Keyifli okumalar dilerim..
Bölümü kontrol edemedim, hatalarım varsa kusura bakmayın lütfen.Gökkuşağı Yıldız
Tepemde bir gölge hissedince güneş gözlüğümü geri ittim ve kapalı gözlerimi açtım.
"Sevgilim." diye mırıldanıp elimi Martin'e uzattım.
Parmak uçlarımı nazikçe tutarak şezlongun ucuna oturdu ve boşta kalan eliyle de çıplak bacağımı tuttu.
"Uyuyor muydun?"
"Hıhı, güneş biraz mayıştırdı beni."
"Doğrudur güzelliğim, denize girelim istersen."
"Bitti mi resim?"
"Hayır tabiki de ama güzel ilerliyor."
Ben güneşlenmek istediğim saatlerde Martin biraz resim çizeceğini söylemişti. Yanında getirdiği çizim kağıdı ve bir set boya ile odaya kapanmıştı.
"Güneş kremi süreyim mi?"
Gözlüğümü saçımın gerisine doğru itip yattığım yerden doğruldum. Martin başını salladığın da yerde ki kreme uzandım ve elime biraz sıktım. Yüzüne sürmeden dudağının kenarından öptüm.
"Çok seviyorum be." diye şakıdığımda gülümseyerek bana bakmıştı.
"Bana yok mu seni seviyorum demek." diye mırıldandığımda alnıma uzanıp derin bir nefes çekerek öpmüştü.
"Hissettin mi?"
Başımı aşağı yukarı salladığımda dudakları kıvrılmıştı. Hissetmek önemliydi ve Martin tek bir hareketi ile başarıyordu.
Martin'e güneş kremini sürdükten sonra bacaklarının arasına geçip sırtımı döndüm.
"Bir tek sırtıma sürememiştim."
"Hmm orayı da bana bıraktın yani?"
Elinde ki kremden önce dudakları değdiğinde hafif irkildim. Saçlarımı bir kenara toplayı keremin soğukluğunu değdirdi. Sırtımın her bir noktasına kremi sürüp en sonunda büyük avuçlarını karnıma doğru sardı.
"Öğlen güneşi gitti, denize mi girsek? "
"Olur girelim, biraz karnımda acıktı."
"Yemeğe ne yapalım?"
Ayağımın altında ezilen kumlar ile durgun denize ilerledim. Hemen ardımdan Martin'in geldiğini biliyordum.
"Sipariş veririz."
"Kendi yemeğimi kendim yaparım."
"Aman hiç taviz verme."
Kollarını boynuma dolayıp arkamdan sarıldığı sırada aynı anda gülmüştük. Başım kolunun üstüne düştüğünde ellerimi de geriye atıp beline sardım. Sarmaş dolaş bir hale geldiğimizde ince kumaşların arasından tüm bedenini hissediyordum.
"İyi bir yüzücü müsün?" dediğinde gözlerim uçsuz bucaksız denize gitti.
"Yani." derken dudaklarımı büzmüştü.
Benim ardımdan o da sessizleştiğinde ayaklarımızın altında artık deniz suyu vardı. Arkamdan çekilip elimi tuttu ve yavaş yavaş ortalara ilerledik. Soğuk su vucüdüma işlerken iki elimle kolundan tuttum sıkıca.
"Soğuk ya." diye mırıldandığımda yandan bana bir bakış atmıştı.
Denizde kısa süre kalıp çıkmıştık, bütün vucüdümü kuruladığım sırada Martin hafif nemli bedenine beyaz gömleğini geçirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKKUŞAĞI
RomanceRomantizm #1 Mizah#5 ~~~ Adamı süzmeyi bırakıp"Buyrun ne istemiştiniz.?"dedim. " Aslında yağmurdan korunmak için girmiştim ama... Gaelic Coffeeniz var mı? " Adamın istediği kahve alkollü bir kahveydi. O yüzden bende yoktu. " Maalesef bizde bulunmu...