Keyifli okumalar dilerim...
....Gökkuşağı Yıldız
Boynumda sürtünen saçlarla huylanmam sonucu uyanmıştım. Gözlerimi zar zor açtığımda yanımda yatan adama baktım. Martin!
Gece yanımda kalmak için beni ikna etmişti. Ama bundan şikayetçi değildim. Onun yanında kendimi güvende hissediyordum. Ellerimi saçlarına götürüp okşadım."Martin." ben saçını okşadıkça güzel kokusu burnuma dolunca saçından öpmüştüm.
"Sevgilim, uyanmalısın."... Mırıltılar ile gözlerini açtığında gülümsedim. O kadar tatlı ve karizmatik duruyordu ki aklıma türlü türlü şeyler geliyordu.
"Günaydın."
"Günaydın... Benim bir işim yok." dediğinde tekrar uyumaya hazırlandığını anladım.
"Bugün avukatla görüşücektin.." dediğimde gözlerini tamamen açtı.
"Haklısın... Sanırım hayatımda hiç istemediğim bir işe girişiyorum."
Onun için üzülsem de, gülümsemeye çalıştım.
"Eminim ki annen seninle gurur duyar." küçük bir tebessümle bana baktığında onun alnından öptüm.
"Şimdi en güzelinden bir kahvaltı yapalım... Haydi kalk." dediğim sırada omuzuna hafifçe vurup, yatağı kapatan tülün altından çıktım.
Martin ile yaptığımız güzel kahvaltıdan sonra ayrılmıştık. O şirket için avukatla görüşmeye giderken Bende kafeye gelmiştim.
Hemen mutfağa geçip pastaları yapmaya başlamak için önlüğümü ve başıma taktığım bandanayı çekmeceden çıkarıp giydim.
İşlerimin yarısında gelen Aslı ise kafeyi düzenlemeye başlamıştı. Öğlen saatlerinde kafeye gelen Berk, İkra, Dicle ve sürpriz şekilde gelen Mario vardı."Hoşgeldiniz." hepsine sarılıp bir masayı gösterdim. Beş kişilik bir masaya oturduğumuzda gülümsemiştim.
"Mario beni çok mutlu ettin gelerek."
"Buna sevindim, aslında diğerleri ile kapıda karşılaştık."
"Çok iyi olmuş, o zaman ne içersiniz?"
"Biz makaron tabağı ile kahve alalım." diyen İkra, Berk adına da konuşmuştu. Dicle ve Mario'da aynılarını isteyince, servisleri yapmaya kalktım. Kahveleri beklerken Martin'i aradım.
"Bebeğim?" ah senin sesine kurban!
"Ne yapıyorsun Martin?" derken hazır olan kahveleri de koyuyordum.
"Şirketteyim,dosyaların arasında." sesi o kadar bıkkın gelmişti ki onun için ne yapabilirim diye düşünmüştüm.
"Yaa, bende şey için aramıştım... Bizimkiler geldi, işin yoksa sende gel diye?"
"Sen istedin ya uçarak geliyorum." dediğine gülüp bir kaç saniye bekledim.
"İşin varsa gelme..."
"Hmm düşündüm ki işimi güzel sevgilimin yanında da yapabilirim." O bu kadar güzel konuşurken benim sakin olmam olanaksız olmalıydı.
"O zaman bekliyorum." diyerek telefonu kapattım ve hazır olan tepsiyi masaya götürdüm. Mario'nun yanında ki yerime geçerken yüzüm gülüyordu.
"Hayırdır Mavicim yüzünde güller açtı?"
"Martin gelecek." deyip omuz silktim ve kahvemi yudumladım.
"Tahmin etmiştim zaten." Dicle'nin göz devirerek bunu söylemesi beni güldürmüştü.
Biz sohbet ederken yanımıza gelen Aslı ile susmuştuk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKKUŞAĞI
RomanceRomantizm #1 Mizah#5 ~~~ Adamı süzmeyi bırakıp"Buyrun ne istemiştiniz.?"dedim. " Aslında yağmurdan korunmak için girmiştim ama... Gaelic Coffeeniz var mı? " Adamın istediği kahve alkollü bir kahveydi. O yüzden bende yoktu. " Maalesef bizde bulunmu...