Toprak, kucağına aldığı kızımızı kontrol ederken bir ara Nira'yı, Batuhan'a bıraktı. Ben, doktor arkadaşını görmeye gideceğini düşünürken o sertçe beni kendine çekip sarıldı. O an içimde kalan ne kadar gözyaşı varsa dökmeye başlamıştım. Toprak, birkaç dakika boyunca saçlarımı okşarken ağlamam biraz olsun dinmişti.
"İyi misin güzelim?" Kafamı iki yana salladım.
"Değilim. Hiç iyi değilim." Toprak, saçımı öperken iyice ona sokuldum.
"Kızımıza bir şey olmayacak, biliyorsun değil mi?"
"Olmaz değil mi?"
"Olmaz tabii. O bizim kızımız. Ayrıca annesine çekmiş bir kız çocuğu o. Senin pes ettiğin nerede görülmüş ki kızımız pes etsin, değil mi?" Toprak'ın konuşması içimi biraz da olsa rahatlatırken bir süre daha öyle kalmıştık. Toprak, uzun uzun saçlarımı öperken kocamın o güvenli kollarında olmayı ne kadar özlediğimi fark ettim.
"Toprak alıyorlar Nira'yı odaya." Batuhan'ın konuşmasıyla birbirimizden ayrıldık. Toprak, elimi avuçlarının içine aldıktan sonra birlikte bizimkilerin arkasından yürümeye başladık. Asansöre binip üst kata çıktığımızda bizi Nira'nın doktoru karşıladı. Doktoru takip ederken Nira'nın yatırıldığı odaya geldik. Kızım hemşire ablasının kucağında öylece etrafa bakıyordu.
"Toprak, ben ve hemşire arkadaşlar düzenli olarak ateşini ölçmek için geleceğiz. Birazdan da kan alıp, teste yollayacağım." Toprak, doktoru dinlerken o an ki gerginlikle elini saçlarının arasına daldırdı.
"Var mı şüphelendiğin bir şey?"
"Var elbette ama kesin bir şey olmadan konuşamam biliyorsun."
"Arif?"
"Test sonuçları çıkınca zaten geleceğim. O zaman detaylı konuşuruz kardeşim, tamam mı?" Toprak en sonunda kafasını salladı.
"Gülfem?" Doktor, tüpleri gösterdikten sonra odadan çıktı.
"Tamam hocam." Hemşire, eline aldığı tüple kızımın yanına doğru geçerken Toprak, Nira'yı kucağına aldı. Kızımın o haline bakamayacağımı bildiğimden Yalın abinin yanına geçtim. Kafamı omzuna yaslarken gelen ağlama sesleriyle gözlerimi sıkı sıkı kapattım.
"Ben bunları direkt laboratuvara teslim edeceğim hocam."
"Tamam Gülfem, çok sağ ol." Hemşire odadan çıktıktan sonra Yalın abiden ayrıldım. Toprak'ın yanına geçtiğimde, kızım hala ağlamaya devam ediyordu.
"Siz gidin isterseniz, biz nasılsa buradayız bütün gece."
"Saçmalama oğlum, yeğenimiz buradayken nereye gidiyoruz biz?" Batuhan'ın konuşmasından sonra herkes odadaki koltuğa oturdu.
Birkaç dakika sonra odanın kapısı çalınca içeriye Selçuk abi, Emine abla ve Hande girdi.
"Evden ihtiyacınız olabilecek her şeyi aldım."
"Ben kimliği alıp aşağıya ineyim." Yalın abi, Hande'den kızımın kimliğimi alıp aşağıya indiğinde Emine ablanın yanına geçtim.
"Selçuk, Hande'ydi arayınca öğrendik burada olduğunuzu. Nasıl durumu şimdi?"
"Arada ateşi çıkıp duruyor ama biraz daha iyi." Diyerek cevap verdim.
"Bebek bu güzelim. Hastalanır işte sen içini ferah tut."
"Öyle ama ne bileyim Emine abla, aklımı kaybediyorum sandım."
"İlk kez hastalandı yavrun, kuzum. Ondan böyle hissediyorsun ki bu çok normal." Biz Emine abla ile konuşurken içeri hemşire girmişti. Nira'nın ateşini ölçerken Toprak başındaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHALLE ARASINDA 2
Novela JuvenilMahalle Arasında kitabının devamıdır. Okumak isterseniz lütfen önceliği ilk kitaba verin.