Yalın'dan
Hastanede son işlerimi yaparken gelen acil kod ile birlikte koşarak acile gittim. Büyük bir şey geldiği oldukça belliydi. Çünkü bütün personel şu an buradaydı.
''Hocam, trafik kazası. Doğumu başlayan hamile sürücü hastaneye yetişmeye çalışırken kamyonun altında kalmış.'' Tam o sırada ambulans, acil kapısına gelmişti. Hasta hemen inerken ilk yardımı yapan ekip hasta hakkında bilgi veriliyordu.
''Suzan'a haber verin hemen gelsin!'' Acilde büyük bir kargaşa olduğu için sesimi duyurmak adına bağırdım. Travma odasına aldığımız hasta ile ilgilenirken içeri Suzan girdi.
''Neyimiz var?''
''26 yaşında, 38 haftalık hamile.'' Hemşire konuştuktan sonra Suzan'a döndüm.
''Doğum başlamış Suzan.'' Suzan kafasını salladıktan sonra hemen vajinal muayeneye geçti.
''Açılması müdahale edemeyeceğim durumda değil. Sezeryana alabilirim. Bebeğin kalp atışları nasıl Gülfem?''
''Bakıyorum hocam.'' Gülfem bebek ile ilgilenirken ben de anneyi, ameliyata alana kadar stabil hale getirmeye çalışıyordum.
''Hocam bebeğin kalp atışları yavaş.''
''Yalın, acil sezeryana almam gerekiyor. Annenin durumu nasıl?''
''İyi değil. Kafa travması var, bilinci yerinde değil ve oldukça kan kaybetmiş."
''2 numaralı ameliyathaneyi hemen hazırlayın!'' Hasta hemşirelerle birlikte hemen ameliyathaneye giderken Suzan ve ben de peşlerinden ilerliyorduk.
''Ameliyathanede buluşalım.'' Suzan'a kafa salladıktan sonra yanından ayrılıp hastanın arkasından ilerledim.
''Gülfem, Barış hocaya haber verdiniz mi?''
''Verdik hocam. O da hazırlıklarını tamamlıyor.''
Kısa bir süre sonra hastanın beyin kanaması geçirdiğini öğrenip ameliyathaneye geçtik. Ameliyathanede bütün hazırlıklar tamamdı. Biz işimizi yaptıktan sonra Suzan, sezeryanı gerçekleştirecekti. Bu sırada sık sık bebeğin hayati değerleri kontrol ediliyordu. Ameliyat başladıktan sonra aklıma gelen soruyla Gülfem'e döndüm.
''Gülfem hastanın yakınına haber verdiniz mi? Özellikle eşine.'' Diye sordum.
''Hocam hastanın eşi 2 ay önce şehit olmuş. Babasına haber verdik o geliyor.'' Duyduklarım beni iyice üzmüştü. Ameliyat oldukça riskli bir seyirde ilerliyordu. Hasta yaşamak için savaşıyordu ama bedeni oldukça ağır yaralar almıştı. Bu sırada bebeğin değerleri iyice düşmüştü.
''Bebeği almak zorundayım. Daha fazla dayanamaz.'' Suzan sezeryana başlarken hastanın kalbi durmuştu. Hemen müdahale ettiğimizde hasta geri dönmüştü. Ancak bu durum uzun sürmeden kalbi bir kez daha sürmüştü. Dakikalarca kalp masajı yapsak da bir sonuç alamamıştık. Beyin artık oksijensiz kalmış ve beyin ölümü gerçekleşmişti.
''Ölüm saati 00.28.'' Hastanın ölümünü ilan ettikten sonra bir süre hareketsiz kaldık.
Suzan'a döndüğümüz zaman bebeği çıkartmak üzere olduğunu gördük. Hepimiz bir an orada gelecek olan güzel haberi bir ağlayışı beklemeye başladık. Suzan bebeği çıkarttıktan sonra her ne kadar uğraştıysa da beklediğimiz o ağlama sesi gelmemişti. İlk müdahale yapılmış yine de sonuç alınamamıştı.
''Ölüm saati 00.45.'' Ameliyathanede büyük bir sessizlik varken anneyi kapatıp bebeğini kucağına koyduk. Bir süre öyle kaldıktan sonra hastanenin morg kısmına kaldırdık. Dışarı çıktığımızda bizi bekleyen yaşlı bir amca ve birkaç kişi bizi görünce hemen yanımıza koştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHALLE ARASINDA 2
Teen FictionMahalle Arasında kitabının devamıdır. Okumak isterseniz lütfen önceliği ilk kitaba verin.