Çiçek'ten
''Ben içeri giremiyorum, orada olan kim varsa 5 dakika içerisinde salonda olsun. Çabuk.'' Selçuk abinin ayak sesleri giderek uzaklaşırken Hande hemen Kuzey'e döndü.
''Sevgilim gençtin falan ama çok da iyi bir adamdın. Allah taksiratını affetsin.''
''N'oldu lan öldüm mü?'' Kuzey'in sorusuna Toprak kafasını iki yana salladı.
''Aşkım ölmedin ama bu birazdan ölmeyeceğin anlamına gelmiyor.''
''Abiciğim in aşağıya, dinleme Hande'yi.'' Toprak, Kuzey'i omzundan itip dışarı çıkarttı. Biz de uygun adım peşlerinden ilerledik. Salona girdiğimizde Selçuk abi volta atıyor, Emine abla da peşinde dolaŞıyordu.
''Ay yeter Selçuk, başım döndü. Vallahi düşüp bayılacağım şimdi.''
''Karışma bana Emine karışma bak zaten sinirliyim.'' Selçuk abinin konuşmasından sonra Toprak, Kuzey'e döndü
''Abiciğim, Selçuk karısına ismiyle hitap ettiyse bizim seninle helalleşme zamanımız geldi demektir.'' Akılsız kocam yangına körükle giderken Kuzey hafiften terlemeye başlamıştı.
''Geçin karşıma.'' Selçuk abi, Hande ve Kuzey'i işaret ederek konuştuktan sonra salonun ortasına dikildi.
''Kardeşim ne bu gürültü gece gece? Deli mi dürttü sizi?'' Batuhan'ın sesiyle birlikte bizimkiler görüş açımıza girmişti. Herkes salonun ortasına odaklanmışken Selçuk abi tek bir bakışla herkesi susturdu.
''Sen, ne zamandan beri benden bir şeyleri gizlemeyi adet edindin kızım kendine?'' Hande, sessiz kalırken Selçuk abi üzerine yürüdü. Derken Emine abla ikisinin arasına girdi.
''Selçuk sinirlisin, asabisin ama kendine gel. Karşında her şeyden önce bir insan var. Ne o öyle kabadayı gibi üzerine yürümeler falan. Kendine gel.'' Emine abla son noktayı koyduktan sonra Selçuk abi birkaç adım geri çıktı.
''Bak Hande, sen sustukça ben iyice deliriyorum. Sen Ali ile birlikte değil miydin?''
''Biz ayrılalı çok oldu.'' Diye cevap verdi Hande.
''Benim niye haberim yok?''
''Öyle işte abi. Bitmiş gitmiş neyini gelip anlatayım sana.''
''Çiçek bu zamana kadar Temmuz ya da Haziran'dan bir şey gizledi mi?'' Hande kafasını iki yana salladı.
''İkizler, Çiçek'ten bir şeylerini gizledi mi?''
''Hayır.''
''Ben her şeyi gelip ilk sana anlatmadım mı?''
''Anlattın abi.''
''O zaman sen ne bokuna benden bir şeyleri gizliyorsun? Ben kötü bir abi miyim?''
''Abi saçmalama ne kötü abisi. Bebek gibisin maşallah.''
''Sana çok kırgınım Hande. Sana gelince Kuzey, aynı ortamlara girip çıkıyoruz. Bir sürü fırsatınız vardı bunu bana söylemek için. İkinize de yazıklar olsun. Şuna bak kız kardeşim erkek arkadaşı ve eski erkek arkadaşı aynı ortamda.'' Bu sözden sonra Bulut ve ben kafamızı başka taraflara çevirdik.
''Oğlum medeniyet medeniyet. İlişkiler biter arkadaşlıklar kalır. Ağzımı açtırma burada benim.'' Diye araya girdi abimler bizi kastederek.
''Yo medeniyet falan değil.'' Bu sefer araya giren patavatsız Ali olmuştu.
''Sen sesini kes.'' Hande aniden ona dönüp bağırdı.
''Niye hep ben susuyorum?''
''Çünkü sen konuşman gereken yerlerde sustun. Konuşmaya hakkın yok.'' Hande'nin cevabından sonra Ali bir kez daha sustu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHALLE ARASINDA 2
Novela JuvenilMahalle Arasında kitabının devamıdır. Okumak isterseniz lütfen önceliği ilk kitaba verin.