Keyifli okumalar
Gökkuşağı Yıldız
Martin böyle bir teklifle geldiğinde ne yapacağımı şaşırdım ve ona baktım.
"Bence sahneye sadece sen çıkmalısın?"
Ne kadar onun yanında olmak istesem de doğru olmayacağını tahmin ediyordum.
"Lütfen, sadece yanımda ol." dediğinde bir süre düşündüm. Ve uzattığı elinden tuttum. Herhangi bir şey olmazdı umarım.Sahne dediğim yer küçük bir yükseklikti ve ayarlanmış bir mikrofon vardı. Elimi sıkıca tutup mikrofonun önüne getirdi. Bir kaç denemeden sonra konuşmaya başladı.
" Herkese iyi akşamlar, Türkiye'de ki ilk sergim de beni yalnız bırakmadığınız için teşekkür ederim. İki tane baş resimimiz var. Ve birisini yaparken yardım aldığım kişi yanımda gördüğünüz güzel kadın." dediğinde gözlerim büyümüştü. Herkesin bakışları bizdeyken bir yere saklanmak istiyordum. Bir anda bir kaç kişinin alkışlamasıyla herkes alkışlamaya başlamıştı.
" İkinci resimimiz serginin sonuna doğru gösterilecek şimdiden iyi eğlenceler. "
Yardımıyla sahneden indikten sonra ona döndüm.
"Böyle yapacağını söylememiştin.."
"Bir anda gelişti, rahatsız mı oldun?"
"Hayır sadece utandım."
Yüzüne kocaman gülümseme yayılıp yanağımdan sıktı.
"Utanınca da güzelsin."
Bu kaçıncı iltifatıydı bilmiyordum. Neden böyle davranıyordu onu da bilmiyordum. Tam bunu soracakken biri kolundan tuttu.
"Ata Martin Bey sizi Türkiye'de görmek çok güzel."
"Teşekkür ederim."
"Sizinle resimleriniz hakkında konuşmak isterim."
"Tabi konuşalım... Uğrarım yanına." son iki kelimesini bana dönerek söylemişti. Göz kırpıp yanımdan ayrıldığında bayılma kıvamına gelmiştim.
"İkra birinin bana şey dediğini hatırlıyorum, bizim aramızda bir şey yok. Gerçekten yokmuş."
Dicle'nin sesiyle irkilip arkamı döndüm. Dediklerine son anda anladığımda kaşlarımı çatıp ona baktım.
"Yok zaten."
"Sana inanmıyorum Pembe, nasıl yok ya?"
İkra'nın cırtlak sesiyle kulağımı kapattım.
"Bağırmasana."
"Ne ama, hala bir şey yok diyorsun, adam senin elinden tuttu, sahneye çıktınız, resimi birlikte yaptığınızı söyledi. Daha ne olsun?"
"Off!" diyerek yanaklarımı şişirdim ve geldiğimiz masaya geçtim.Mina yoktu. Etrafıma bakındığım da Martin'i, Leyla ve Berk'le konuşurken gördüm. Bakışlarım onlardayken Leyla'nın bana baktığını farkettim ve yutkunup kafamı çevirdim.
"Berk gelmiş, konuştunuz mu?"
"Hayır şimdi geldi yanlarına Martin gitti.Çok samimi konuşuyorlar." diyerek cevapladı İkra.
"Sen bilmiyor musun?"
"Neyi?"
Kafamı geriye atıp derin bir nefes aldım. Belli ki Berk söylememişti.
"Berk ve Martin kuzen, yanında ki kızda Leyla, Martin'in kardeşi."
"Sen ciddi misin?" diyerek tepki vermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKKUŞAĞI
RomanceRomantizm #1 Mizah#5 ~~~ Adamı süzmeyi bırakıp"Buyrun ne istemiştiniz.?"dedim. " Aslında yağmurdan korunmak için girmiştim ama... Gaelic Coffeeniz var mı? " Adamın istediği kahve alkollü bir kahveydi. O yüzden bende yoktu. " Maalesef bizde bulunmu...