kalbi büyük ama ruhunun küçük olduğu, sürekli tıkılı kaldığı o odada günlerce gözyaşı döküyordu. Canı yanıyordu. Sevdiği tek dostunu kaybetmişti. Ve o Taehyung... Ona o gün o kadar nefret kusmuştu ki... Başına silah bile dayayıp tehdit etmişti. O kadar gözü dönmüştü Jimin'in. Jungkook ise sürekli Jimin'i dizginlemek zorunda kalmıştı. Ama kendi canı da yanıyordu. Jin bu yaşanılan hiçbir şeyi, hayatı boyunca çektiği hiçbir acıyı hak etmemişti...
Taehyung ise bu üç yıl boyunca duygularında boğulmuştu. En büyük korkusunu tatmıştı. Yüzünde hala o akan kırmızı sıvıyı hissediyordu. Asla unutamıyordu. Yüzündeki ve bedeninde ki Jin'in kanlarını atmak için derisini o kadar sert liflemişti ki... Derisi soyulmuştu. Ama o kanın varlığı bir türlü gitmiyordu. O kanın tadı damağında yer edinmişti. Yemek bile yiyemiyordu. Jin gerçekten herkesin canını asıl şimdi çok yakmıştı.
Namjoon'un cezası, Jin'in onu unutmasıydı. Min Yoongi'nin cezası, Jin'in yanında olup onu durduramamaktı. Jimin'in cezası, Jin'in son sözlerinde ondan af dilemesiydi. Taehyung'un cezası zaten belli. Jin hepsine bir ızdırap bırakıp onları terk etmişti. Ancak bir sorun vardı. Kimse Jin'in cesedine ulaşamamıştı. Çoğu özel araştırmacı grubu Jin'in cesedinin derinlik yüzünden bulunamama durumu olduğunu söylemişti. Ancak Taehyung kabullenmiyordu. Jin'in yaşadığını biliyordu ya da sadece bu kelimelere tutunmaya çalışıyordu. Yoksa çoktan intihar etmişti.
Min Yoongi ise üç yıldır ortalıkta yoktu. Haber spikerlerine birkaç yıllık izin aldığını ve psikolojik sorunlardan dolayı bir süre geri çekildiğini söylemişti. Namjoon ise hala Jin'in cesedini aramaya devam ediyordu. Ne Taehyung ne de Namjoon pes ediyordu. İkisi de Jin'i arıyordu.
"Efendim bu akşam özel bir geri dönüş partisi var. Bay Min geri dönüyormuş. Bu yüzden insanlar sizi de bekliyor parti de."
"Gelmeyeceğim."
Sözü Jungkook devraldı.
"Hyung bence gitmelisin. Artık eski haline dönmen gerek şirket düşüyor. Kim Namjoon-shii, Kim şirketleri liderliğini almak üzere. Lütfen eski haline dön."
Taehyung acı bir şekilde gülümsemeye çalıştı.
"Umrumda değil. Artık hiçbir şey umrumda değil. Sana soruyorum Jungkook. Senin için Jimin ne ifade ediyor?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADİST MAFYANIN ESİRİ *TAEJİN*
Novela Juvenil[Tamamlandı] İşte o an anlamıştı genç çocuk hiçbir kaçış yolu yoktu ondan başka. Genç adam, minik esirinin kulağına fısıldadı "Sen sadece benim esirimsin küçüğüm, sadece bana aitsin... " "Lütfen bırak beni yalvarırım!" "Üzgünüm miniğim ama artık...