Keyifli okumalar dilerim...
Gökkuşağı Yıldız
Mario arabayı kullenırken bende telefondan kızlarla mesajlaşmıştım. Erken geleceğimizi öğrendiklerinde çok mutlu olmuşlardı. Ama daha aileme ve arkadaşlarıma Martin'in bir şirketi olduğunu söylememiştim bu kararı Martin'e bırakıyordum.
"Ve geldik." diye çoşkuyla seslenen Mario oldu.
Martin bu tepkisine sessiz bir küfür söylediğinde kıkırdamıştım. Kemerini çıkartıp arabadan indi ve benimde kapımı açtı. Çantamı alıp arabadan indiğim sırada müzik sesleri kulağıma doldu.
"Bu ses ne Mario?" diye benim yerime soran sevgilimin elini tuttum.
"Çalışanlar şarkı dinliyor."
"Çalışırken şarkı dinlemekte neyin nesi?"
Etrafa baktığımda güzel bir yeşillğin içine konumlanmış bir depo vardı. İki katlı deponun üst katı full pencereydi ve alt katında sadece boydan bir kaç pencere vardı.
"Öyle rahat çalışıyorlarmış."Mario'nun sesi ile tekrardan onlara döndüğümde Martin kızgın bir şekilde bakıyordu.
"İş yeri burası biraz ciddi olmak lazım. "
"Martin sen yokkende biz böyle çalışıyorduk ve işler gayet yolunda gidiyordu."
Mario bir kaç adımla Martin'e yaklaştı ve omuzunu okşadı.
"Sen bence biraz gerginsin, sakinleş."
Mario depoya doğru giderken arkasından bakakaldım. Biraz haklıydı ama açık açık söylemesi beni bile üzmüştü. Martin'in önüne doğru geçip yanağını okşadım.
"Sakiniz değil mi?"
"Sakinim." sesi mırıltıdan farksız çıktığında bütün hevesim gitmişti.
"İstersen dönelim."
Bakışları beni bulduğunda kendine çekip sarıldı.
"Biz öyle iki söze kırılıp gidecek insanlar değiliz, hem haklıydı." dediğinde başımı salladım ve bende ona sıkıca sarıldım.
Kendimizi daha iyi hissettiğimizde depoya doğru yürümeye başladık. İçimde ki heyecan tekrar yeşerdiğinde içim kıpır kıpırdı. İçeri girdiğimizde yerdeki kırmızı güzel desenleri olan halı ile şaşırdım.
"İş yerine girerken böyle bir halı mı?" diye şaşkınlığımı belli ettiğimde Martin bana yandan bir bakış atıp durumu açıkladı.
"Gelen misafirlerimizi daha değerli ve rahat hissetmeleri için güzel bir dekor."
"Güzel fikir."
İçerideki çalışanlar bize dönerken hafif tebessüm dudaklarımda yer ediniyordu. Ben etrafa bakarken bir anda karşımıza çıkan kişi ile geriledim.
"Oo Martiin Bey."
Heyecanlı bir şekilde sevgilime seslenen adam, orta boylu,kısa saçlı ve vucüdünun açıkta kalan tüm yerlerinde dövme vardı.
"Vavv Bonomo."
İkisi karşılıklı selamlaştığında bu adamın kim olduğunu merak etmiştim. Bonomo denen adamın bakışları bana yöneldiğinde elini uzatmıştı, elimi uzattığımda önümde referans yapıp elimin üstünü öptü.
"Merhaba."
"Bonomo şirketin herşeyi, bilmediği bir iş bir olay yoktur..."
"Yani buranın sağ kolu." diye tamamladığımda Martin başını sallamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKKUŞAĞI
RomanceRomantizm #1 Mizah#5 ~~~ Adamı süzmeyi bırakıp"Buyrun ne istemiştiniz.?"dedim. " Aslında yağmurdan korunmak için girmiştim ama... Gaelic Coffeeniz var mı? " Adamın istediği kahve alkollü bir kahveydi. O yüzden bende yoktu. " Maalesef bizde bulunmu...