BTS REACTIONS

76

76

{75. Bölüm'ün devamı.}

İSTEK

{eğer okumadıysanız ilk önce önceki bölümü okuyun lütfen}

{Adın olarak suran'ı kullanacağım}

20 GÜN SONRA

Jungkook
"Suran" Dedi Jungkook. Sen kafede oturmuş kahve içiyordun üzgünce.
"Jungkook?" Yanına doğru geldi ve karşına oturdu. Ve iki tane kahve sipariş etti ve sana bakmaya başladı sen ne olup bittiğini anlamıyordun. Ardından kahveler geldi ve garson koyup gitti.
"Jungkook ne yapmaya çalışıyorsun ?"
"Aslında suran ben sana bir şey söylemek istiyordum."
"Dejavu mu yaşıyoruz ? Aynılarını sana söyledim ne yapmaya çalışıyorsun?"
"Suran. Çok düşündüm hemde o kadar çok düşündüm ki ne uyuyabiliyorum ne yemek yiyebiliyorum! Ben sana aşık olduğumu anladım Suran hem sende bana aşıksın." Dedi senden olumlu bir cevap bekleyerek.
"Ah Jungkook! Üzgünüm ben sana karşı bir yabancıdan başka bir gözle bakmadım o günden sonra sana aşkınla iyi günler!"

Yoongi
Odanda oturup telefonuna bakarken içeri üvey kuzenin girdi.
"Ne yapıyorsun sen? Kapıyı çalmadan nasıl girersin!"
"Lütfen benimle gel bahçede konuşalım." Son kez onunla konuşmak için omzuna vurup dışarı çıktın.
"Konuşacağımız konu bizimle alakalı.-" dedi.
"Biz diye bir şey yok Yoongi!"
"Beni dinle Suran. Sen beni iki yıldır sevdiğini söyledin ben 20 gün boyunca seni sevdiğimi sana karşı duygular beslediğimi anladım. Benden bahsediyoruz! Ben kimseye aşık olmadım şimdiye kadar."
"Hani benimle görüşmek istemiyordun ? Hani bana kuzen gözüyle bakıyordun? Her neyse. Ben sana aşık değilim Yoongi bu öylesine bir duyguymuş senin dediğin gibi yok ettim. Kalbini kırmak istemem ama sende duygunu yok et ÜVEY kuzenim ben seni sevmiyorum ve seninle bir daha aynı yoldan bile yürümek istemiyorum!"

Taehyung
"Annem pasta yapmış yanına da kahve ben onları getireyim." Dedi Tae.
"İstemez! Öğretmen bizi görevlendirdiği için ödevi yapacağız ve ben evime gideceğim kendine pay çıkarma."
"Pekala ödevden önce sana söylemem gereken bir konu var. Ben sevgilimden ayrıldım 15 gün önce onu senin dediğin gibi sevmiyormuşum! Ve ben seni seviyormuşum. Seni her erkeklerle birlikte gördüğümde onları öldürmek istedim! Seni kıskanıyorum deli gibi! Bana ait olmanı istiyorum. Seni sevmiyordum ama şimdi deli gibi seni istiyorum ve seviyorum lütfen bize bir şans ver."
"Sen beni gözetleyemezsin! Sen bir yabancısın! Hayatıma, bana karışamazsın! Ve ben beni çok seven biriyle sevgili oldum! Biz birbirimize deliler gibi aşığız Tae ! Lütfen bu duygularını içine hapset! Bizden uzak dur Tae peşimi bırak. Öğretmenle konuşurum yerlerimizi değiştirir."

Jimin
"Suran hadi gel bana kızma içeride jimin var seninle kendisini konuşturmam için her şeyi yaptı." Dedi arkadaşın. Seni evine davet etmişti ve bunu da jimin istemişti, içeri girdin ve jimin'i gördün.
"Suran lütfen gel." Yanına doğru ilerledin ve yanına oturdun.
"Sana tüm dediklerim için üzgünüm. Ben o günden sonra içimde sana karşı filizlenen bir aşk tohumu (saklı aşk kitabımı okuyanlar çoştu buradaaa) oluştuğunu anladım. Ben sana aşığım, biliyorum kısa süre ama sana aşık oldum. Hem sen de bana aşıksın birlikte olmamamız için bir sebep yok."
"Ah! Jimin benimde o günden sonra duygularım değişti ben sana biraz fazla değer veriyormuşum haketmediğin halde, ben seni bir arkadaştan fazlası olarak göremiyorum üzgünüm."

Jin
"Min güzelim ne işin var burada?" Dedin parkta yalnız başına duran min'e.
"Suran abla Jin abim bana pamuk şeker almaya gitti o gelene kadar yanımda duru musun?" Dedi Min elini tutarak. (Min'in ruhu çocuk olarak düşünün çocukluğunu yaşayamamış ve şimdi Jin ona her şeyi yapıyor.)
"Tabiki de." Dedin ve yanına oturdun.
Jin yanınıza geldi ve sana bakmaya başladı.
"Ben gidiyorum. Unnie Oppa'mın sana söyleyecekleri var." Dedi ve gitti Min.
"Suran biz Min ile çok konuştuk senin bana aşkın ile alakalı. B-ben hiç bu kadar kötü hissetmedim, Suran ben sana aşıkmışım bunu bende bilemiyordum ama Min ile birlikte aştım. Ben sana aşığım."
"Oh! Jin bu çok ama çok ani oldu. Ben sana artık aşk duyguları hissetmiyorum. Hatta ben seni hiçbir şekilde sevemiyorum artık, ne kadar düşünürsem düşüneyim bu duygular değişmeyecek."

J-hope
"Kızım hadi gidiyoruz." Dedi annen. Ziyaret olarak onlar size gelmişti şimdi de siz onların evine gidiyordunuz.
"Hope oğlum Suran kızımla film izleyin bak orada abur cuburlar'da var birlikte yersiniz." Dedi annesi ikinize sende zorunlu olarak hope'u takip ettin.
Filmi açtı ve aranızda mesafe ile uzak bir şekild oturdun.
"Ne yaparsam yapayım beni affedeceğini biliyorum güzelim! Lütfen beni affet her şeye yeniden başlayalım!"
Diyordu filmdeki adam kadına.
"Bende o adam gibiyim güzelim." Dedi hope.
"Ne?"
"Bu filmdeki adam gibi ben de pişmanım! Beni sevdiğini biliyorum lütfen beni affet, o günü hiç yaşanmamış sayalım ve her şeye ikimiz yeniden başlayalım."
"Biz filmde değiliz hope ben de salak değilim! O kadın gibi affetmem aşkıma yenik düşüp! Üzgünüm hope'cuk ama ben seni arkadaşım olarak görüyorum. Böyle bir şeyin olması söz konusu bile değil hope sen de bunu anla."

Namjoon
"Namjoon bitti gitti tamam mı? İyileştim ben ve sen hala benimle bir yerlere gitmek, bir şeyler yapmak istediğini söyleyip duruyorsun! Söylesene ne yapmaya çalışıyorsun?"
"Ben çok özür dilerim Suran. Ama ben senden ayrılamam sen de benden ayrılamazsın. Çünkü sen bana aşıksın ve beni de kendine bağladın ben sana aşık oldum. Lütfen benimle sevgili ol be çok mutlu olalım."
"Ah Joon üzgünüm. Ben seni sevmiyorum yani o günden sonra çok zaman geçti ve ben sana aşın değilim. Ben seni arkadaş olarak görüyorum, sana o gözle bakmıyorum."

Bu bölümü yazarken kızın yerinde hep şey geldi aklıma sadakatsizdeki Asya'nın kocasının ilişkisini ifşa ettikten sonra saçını kulağının arkasına atışındaki havalı olduğu hali geldi lapskwlspsdodkdodprkdkkffk 😎