Keyifli okumalar dilerim...
Gökkuşağı Yıldız
Martin ile erkenden kafeye gitmiştik, ailem geleceği için hazırlığı erken yapıp öğlen eve dönme kararı almıştım ve bu yolculukta Martin'de bana katılmıştı. Kendisi ile mutfak da aksilikler yaşasak da kafenin bugün ki ihtiyacını karşılaşmıştık. Şimdi ise öğlen saatleriydi ve eve dönüyorduk.
Telefonum çaldığında çantamdan çıkarıp baktım ve Göktürk'ün aramasını yanıtladım."Abla ben evden çıktım."
"Tamam canım, nerede buluşacaksınız?"
"Caddeye çık dedi Leyla, şoförle geliyormuş."
"Tamam, paran var mıydı?"
Derken kısaca araba süren Martin'e bakmıştım, onun da bakışları bana döndüğünde göz kırptı.
"Evet, en azından zengin bir kızın yanında mahcup olmayacak kadar."
Bu dediğine güldükten saniyeler sonra konuştum.
"Leyla'nın yanında kasma kendini, öyle biri değil."
"Tamam tamam sen şimdi Martin abinin yanındasın ondan böyle konuşuyorsun."
"Ne alakası var?" gülüşlerimin arasında bunu sorduğumda karşı taraftan onun da gülme sesi geldi.
"Şaka yaptım. Hadi görüşürüz."
"Görüşürüz küçük kardeşim."
"Küçük değilim..." devamını dinlemeden telefonu kapattığım da Martin'in bakışları da bendeydi.
"Kardeşim hakkında ne konuştunuz?"
"Önemli bir şey değil sevgilim." başını sallayıp arabayı park ettiğinde çantamı koluma asıp indim.
Martin kollarını arkamdan boynuma sarıp yürümeye başladığında kafamı göğsüne doğru yasladım.
"Bugün babanla konuşalım mı?"
"Ne için?"
"İtalya gezisi için, ona göre de biletleri ayarlarız."
Evin içine girene kadar ona cevap vermedim. Kollarının arasından çıkıp ayakkabılarımı kenara koyduğum da ona döndüm ve kollarımı boynuna sardım.
"Yani babadan izin almadan gitmem diyorsun."
Anında kolları belimi bulduğunda yavaşça salona ilerliyorduk.
"İzin değil de erkenden haberleri olsun, ailenin bir şey demeyeceğine eminim."
"Hmm."
Kendimi koltuğa bıraktığım da, başını dizime yaslayıp koltukta uzandı. Yüzünü göreceğim şekilde bana dönünce karnıma bir buse kondurmuştu.
"Çok yoruldun." diye bir tespit yaptığın da baş salladım.
"Ama sonuçta sevdiğim bir iş."
Başımı arkaya doğru kaydırsam bile gözlerimiz hiç ayrılmıyordu. Bir elim saçlarını bulduğunda yavaşça okşamaya başladım.
"Yine de bu kadar yorulma."
"Aklım da bir şey var sevgilim, ilk önce de seninle paylaşmak istedim."
Yerimde biraz doğrulduğum da o da ayaklandı ve bana dönerek oturdu. Bende yerimde bağdaş kurup ona dönerek oturduğum da ellerimizi birleştirdi.
"Seni dinliyorum bebeğim."
"Kafeye iki tane aşçı almak istiyorum ve ben artık ikinci bir şube gibi restorant açmak istiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKKUŞAĞI
Roman d'amourRomantizm #1 Mizah#5 ~~~ Adamı süzmeyi bırakıp"Buyrun ne istemiştiniz.?"dedim. " Aslında yağmurdan korunmak için girmiştim ama... Gaelic Coffeeniz var mı? " Adamın istediği kahve alkollü bir kahveydi. O yüzden bende yoktu. " Maalesef bizde bulunmu...