Keyifli okumalar dileriiim babyler.
İlahi Bakış Açısı
Martin eve geldiklerinden belli Danilo'nun kendisini kapattığı odadan çıkmasını bekliyordu. Geleli bir saat falan olmuştu ve hiç bir şey bilmediği bir planın başlangıcını beklemek onun için sabırsız bir süreç oluyordu.
"Bitirdim."
Başını kaldırıp arkadaşı ile göz göze geldi ve gülümsedi. Elinde deri kare bir çanta duruyordu.
"Ne olduğunu bana da anlatacak mısın?"
"Anlatırım."
Martin'in karşısına geçip, çantayı da masaya bıraktı."Ses dinleme cihazı ve küçük kameralar ayarladım,yanımda getirmiştim."
Martin şaşırmadı Danilo bu işin içindeydi ve oldukça uyanık bir adamdı sadece bir süre etrafı gözlemlemesi yeterdi.
" Benim tabletime bağlantısını kurdum, istediğimiz zaman göreceğiz. Sadece bunları yerleştirmek kaldı. "
Eli ile çantayı gösterdiğinde Martin bir kaç saniye çantaya bakmış ve daha sonrasında arkadaşına dönmüştü.
"O iş kolay, Ali abi sürekli girer odasına halleder."
"Martin kimseye güvenemeyiz, hem bu cihazlar öyle gelişi güzel bir yere konulmaz."
Martin hak vererek sustuğunda aklına gelen bir ihtimal ile hemen öne atıldı.
"Ben yapmam."
Danilo düşüncelerine bir düşünce daha kattığın da başını yere eğdi... Kendilerinden biri yaparsa eğer daha güvenilir olacağını bildiği için aklına gelen düşünce ile konuştu.
"Ben girerim, bir merhaba demek gerekir belki."
Serseri bir şekilde gözünü kırptığında ikiside gülmüştü. Martin çok oyalanmak istemediği için evden çıkmışlar ve şirkete tekrar gelmişlerdi. Aslında iki adamda pek şirket ortamlarını sevmezdi, bu iki ruh özgür olarak yaşamayı daha çok seviyorlardı. Mesela kış günü takım elbise giyinmek yerine ikisinde de sweatshirt ve biraz dışarı sarkmış tişörtleri vardı bu durumda pek de şirket adamı olmadıklarını belli ediyorlardı.
Şirkete geldikten bir saat sonra Danilo kadının odasına ilerlerken nasıl sağlıklı bir iletişim kurabileceklerini düşünüyordu. Tahminince kadın İngilizce bile bilmiyordu ve Danilo'da Türkçeye dair bir kaç kelime vardı.
Kapısını tıklatıp içeri girdiğinde çift kişilik deri bir koltukta kadının yayılarak oturduğunu gördü.
Feride hafifçe kapıya döndüğünde gelen kişi ile şaşırmış bacak bacak üstüne attığı ayaklarını düzeltip koltuktan kalkmıştı."Senin ne işin var burada?"
Danilo bir şey anlamazken gergince gülümseyip konuştu.
"Hello!"
Feride İngilizce kendince az çok bilirdi, mesela şuan merhaba dediğini çok net anlamıştı.
"Hello." aynı karşılığı vermişti ve karşısında ki adam otuz iki diş ona bakarak gülümsüyordu. Adamın güzel bakışına dayanamayıp masanın önünde ki koltuğu gösterdi.
Komutu alan Danilo zafer parıltısı gösteren gözlerini kadından sakınarak gösterdiği koltuğa oturdu ve karşısına yani masanın diğer ucunda ki köşeye geçen kadına kısa bakış attı.
"Ne içersin?.. Ay anlamaz ki bu."
Feride kendi kendine mırıldanıp aklına gelen cümleyi söyledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKKUŞAĞI
Storie d'amoreRomantizm #1 Mizah#5 ~~~ Adamı süzmeyi bırakıp"Buyrun ne istemiştiniz.?"dedim. " Aslında yağmurdan korunmak için girmiştim ama... Gaelic Coffeeniz var mı? " Adamın istediği kahve alkollü bir kahveydi. O yüzden bende yoktu. " Maalesef bizde bulunmu...