Satır arası yorumları merakla bekliyorum.
Keyifli okumalar dilerim..Gökkuşağı Yıldız
Martin ile sevgili olalı tam bir hafta olmuştu. Genelde kafeye yanıma gelmişti. Bunun dışında Leyla ile bir akşam buluşmuştu. Son zamanlarda olan bütün ayrıntıları anlatmasını istemişti. Her şey normal akışında devam etmişti.
Tabi bizim birlikteğimiz dışında sanırım şu son bir hafta da o kadar huzurlu ve mutluydum ki. Ama bir yanım hep buruktu... Önceden yaşadığım olaylar için olmalıydı.Şuan da ise akşam gelecek misafirlerim için hazırlık yapıyordum. Martin, Mario,İkra,Dicle, Burak ve eşini davet etmiştim. Mario'nun ekibi sergiden sonra durmadan İtalya'ya gitmişlerdi.
Yemekleri yapmaya başlamadan önce odaları temizlemiştim. Biraz dinlendikten sonra mutfağa geçmiştim. Sarı saçlarımı çözüp tekrar topuz yaptım ve dolaba ilerledim. Yapacağım malzemeleri dolaptan çıkardım.İlk başta tatlıdan başlayıp işe koyuldum. Tatlı bittikten sonra fırına vermiştim. Yemeklerin yarısı bitmişken zil çaldığında soluklandım... Ve kapıya ilerledim. Karşımda bir adet Martin görünce şaşırdım"Hoşgeldin... Erkencisin."
İçeri girerken gülümsedi ve her zaman yaptığı gibi alnımı öptü.
"Hoşbuldum. Belki bir yardımım dokunur dedim." dediğinde güldüm.
"Senin mi? Yardımın dokunur."
"Yani belki." deyip omzunu silkti.
"Peki geel."deyip mutfağına davet ettim. İlk defa mutfağa giriyordu...
" Güzel ve ferah bir mutfağın varmış. "dedi gözünü etrafta gezdirirken.
" Emin ol ilk baktığım yer burasıydı. "
" Tahmin edebiliyorum. "dedi ve tebessüm etti.
" Bir şey içer misin? "
" Hayır sağol, devam et lütfen. "deyip tezgahı gösterdi. O arkamda ki masada otururken biraz zor iş yapardım ama bir şekilde yapmam lazımdı. Tatlıyı fırından alıp şerbetini döktüm. Daha sonra ise ana yemeği fırına koydum. Ocakta ki yaprak sarmalara baktım. Tabi ki de onları bugün sarmamıştım. Genelde canım sıkılınca sarardım ve dolaba atardım. Bu zor zamanlar için!
Aklıma bir fikir gelince güldüm ve Martin'e döndüm... Ah tamamen bana odaklıydı!
"Martin?"
"Mio caro?" İtalyanca konuşunca çok karizmatik olduğunu biri söyleyebilir mi?
"Sen böyle boş boş duracak mısın?"
"Ne yapayım?"
"Yardıma geldin sonuçta... Gel bakayım yanıma." yavaşça oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi.
"Evet şefim size nasıl yardımcı olabilirim?"
"Hm mesela bu güçlü kollarla hamur yoğur." dediğim sırada kolunu tutmuştum.
"Ben mi?" demişti gülerek.
"Martin herhangi bir hayali arkadaşım yok... O yüzden sensin canım."
"Yapmasak nolur şefim."
"Aç kalırız çırak. Aç!" diye sesimi yükselttim. O da güldü. O gülünce ben de güldüm.
"Tamam hadi getir malzemeleri."
Ona malzemeleri ayarlayıp kabı önüne ittim. Ellerini yıkayıp kuruladı ve parmak uçlarıyla yapmaya başladı. Bu haline gülmek istesemde tuttum kendimi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKKUŞAĞI
RomanceRomantizm #1 Mizah#5 ~~~ Adamı süzmeyi bırakıp"Buyrun ne istemiştiniz.?"dedim. " Aslında yağmurdan korunmak için girmiştim ama... Gaelic Coffeeniz var mı? " Adamın istediği kahve alkollü bir kahveydi. O yüzden bende yoktu. " Maalesef bizde bulunmu...