Bir bölümle daha merhabaa.
Umarım severek okuduğunuz bir bölüm olur. Keyifli okumalar..~~~~
Gökkuşağı Yıldız
Ata Martin'in arkasından çıkışını izledim. Ne kadar ukala bir herifti,zorba herif diye içimden söylenirken Bora'nın şaşkın bakışlarıyla karşılaştım.
"Ne var Bora ne diye öyle bakıyorsun?"
"Üzgünüm rahatsız ettiysem ama siz daha önceden tanışıyormusunuz?"
"Aman Allah korusun,beni böylelerinden uzak tutsun."
"Peki öyle diyorsan abla."
Sert bakışlarımı gören Bora hızla tezgahın arkasına geçip önlüğünü taktı. O sırada içeri giren müşteriler Bora'nın kurtarıcısı olmuştu.
"Hoşgeldiniz." diyerek kütüphanenin oraya ilerleyen müşterilerin arkasından gitti. Bende deminden yaşadığım olayı düşünmemeye çalıştım. Az önce ne olmuştu öyle. Yeşil gözlerin girdabına kapılmıştım.
'Hatırlama Gökkuşağı o ukala ve kendini bir şey zanneden adamın tekiydi.'diyerek hatırlatma yaptım kendime.
Mutfağa geçip bir kaç tane kalan pastaları tezgaha taşıdım. Cebimdeki telefonun sesini duyunca bekletmeden açtım.
"Aman da aman benim tontişim mi ararmış."
"Tontiş diyip durma be kızım. Bizim de bir karizmamız var." babamın sitem dolu sesi güldürmüştü beni.
"Babacım nasılsınız?"
"İyiyiz kızım sen nasılsın?"
"Ben çok süperim baba."
"Bu durumdan anlıyorum ki işler iyi gidiyor."
"Hemdee nasıl. Şu sıralar önceki aylara oranla daha bir artışımız var."
"Aferin benim biricik kızıma,daha iyi olucak inşallah."
"Eee ama baba ben biricik değil miyim." diye arkadan 17 yaşında ki kardeşimin sesi duyuldu.
"Evlat kız olduğunu bilmiyorduk." diye laf çarpıttı babam. Bu sefer kahkahamı durduramadım.
"Ama baba yapma şöyle şeyler. Bizim de bir karizmamız var." diye aynı babam gibi söylendi kardeşim Göktürk.
"Onu bunu bırakın nerede benim Gökçe sultanım?" diye anneme seslendim.
"Buradayın kızım buradayım.. Bu iki koca bebek çok yoruyorlar beni."
"Benim annemi yoran karşısında beni bulur ona göre.." diye gülerek söylendim.
"Ah papatyam hiç gelmiyorsun ki karşımızda bulalım."
"Babacım kafeyi kapatıp gelemiyorum ki. Biliyorsun yanıma da kimseyi almadım garson dışında.. Siz gelin ama, özledim sizi."
"Bizde seni özledik kızım da. Niye yanına hala birini almadın. Mutfakta zorlanmıyor musun?"
"Yok babacım ne zorlanıcam. Gayet iyiyim ben."
"Peki kızım nasıl istiyorsan. Abinle görüşüyorsun dime."
"Tabi ki de babacım. Abim için gitmesem bile biriciğim için giderim." dedim yiğenim Mars'ı araya katarak.
"Gökhancım bir an önce İstanbula gitmeliyiz. Torunum ve çocuklarım burnumda tütüyor." dedi annem.
Ailem Bolu'da yaşıyordu. Gerçi bende üniversiteyi bitirene kadar öyleydi. Abim Gökyüzü İstanbul'a okumak için gelmişti.Okulunu bitirdikten sonra hem burada bağlandığı biri yani yengemi bırakamadı hemde kendine güzel bir iş bulmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKKUŞAĞI
RomanceRomantizm #1 Mizah#5 ~~~ Adamı süzmeyi bırakıp"Buyrun ne istemiştiniz.?"dedim. " Aslında yağmurdan korunmak için girmiştim ama... Gaelic Coffeeniz var mı? " Adamın istediği kahve alkollü bir kahveydi. O yüzden bende yoktu. " Maalesef bizde bulunmu...