'Temmuz & Balım'

1.3K 122 95
                                    

Temmuz'dan

Sabah gözlerimi açtığımda ilk işim saate bakmak oldu. Daha gece olduğunu gördüğümde derin bir nefes aldım. Yatakta bir sağa bir sola dönsem de fayda etmemişti. Uykum kaçmıştı her türlü. Ayağa kalkıp çekmecemde duran sigara paketimi alıp odamdan çıktım. Salona giderken duyduğum ayak seslerinin sahibini ışığı açınca fark ettim.

"Kayınço, Allah'ını seversen hemen kapat o ışığı!" Toprak'ın aceleyle konuşmasından sonra ışığı hemen kapattım. Yanına doğru giderken Nira'nın uyumak üzere olduğunu gördüm.

"Uyutmadı mı sizi?"

"Yok valla ne kendi uyudu ne bizi uyuttu. Elinde maymuna çevirdi bütün gece bizi." Toprak'ın bu haline güldüm.

"Çiçek?"

"O benden beter durumdaydı. O yüzden aldım kızımı geldim buraya." Toprak, salonun bir o tarafına bir bu tarafına doğru yürümeye devam ederken Nira sonunda dayanamayıp uyumuştu.

"Sen niye ayaktasın?" Diye sordu Toprak.

"Uyku tutmadı." Diye cevap verdim.

"Bekle, kızımı annesinin yanına bırakıp geliyorum."

"Balkondayım." Toprak salondan çıkarken bende son dakika fikir değiştirip mutfağa geçtim. Toprak ve kendim için birer kahve yapıp balkona geçtim. Mermerin kenarında duran küllüğü alıp masaya koyduğumda Toprak içeri girdi.

"Anlat bakalım seni bu saatte uyutmayan şey nedir?"

"İnsan aynı anda iki kişiyi sevebilir mi?" Diye sordum.

"Evet."

"Peki insan aynı anda iki kişiye aşık olabilir mi?"

"Olur tabi. Bak bana, hem karıma hem kızıma deli divaneyim." Toprak'ın verdiği cevaba güldüm.

"Balım'ı seviyorum ama Hayat'a aşığım." Dürüst bir şekilde konuştuğumda Toprak paketimden bir dal sigara aldı.

"Sevgi ve aşk yaşayana mahsustur Temmuz. Ölmüş birini sevemezsin. Ölmüş birini ancak özlersin. Sen duygularını karıştırıyorsun." Toprak'ın konuşmasından sonra sigaramdan derin bir nefes çektim.

"Çiçek'e ilk ne zaman aşık olduğunu anladın?"

"Ben karıma ilk gördüğümde tutulmuştum aslında ama bunu anlamam doğum günümden sonra oldu. Fox ve yavrularını yangından kurtardıktan sonra bulup sahiplenmiştim. Ramazanın ilk günü sürpriz yapmıştım ona. O sevinci, kahkahaları, gözlerinin dolması derken bir baktım çilli, küçük bir kıza tutulmuşum. Yalnız, çilli dediğimi duymasın lütfen." Toprak'ın son cümlesiyle birlikte ikimizde kahkaha attık.

"Kardeşim çok şanslı senin gibi bir adamla evlendiği için."

"Asıl ben çok şanslıyım Temmuz. Çiçek benim için her şey demek. Ben karıma her uyandığımda, her uyuduğumda yeniden aşık oluyorum. Bir de şimdi ona benzeyen bir kızım var. İkisini bu denli severken kalbim yetmeyecek diye korkuyorum."

"Sence ben bu evlilik işini çözebilecek miyim?"

"Çözersin çözersin. Oğlum bu işler zamanla oluyor. Biz Çiçek ile ilk zamanlar neye uğradığımızı şaşırmıştık. İlk aylar hala sevgili gibiydik. Yani öyle hissediyorduk. Siz de bunu yaşayacaksınız ama ardından öğreneceksiniz."

"Abiciğim iyi hoş diyorsun ama dediğin gibi sizin evveliyatınız var. Bizim o da yok."

"O da senin işin kayınço. Kızla daha sevgili olmadan gittin evlenme teklifi ettin." Toprak haklıydı, gerçektende öyle yapmıştım.

MAHALLE ARASINDA 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin