BTS REACTIONS

155

155

İSTEK:
Kavga ettiniz ve sebebi kıskançlık. Ona sinirlenip evi terk ettin ve bar'a gidip kafa dinledin. Sevgilin seni evde bekliyordu ve seni de çok merak ediyordu. Sen eve gelmeyince seni merak edip dışarı çıkıp seni aramaya başladı. Sonra senin gittiğin bar'a gidip seni gördü ve yanına geldi. Bir erkeğin sana el kaldırdığını görünce onun elini yakaladı ve canını yakmaya başladı. O adamı döverken sende tepkisiz bir şekilde ona bakıyordun. Ardından tek başına bardan çıkıp taksiye binip eve gittin. Sevgilin seni barda göremezse?

Bi süre istek almıyorum.

Taksi kısmını biraz değiştirdim.

Jungkook
Sana el kaldıran adamı tanınmaz hale getirdikten sonra seni yanında göremeyince hemen dışarı çıktı. Kapıdaki görevliye doğru yöneldi.
"İçeride benim yanımda siyah uzun saçlı bir kız vardı onu gördün mü?"
"Yaklaşık 3 dakika önce taksiye binip gitti." Jungkook ilk aklına gelen yer olan evinize arabasına binip sürmeye başladı. Evinize geldiğinde anahtarıyla kilidi açıp içeri girdiğinde içeride karanlıklar içinde oturan seni gördü. Lambayı açıp yanına doğru yürüyüp oturdu. Yüzüne bakmayıp yere bakıyordun.
"Seni göremeyince aklım çıktı! Neden benden habersiz bar'a gidiyorsun? Neden beni korkutuyorsun?" Dedi kısık sesle ama endişeyle.
"Beni merak et hatanı anla istedim. Oraya kafa dağıtmak için gittim ama o adam b-bana-"
"Şşt." Dedi ve seni kendine doğru çekip kafanı omzuna yasladı. "Ben seninle olduğum sürece kimse sana bir şey yapamaz, bir daha benden habersiz dışarı çıkmayacağına söz ver."
"Söz veriyorum, sende bir daha kavga etmeyeceğimize dair söz ver."
"Söz veriyorum Sevgilim."

Yoongi
O adamın sana dokunduğunu görünce kendinden geçmişti ve onu çok kötü dövmüştü. Sevgilini o kadar öfkeli gören sen korkup dışarı çıktın. Derin derin nefesler alırken yürümeye devam ettin, yürüdün ve yürüdün arkanı döndüğünde aslında çokta yürümediğini fark ettin. Sevgilin bardan çıktı var sağına soluna bakarken uzaktanda olsa seni tanıdı. Sana isminle haykırsa bile durmadın. Koşarak yanına geldi ve kolundan tutup kendine çevirdi seni.
"Sevgilim neden beklemiyorsun? Sana bir şey olacak diye çok korktum!" Dedi kızarmış burnu ve soğuk hava dolayısıyla ağzından çıkan buharlar ile.
"Bende korktum!" Dedin gözlerinden yaşlar akarken burnunu çektin. "Orada onu dövdün sana bir şey olacak ya da ona bir şey olacak ve sen benden gideceksin diye çok korktum Yoongi! Ama sen sadece kendini düşünüyorsun!" Dedin elini yumruk yapıp karnına vururken. O biraz şaşırmıştı ama senin öfkeni almanı istiyordu.
"Benim her şeyim sensin ben nasıl sadece kendini düşüneyim bebeğim? Benim hayatım sensin, benim oksijenimin sebebi sensin." Dedi sana bakarken. Ona vurmayı durdurdun ve parmak uçlarından ayağı kalkıp kiraz dudaklarına dudaklarını bastırıp biraz bekledin. Ardından ayrıldın ve ona sarıldın.

Taehyung
Sarhoş olabileceğin için seni yanında göremeyince çok korktu ve etraftaki insanlara seni sordu. Ancak hiçbirinden yanıt alamayınca seni aradı. Sarhoş senin ağzından evde olduğun haberini alıp eve doğru yola çıktı. Eve girdi ve salonda oturan seni görüp yanına geldi.
"Y/N sen orada ne yapıyordun? Neden bana haber vermiyorsun?" Dedi sinirle ama kalbini kırmak istemeyerek.
"Seni ilgilendiriyor mu? Senin tek bildiğin şey kıskançlık!"
"Ben seni çok seviyorum! Bir insanın diğerini sevemeyeceği kadar çok! Sen benim hayatımsın ben senin için ailemi hiçe saydım! Seni kıskandığım için bana kızma." Ailesi onun eksik yanı gibiydi o yüzden biraz duygusallaşmıştı.
"Tae özür dilerim, bende seni seviyorum ama lütfen kavga etmeyelim. Biz birbirimizden ayrı olamayız." Dedin ona sıkıca sarılarak.
"Yanımda olduğun için teşekkür ederim sevgilim. Şimdi odanıza gidip rahat bir uyku çekmek istiyorum!"

Jimin
Sevgilin sinirle evden çıkıp seni aramaya başladı ancak şu an tek gidebileceğin yer bardı. Bu yüzden bar'a doğru yürüdüğünde gözüne çarpan sen ve yanındaki adamla ateş püskürmüştü.
"Y/N! NE YAPIYORSUN LAN SEN BENİM SEVGİLİME!" Diyerek hızla adama kafa attı. İçkili olduğun için yamuk yumuk dışarı doğru adımladın. Senin yanından ayrıldığını anlayan sevgilin sana dokunmaya çalışan adamı adamına verip dışarı çıktı. Hızla kolunu kavrayıp seni kendine çekti.
"Sen ne yaptığının farkında mısın? Neden beni aramıyorsun? Buranın ne kadar iğrenç olduğunu bilmiyor musun?" Ard ardına sorduğu sorular ile sıkılıp onu yavaşça ittin. Güçlü olduğu için yerinde oynamadı bile.
"Beni sıkma Jimin! Yoksa senden ayrılırım!" Dedin sarhoş bir şekilde zorla konuşurken. Bu haline histerik bi gülüş atıp sen kucağına aldı.
"Bu ayrılma meselesini ayıldığında hatırlatırım! Ayrıca sen benden ayrılamazsın çünkü biz ayrılamayız."

Jin
Sinirle ceketini alıp dışarı çıktı ve bilmem kaçıncı kez seni telefonuyla aradı. Hâlâ telefonunu açmayan sen'i çok merak etmişti. Her yere adamlarını yollayıp arattığımda barda olduğun haberini alıp yanına geldi. Bir masanın üzerine çıkmış etrafa bakındığını ve altında bir adamın seni kendine doğru çekmeye çalıştığını görünce ipler kopmuştu. Hızla yürüdü ve adamı kendine çekip kafa attı. Onu gören sen aşağı inmeye çalışırken yere düştün. Adama iki kere yumruk atıp senden uzak durmasını söyledikten sonra yanına gelip seni kaldırdı.
"Bırak! Sapık var! Kimsin be sen?" Hızla iki elinle ona vurmanla dışarıdaki güvenlikler gelmişti.
"O benim karım! Karım beni nasıl tanımazsın? O kadar mı çok içtin?"
"Beyefendi hanımefendinin yanından çekilip buradan ayrılın." Görevlinin konuşması ile ona doğru döndü.
"Nikahlı eşim diyorum oğlum anlamıyor musun? Başlarım senin güvenliğine de, sözüne de!" Dedi ve seni belinden kavrayıp sırtına aldı. Hızla sırtına vurman ile seni susturdu.
"NE YAPIYORSUN BE APTAL-"
"Aptal mı? Karıcığım bu sözleri ayıldıktan sonra tek tek ödeteceğim!"

J-hope
Kavgacı yapıya sahip değildi ve buna şiddetle karşıydı. Ama söz konusu sen olunca o adamın yüzünü tanınmaz hale getirmişti. Seni unutup adam daldığı için gittiğini fark etmemişti. Seni aradığında telefonunu açtın.
"Y/N neredesin? İki saniyede nereye kayboldun?"
"Sevdiğim adamın benim yüzümden birini dövmesini izleyemedim! Evdeyim çabuk gel korkuyorum." Bunu demenle telefonu kapatıp hızla arabasına binip yüksek hızda sürüp evinize gelmiş ve içeri girmişti. İçeri girmesi ile ona sıkıca sarıldın. Biraz öyle bekledikten sonra seni kendinden uzaklaştırıp yüzünü avucu içine aldı. Göz yaşların yüzünden birazda gömleği ıslanmıştı.
"Bana veya sana hiçbir şey olmayacak tamam mı? Korkmanı anlıyorum ama ben yanındayken kimseden, hiçbir şeyden korkmana gerek yok."
"Peki neden?"
"Çünkü ben kendimden önce seni seviyorum, bir olayda kendimden önce seni korurum. Seni benden başka kimse bu kadar sevemezde ondan."

Namjoon
Bar'a gittiğinde içinde huzursuzluk olsa da ona çok sinirli olduğun için içmeye başladın. 1 şişeyi bitirdiğinde zaten sarhoş olmuştun, içki ile aran iyi değildi. Telefonunla onu görüntülü arayıp bar'ı ve kendini göstermiştin ve kapatmıştın. Her yerde seni arayan sevgilin ise sinirle oraya doğru yol aldı. Sana bir şey olacak düşüncesi onu kahrediyordu. Bar'a girdiğinde bir adamın kolunu okşadığını görmesi ile hızla yanınıza geldi ve seni kendine çekip arkasına aldı. Sert yumruğu ile sarhoş adam yere düşmüştü bile.
"Joon yapma! Yapma yapma!" Senin ani haykırışların ile sana doğru döndüğünde ağladığını gördü. Adamı orada bırakıp kolundan tutup dışarı çıktı.
"Neden buraya geliyorsun? Sen ne yapıyorsun Y/N? Beni katil mi edeceksin sen?"
"Hayır hayır! O lafı ağzına alma!" Geçmişte yaşadıkların aklına gelince seni kendine çekip sarıldı.
"Özür dilerim. Lütfen bir daha kavga etmeyelim yoksa bir gün katil olacağım."
"Joon sus!" Dedin ve ondan ayrıldın. "Eğer bir daha bu kadar ciddi kavga edersek ben sana zarar gelmemesi için senden ayrılırım."
"Şşt, asla öyle bir şey olmayacak. Biz birbirimizi çok seviyoruz ve önemli olanda bu değil mi?"

Mutlu son mu? Mutsuz son mu?