Keyifli okumalar dilerim...
Gökkuşağı Yıldız
Martin'in bacağında mayışmış bir şekilde yatarken zil çalmıştı. Bir eli başımda olan Martin duraksadı. Ve telefonunu masaya bıraktı.
"Birini mi bekliyordun?"
"Hayıır." derken duraksadım ve hızla ayağa kalktım.
"Abim."
"Ne?" bana anlamayan bakışlarını anlatan Martin'in omuzlarını tuttum.
"Eminim abim kapıda şuan." dediğim gibi de ard arda zile basmasıyla daha çok emin olmuştum.
"Tamam olsun, aç kapıyı."
"Sen?"
"Ne ben, kaçacak değilim değil mi? Zaten öğrendi."
"Öğrenmesi problem değil bu saatte burada olman problem... Abim bu duruma kızabilir."
"Bu seferlik tamam, odanda beklerim."
"Hayır bahçeden atla, odaları gezebilir."
Hızla kapıya gittiğimde Martin'in ayakkabılarını ve ceketini almıştım. O sırada abimin seside gelmişti.
"Nerede bu kız, uyudu mu? Evde mi değil?" sesi binayı inletmişti.
"Canım sakin olur musun? Belkide uyudu bir ara."
Neyseki yengem oradaydı da onu sakinleştiriyordu.Martin'i bahçe kapısında beklediğini gördüğümde elimdekileri verdim.
"Seni seviyorum." deyip yanağından öpmüştüm. Bahçe kapısını açıp çıktığında bende ardından kapattım.
Telefon sesim evin içinde yankılandığında elime alıp kapıya yürüdüm. Hiç bilmiyormuş gibi kapıyı açtığımda abimi kaşları çatık halde bulmuştum. Numaradan esneyip gerindim.
"Ay sizmiydiniz?"
"Bizdik tabi." sert sesi ile içeri girip ayakkabılarını çıkardı. Arkasından yengem endişeli halde girdi. Kucağında uyuklayan Mars'ı aldım.
"Şu çocuğa yazık valla." diye fısıldadım. Yengemde ayakkabısını çıkarıp koluma girdi.
"Şu dakikaya kadar zor tuttum daha dayanamadı." biz sessiz sessiz konuşurken abim seslendi.
"Mavi buraya gel hemen."
Mars kucağımda içeriye girdiğimde koltuğa oturmadan bekledim. Mars benim için bir taktikti.
"Ya baba az bağır lütfeeenn." diye sızlanmıştı. Abim kızına döndü ve gülümsedi.
"Bu durumdan halanı sende kurtaramazsın bebeğim." dediğinde tebessüm ettim.
"Hayatım kızımızı al ve Mavi'nin odasına yatır... Biz de o sıra konuşalım." diyen abime baktım. Yuh ama yaa yirmi altı yaşındayım ben insaf.
"Hatta ben yatırırım." kesin odayı kontrol edecekti. Pes yani.
"Abicim Tarçın ve Garfield orada ama sen bilirsin." abim hayvanlardan pek hoşlanmadığı için söylemiştim. Eh birde söylemem onu şüphelendirecekti.
"Olsun bir şey olmaz." derken geldi ve Mars'ı kucağımdan aldı. Onun arkasından gittiğini kontrol ettikten sonra telefonuma gelen mesaja baktım.
"Zor oldu ama tellerden atladım... Bunun dönüşü büyük olur sevgilim." tehdit içerikli mesajı okuduktan sonra gülümsedim. Ama bacağıma yediğim çimdikle gülümsemem dondu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKKUŞAĞI
RomansRomantizm #1 Mizah#5 ~~~ Adamı süzmeyi bırakıp"Buyrun ne istemiştiniz.?"dedim. " Aslında yağmurdan korunmak için girmiştim ama... Gaelic Coffeeniz var mı? " Adamın istediği kahve alkollü bir kahveydi. O yüzden bende yoktu. " Maalesef bizde bulunmu...