MAHALLE ARASINDA 2

'Nira ve Yalın.'

Hande'den

Kuzey boş boş bana bakarken ben hiç istifimi bozmadan kahvemi içmeye devam ettim. Arada sırada yüzümden damlayan kahveleri de yanımda duran peçete ile siliyordum. Saatime baktığım zaman son yarım saattir bu şekilde olduğumuzu görüp derin bir nefes aldım.

"Kuzey, ses verecek misin yoksa şuracıkta yatıp uyuyayım mı?" Dayanamayıp Kuzey'e seslensem de fayda etmemişti. Omzuna dokunduğumda ise nihayetinde bir yaşam belirtisi göstermişti.

"Ha?" Yarım saat sonra gelmesini beklediğim tepki bu olmadığı için kahkaha attım.

"Doktor civanım öbür tarafa gittin de gelmen mi bu kadar uzun sürdü? Ayol bir şey desene."

"Ne diyeyim?"

"Kaç yaşına gelmiş adamsın ya hu onu da mı ben söyleyeyim?" Kuzey bana boş boş bakmaya devam ederken artık canıma tak etmişti. Yanımda duran yastığı kafasına çarptıktan sonra Kuzey gözlerini kırpıştırıp bana döndü.

"Geldin mi kendine?" Diye sordum.

"Geldim geldim."

"E doktor civanım ne diyorsun bu işe?"

"Hangi işe?"

"Vallahi imdat diye bağırır konu komşu kim varsa başımıza toplarım he."

"Son bir kez tekrar et."

"Diyorum ki tahmini olarak ne zaman bana aşık olursun?" Kuzey, elindeki kahvesini masanın üstüne bıraktıktan sonra yanıma oturdu. Hamaktan destek alıp ona döndüğümde ellerim, Kuzey'in ellerinin arasında yerini almıştı. Doktor civanım da hızlıydı maşallah!

"Hande, sen çok güzel bir kadınsın. Hatta gördüğüm en güzel kadınsın."

"Öyleyimdir maşallah." Kuzey söylediklerime gülüp yanağımı sıktı.

"Bana diyorsun ya ne zaman aşık olursun, diye. Ben o işi tamamladım bile."

"Yani sen diyorsun ki?"

"Ben seni çok seviyorum." Şimdi boş boş bakma sırası bana geçmişti.

"Hande, bu söylediklerim üzerinde bir baskıya neden olmayacak. Biliyorum aramızda bir çekim var. Fakat bana olan duygularının varlığından ya da yoğunluğundan emin değilsen benim için sorun yok. Bu konuyu seninle konuşmak planlarım arasındaydı ama sen önce davrandığın için açıklıyorum."

"Kuzey?"

"Efendim?"

"Ömür dediğin birkaç gün. Bunu en iyi sen bilirsin bir doktor olarak. Ben geç kalmayı sevmem. Hiçbir şeye. Ben bekletmem, hiçbir duygumu özellikle. Sana karşı bir şeyler hissediyorum. Bu duygular yoğun... Bu yüzden sordum sana. Eğer bana karşı bir şey hissetmiyorsan en başından çekeyim kendimi diye. Ha ama benim sana duygularım var diyorsan orası başka."

"Var var. Bayağı var hem de öyle böyle değil." Kuzey'in hızlı hızlı konuşmasına kısa bir kahkaha attım.

"Hande?"

"Efendim doktor civanım?"

"Geçmişte yaşadığın, hissettiğin -"

"Hepsi geçmişte kaldı. Buna emin olabilirsin. Benim için biten bir şey bitmiştir Kuzey. Ben yolumdan kolay kolay dönmem fakat dönersem de bitmiştir benim için."

"Eğer sen diyorsan bunları bana, konu kapanmıştır. Senin ağzından çıkan her söze inanır, kefil olurum." Kuzey'in söylediklerine gülerken saçımdan bir damla kahve yanağıma düşmüştü. Kuzey hala gülerken bende ona katıldım.