132

1.6K 39 6
                                    

132

Dünyaca ünlü çok güçlü bir mafyasın. Onu internetten görüp aşık oluyorsun ve onu kaçırtıyorsun.

İyi okumalar meleğim 💞

Jungkook
Dünyaca ünlü mafya olmak için çok emek göstermiştin. Evet daha güvenli bir iş olabilirdi ancak bu kadar zengin de olamazdın. Ailen olmadığı için gözün kapalı bu işlere girmiştin ve çokta iyi yerlere gelmiştin. Tam bir mafya kadınıydın! Bir gün telefonundan internete girdikten sonra BTS grubunu gördün ve Jungkook'a odaklandın. Onda seni kendine çeken bir şey vardı ve o artık seninle olacaktı. Hemen adamlarına kaçırmaları için talimat verdin.
"İMDAAT! KİMSE VAR MI? Bakın muhtemelen beni kaçırdınız lütfen ilk önce şu gözlerimi bi açın!" Diye sinirle bağırdı Jungkook. Sandalyeye bağlıydı elleri, ayakları ve gözleri de bağlıydı. Aniden gözündeki bandı çıkardığında Jungkook afalladı ve seni gördü.
"Açtım gözlerini şimdi daha iyi misin?" Diye Güler yüzünle sordun.
"İyi miyim? Beni kaçıran biri benim iyiliğimi mi düşünüyor yani?" Dedi ve sözüne devam etti. "Ayrıca beni sen mi kaçırdın yani?" Diyerek seni aciz gördü.
"Üslubunu hiç beğenmedim Sevgilim. Evet seni ben kaçırdım ve artık sen benim sevgilimsin!"

Yoongi
Hayatında ilk kazığı ailenin attığı bir hayatın içine doğmuştun. Annen ve Baban seni yetimhaneye vermişler ve gitmişlerdi, çok zor zamanlar geçirsende dünyadaki öldürebildiğin tüm kötü insanları öldürmek için çok güç topladın ve bu güçler sonucunda da alanında en güçlüsü oldun. Mafyalık tam sana göre bir işti ve istediğin işi yapıyordun. Bilgisayardan adamlarının bulamadığı kişiyi bulmaya çalışırken tt'de (yani Twitter gündeminde) BTS adlı bir grup olduğunu gördün. Bunu daha önce görmüştüm ancak biri ilgini çekmişti Google'a girip ismini arattın ve hayat hikayesini okudun. Senin hikayenle benzer yanları olması seni ona daha da çok itmişti. Sağ koluna ismini verdin ve acil gidip onu senin yanına getirmesini istedin. Bu elbette kolay olmayacaktı ancak insanlar için imkansız olan senin işinin bir parçasıydı.
"Şimdi ne yapıyor içeride?" Yoongi'yi kaçırtmıştın ancak ondan hiç bir ses yoktu. Ne yardım istiyordu ne de onu neden kaçırdığınızı soruyordu.
"Öylece bekliyor efendim hiçbir şey yapmıyor." Bu sözlerle kapıyı açtın ve içeri girdin. Koltuğa oturmuş bir şekilde yere bakıyordu, kapı açılınca seni gördü ve tek kaşını kaldırdı.
"Eğer beni sen kaçırdıysan sana bir teşekkür borcum var galiba?" Dedi. Hiç beklemediğin bir soruydu bu.
"Teşekkür mü? Seni kaçırdığım için bana teşekkür mü edeceksin yani?" Şaşkınlıkla sordun.
"Yani teşekkür olarak saysak daha doğru olur gibi geldi. Beni o stresli hayatımdan kurtardın evet beni sevenleri çok seviyorum ancak idol olmak hiçte kolay değil! Eğer canıma bir zarar vermeyeceksin ki öyle duruyor? Beni kaçırman benim için bir ödül."

Taehyung
Bu işi yapmayı sen seçmedin ama mecbur bırakıldın. Ailen olmadığı için sana bakacak kimse yoktu, seni yetimhaneye bıraktıkları için orada mutlu olacağını düşünsende orası bir kurtlar sofrasıydı.
"Efendim Kim Taehyung'u kaçırma operasyonunda bir pürüz çıktı." Dedi sağ kolun. Evet onu internette görmüş ve çıktıkları tüm konserleri neredeyse izlemiş ve sonunda ona aşık olmuştun. Yani ilk görüşte aşk.
"O pürüzü ben duymak istemiyorum Kai. Onu bana getireceksin işte o kadar!" Dedin sinirli çıkan sesinle ve dışarı çıktın.
"Acaba bunlar uzaylı falan mı beni kaçırdılar? Acaba şu an uzayda mıyım?" Dedi kendi kendine Taehyung.
"Yok burası uzay değil de sen hayırdır? Uzay, uzaylı falan?" Dedin tek kaşın havadayken. Gözlerini de açmıştın.
"Hop! Sen kimsin? Beni niye kaçırdın? Ne istiyorsun? Fidye mi istiyorsun?" Diye ardı ardına soruları sıraladı.
"Hiçbirini istemiyorum. Ben sadece seni istiyorum."

Jimin
Elindeki telefonunla biraz önce tevafuk bir şekilde gördüğün Jimin'i araştırıyordun, Park Jimin'i. Bts grubunun 7 üyesinden biri olduğunu öğrenmen ve Güney şu anda sana çok yakın bir yerde konser verdiklerini bilmen senin için yeterliydi. Daha önce hiç kimseye aşık olmamıştın ancak o doğru kişinin jimin olduğundan da emindin.
"Nerede?" Dedin Jimin'in yerini sordun.
"Kırmızı kapılı odada efendim." Dedi yardımcın.
"Zorluk çıkardı mı?"
"Hayır efendim, hatta küçük olduğu için zorlanmadık da diyebiliriz." Ona ters ters baktığın için konuşmayı kesti.
"Hey Park Jimin!" Jimin'e seslendin içeri girip. Jimin'in gözleri açıktı, ayağa kalktı ve karşında durdu.
"E-evet?" Dedi korkarak. Kaçırılmaktan çok korkuyordu ve başına da gelmişti.
"Benimle sevgili olmaya ne dersin?"

Jin
Hayattaki sevdiğin iki şey seni hayata bağlıyordu. 1. Kötü insanları yok etmek. 2. İse yemek yemek. K-POP'a ilgin bir gün önce başlamıştı. Mafya olman senin müzik dinlemene engel değildi sonuçta. Bu süreçte de bts grubunu diğerlerden daha çok sevmiş ve Jin isimli üyeye de çok bağlanmıştın. Kısa süre içinde de onu kaçırma gibi bir karar almıştın. Ve onu kendin kaçıracaktın, titiz bir plan sonucunda onu kaçırıp arabaya bindirmiştin adamlarının yardımıyla. Ağzı olmak üzere, gözleri,elleri ve ayakları da bağlıydı. Ağzındaki bez parçasını çıkarttın. Gözlerini açtın ve ellerini ve ayaklarını çözdün. Araba hareket ederken ona baktın.
"Neden bana öyle bakıyorsun?" Diye sordun karşındaki adama. Sana dalmış öylece bakıyordu.
"Sen gerçek misin yaa?"

J-hope
Bts adlı bir grubun olduğunu kuzeninden öğrenmiştin. O bu grubu çok seviyordu ve sürekli dinliyordu. Sevdiği üyenin de J-hope adında bir genç adamın olduğunu öğrendiğinde seninde dikkatini çekmiş ve internetten araştırıp onun hakkında bilgiler edinmiştin.
"Adı Jung Hoseok, bts adlı grubun bir parçası. Ve en önemlisi de Cora adlı kafede üyelerle birlikte olacakmış." Diye bilgi verdin.
"Yani bizim iki sokak aşağımızdan her zaman gittiğiniz kafe mi efendim?" Diye sordu adamın.
"Evet, evet öyle." Mafya olduğun için kaçırma işleri senin için hiçte zor değildi. "Gidip onu bana getirin."
"Efendim bizden su istedi bizde verdik, şu anda sadece titriyor." Diye bilgi verdi kaçıran adamlarından biri.
Onun bulunduğu odaya girdin ve yanına gidip ellerini ve ayaklarını çözdün, sonradan da gözündeki bez parçasını kafasından yukarı çıkarıp attın. Korkudan titriyordu.
"B-beni öldürecek misiniz?" Diye gözleri dolu bir şekilde sordu.
"H-hayır sadece benimle sevgili olacaksın o kadar."

Namjoon
Sen yani namı-değer bela. Sana bulaşan asla sağ kalamazken sana en ufacık bir faydası dokunmuş kişi ise şimdi en mutlu insanlardan biri. Ama senin tek umursadığın kişi Kim Namjoon.
Onu iki gün önce internette görmüş videolarını izlemiş ve kısa süre içinde de ne olduğunu bilmediğin duygular hissetmiştin. Kısa süre içinde sürekli aklında onun olması senin için saçmaydı ve işine da aykırıydı. Ancak kalbine söz geçiremediğin için bu duruma katlanmak zorundaydın. Onu nasıl elde edebileceğini düşünmüş ve sonunda en doğru kararın onu kaçırmak olduğunu bulmuştun.
"Şu anda içeride yabancı bir dil konuşuyor efendim anlamıyoruz." Dedi joon'un yanından çıkan adamın.
"Pekala ben ilgilenirim." Dedin ve içeri girdin.
"Bunlar kim ve neden beni aldılar bilmiyorum ama beni koru Tanrı'm." Demişti Korece.
"Sana zarar vermeyeceğim Kim Namjoon. Sadece sana bana ait olduğunu göstereceğim o kadar." Diyerek Korece karşılık verdin.



Bölümü 10 üzerinden puanlayacak olsaydınız kaç verirdiniz?

Part 2 ister misiniz?

Tek bölümlük bir üye ile alakalı bölümlerin gelmesini ister misiniz?

Allah tüm oruç tutan mümin kardeşlerimizin oruçlarını kabul eylesin inşallah.

BTS REACTIONSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin