MAHALLE ARASINDA 2

'Düğün.'

Uykudan uyanıp saate bakmak için telefonu elime aldığımda sabah ezanının okunduğunu duydum. Fırsattan istifade hemen banyoya gidip uzun bir süre duş aldım. İyice rahatlayıp gerginliğimi attıktan sonra odama geçip rahat bir şeyler giydim. Bizimkiler hala uyuyordu o yüzden Hande'yi dürttüm.

''N'oldu, geç mi kaldık?'' Hande uyku sersemi haliyle yatakta telefonunu ararken onun bu haline güldüm.

''Yok be ne geç kalması. Baksana sabah ezanı yeni okunuyor. Banyoya geçip duş al, sonra gel biraz oturalım. Uyku tutmadı beni.'' Hande kafasını sallayıp yataktan kalkınca salona geçtim. Düne rağmen ortalık pırıl pırıldı. Anlaşılan annem gece boş durmamıştı. Mutfağa geçip dünden kalan kolalardan birini bardağa doldurup tuzlu kurabiyeleri bir tabağa koydum. Hande içinde kola doldurduktan sona hepsini balkona taşıdım. Düğün stresinden olsa gerek bulduğum her şeyi yiyip içiyordum. Kendi kendime konuşurken Hande balkona geldi.

''Yine dün gelenler mi kadınlar mı gelecek saç, makyaj için?'' Hande'nin sorusuna kafa salladım.

''Senin kıyafetin sizin evde değil mi?'' Diye sordum.

''Evet ama annem sabah erkenden getirecek. Dün giderken söylemiştim.'' Kafamı sallayıp kurabiyelerden birini ağzına attım.

''Vay be, bugün bu kapıdan Uslu olarak çıkacağım başka bir kapıdan Sancar olarak gireceğim ha?''

''Öyle olacak valla.'' Önümde duran koladan büyük bir yudum aldığımda Hande ayağa kalktı.

''Nereye?''

''Çantamı alıp geliyorum bekle.'' Hande, salona geçip birkaç dakika sonra geri geldi.

''Dertlerim güncellendi yine, oturup paketi bitirsem yeridir.'' Paketinden bir dal çıkartıp yaktığında ben de bir tane aldım.

''Hande şu bir haftada bizimkilerin sık sık yanına gel olur mu?''

''Deli misin be tabii geleceğim. Niyetim odana çöreklenmek.'' Hande'nin söylediklerine güldükten sonra sigaradan bir nefes daha aldım.

''Kız baksana hava ne güzel aydınlandı.'' Kafamı kaldırıp gökyüzüne baktığımda gerçekten de muhteşem göründüğünü fark ettim.

''Saat 8 olmuş kaldıralım mı sizinkileri?''

''Olur.'' Yatak odasına gidip anneme seslendiğimde hemen uyandı.

''Saat kaç annem?''

''8'i geçiyor.'' Annem kafasını sallayıp yataktan kalktı. O banyoya giderken ben de mutfağa geçip çay suyunu koydum. Hande kahvaltılıkları çıkartırken kapı çaldı.

''Ben açarım.'' Hande kapıyı açmaya giderken annem yanıma geldi.

''N'aptınız anneciğim?''

''Kahvaltıyı hazırlıyorduk.'' Annem bana yardım ederken içeri Selin abla ve teyzem geldi. Günaydınlaştıktan sonra onlar da bize yardım etmeye başladı.

''Bizimkiler uyuyor mu hala?''

''Hepsi uyuyor hayatım. Haziran uyanık sadece o da Egemen'e bakıyor.'' Hep birlikte kahvaltıyı hazırlarken babam uyanıp fırına gitmişti. 

''Biraz hızlı olalım kızlar. Kuaförler erken gelir ortada kahvaltıyla kalmayalım.'' Annem konuştuktan sonra hızlıca sofrayı hazırladık. Selin abla bizimkileri uyandırmak için eve geçtiğinde babam fırından gelmişti. Yarım saat içinde bütün sofra hazırdı. Hepimiz hızlı hızlı kahvaltımızı yaparken herkeste hem heyecan hem de gerginlik vardı. O yüzden kahvaltı sofrası sessizdi. Bir saat içerisinde kahvaltıyı bitirip bütün masayı kaldırmıştık. Annem bulaşıkları hallettikten sonra babamlar evden ayrılmıştı. Evde sadece hanımlar kaldığında bizim kızlar ve yengem gelmişti.