BAL GİBİ
33. Bölüm
"Ilgaz ? Ilgaazz? Ama Ilgaz!"
Süper, suratıma kapattı! Ah be Çiçek! Gelir gelmez aramızı çoktan açtın be kızım, ben şimdi sana Ilgaz'ı, Ilgaz'a seni nasıl anlatıcam?"
Ooyyhh oyhh! Bitmiyor çilem bitmiyooor!!
**
Ayh nasıl bitsin acaba ? Anamız bizi Kadir gecesi doğurmamış ki işimiz gücümüz mütemadiyen rast gitsin. Hayır yani kimin eski çocukluk arkadaşı yeni sevgilisinin unutamadığı çocukluk aşkı çıkar ki ? Kimin yani? Kırk yılda bir görülebilen tıbbın eli kolu bağlı kaldığı milyonda bir çıkan hastalık olsa benimkine nazaran daha büyüktür oranı. Vallahi bak! Yemin ediyorum ya!
Teşekkürler şansıma. Teşekkürler hayatıma. Zira o hayat ki Ilgaz'la beni hiç karşılaştırmaya da bilirdi. O hayat ki mezuniyet balomu başka bir mekanda da tertip edebilirdi. O hayat ki Ilgaz'ı gecenin bir vakti Alilere getirtmeyebilirdi. Demem o ki gençler Ilgaz'ı benim karşıma çıkaran hayatın da vardır bir bildiği. :)
Kız Şukufe gördün mü nasıl olumlama yaptım. Hani bana alkış ?
Aferin kız sana. Bana da iyi geldi ne yalan söyliyim. Yap ara sıra bunu. İçimi ferahlattın.
Kız senin de mi için var. İç sesimin içi var ben şok.
Ohoo daha bilmediğin neler neler. Ama işte beynin yanmasın diye çok girmiyorum oralara.
Allah razı olsun bebeğim ya. Küçücük beynim almaz yani o kadar ayrıntıyı. Sağol.
Gerçekten mi? Ilgaz sana trip atmışken içerde Ali ve Çiçek seni bekliyorken sen burda bana mı alınıyorsun? Yapıyor musun bunu gerçekten ?
Ayy hakkaten yaa. Napıyorum ben? Dünya yanıyor ben saçımı taramanın peşindeyim. Ilgaz'ı bir süre askıya almaya karar verdim. Olan olmuştu nasılsa. Şimdi içeri giriyooring ve Çiçek'e iyi geliyooring!! Marş marş !!!
**
Ertesi günden selamlar olsun güzel insanlar! Malumunuz dün yatış saatimiz bi hayli geç oldu. Siz deyin şafak yeni söküyordu ben diyeyim horozlar ötüyordu. Öyle bir şeyler işte. Şimdi bakıyooorum saat 12:34. Telefonumu saate bakmak için elime almamla Ilgaz'dan gelen zilyon tane cevapsız çağrıyı görmemle- aha yine çalıyor! Yine Ilgaz! Buna da cevap vermezsem yemin ederim evi basacak çocuk! Derkennn- o da nesi aşağıda biri daatt daatt kornaya basıyor! OMG! Düşündüğüm şey değil dimi? Oh No oh no no no no no no. (Anladınız siz onu ;) )
Ali'nin balkonuna çıkıp aşağı bakmamla vücudu dışarda eli kornada yakışıklı mı yakışıklı bir IlgazAnadolununSenYüceBirDağısın görmem bir oluyor ve dişlerinizin arasında dağılan macaron gibi un ufak oluyorum. Beynim durdu zira 32 diş el sallıyorum Ilgaz'a. Ölmek istiyorum şuaannn!!
Ayy yok yok tövbee!! Allahım biliyorsun sen konuyu, ignore piliiz ehehe.
Ilgaz aşağıdan ses çıkarmadan "napıyorsun sen" gibi bir el işareti yaptı. Benim de ona el sallayan elim havada asılı kaldı tabii 32 dişimi de unutmayalım!
İçeri fırlamamla terliklerimi ayağıma geçirip aşağıya inmem birkaç saniye sürdü yemin ederim.
Ilgaz'ın gözleri baştan aşağı beni süzüyordu. Ay aşkım yolun ortasında yeme bari gözlerinle. O da nesi gözlerinden ateş çıkıyor.
Arabanın sağ koltuğundaki ceketini alıp benim üzerime geçirmesi ve kollarının arasında kamufle etmesi bir oldu.
"Balım bu ne?!"
Şöyle bir göz attım ki hakkaten o da nesiydi!! (o.O)
Ali'nin tshirtlerinden birini geçirmiştim yatmadan önce ve öyle de inmiştim aşağıya that's it.
Ha ha al sana that's it. Durduk yere Ali'nin tshirt ünü giydin diye trip yiyeceksin üzerine de bu kılıkta aşağı indin diye bravaa!!
Ah Balım ah beynindeki nöronların işe yaradığı oluyor mu arada ?
Aa olmaz mı Şukufeciim bak seni ben yarattım ya.
Hah hadi ordan sen hiçbir işi tek başına beceremediğinden ben "eeehh yeter artık benim şu kıza bi el atmam lazım" deyip dayanamadım da kendim çıktım içinden ehehe.
Öh ama yaa! İnsan bu kadar da yerden yere vurulmaz ki anacım.
"Balım!"
"Ayh ne?!"
Ilgaz'ın beleren gözleriyle hafifçe bi yutkundum tabi. Çünkü yine yeni yeniden son cümleyi dışımdan kurmuştum!
Daha önce de söylediğim gibi bukalemunlar benim kadar hızlı renk değiştirmiyor, rüzgar gülleri böyle dönmüyordur!
"Efendim aşkımm! Efendim bitanemm! Söyle!"
Aha o da nesi? Yumuşadı mı bizimki bana mı öyle geliyor Şukufe?
Vallahi dudağının kenarı hafif bir kıvrıldı sanki ama- derken aha yine ciddileşti.
Okey. Tamam o zaman ben ordan devam edeyim.
"Benim yakışıklı mı yakışıklı sevgilimm. Sabah sabah beni görmeye mi gelmiş hı?"
Vallahi yine kıvrıldı.
"Balıım!"
"Söyle aşkım!"
Aha da konuşamıyor vallahi sinirin geçecek paşam aslında ama çok inat ediyorsun. Biraz salsan kendini bitti gitti. Neden geldiğini bile unutacaksın.
"Ne işin var senin Ali'de? Niye kaldın gece burda?"
Aahh ahh. Benim bunları bir an önce bir araya getirip güzelce tanıştırmam lazım başka türlü güvenemeyecek bizimki belli oldu.
"Ilgaz söyledim ya ateşi çıkmış, yardımcı olmamı istedi ben de kaldım işte. Bu kadar."
Asla inanmadı. Ne yani çocuğu hasta yatağında ateşler içinde kıvranırken görünce mi inanacaksın? Peki tamam! Gösteririz biz de.
Ilgaz'ı kolundan tuttuğum gibi yukarı çıkarıp salonda bekletip Ali'nin odasına gidip ona hasta süsü verdikten sonra Ilgaz'ı Ali'nin odasına sürükleyip Ali'nin perişanlığını gösteririm olur biter! Ah benim şu zeki çevik ve ahlaklı beynim!
He he zeki çevik ve 'ahlaklı' çok haklı!
Sus kız Şukufe, daha iyi bir fikrin varsa sen söyle!
Aman yok yok! Tutar bu, yürü burdan!
Yürürdüm. Yani gerçekten yürürdüm burdan! Eğer Ali sağlıklı mı sağlıklı vücudunu balkondan sarkıtıp gayet pür neşe bir sesle bana seslenmeseydi!
"Balııım! Napıyosun orda? Aa Ilgaz mı geldi? Çıksanıza yukarıya!"
Açtım gollarımı alkışlarınızı kabul ediyorum gençler buyrun. Buyurun buyurun! Alkışlarla yaşıyorum!!!
..Bölüm Sonu..
Yes yes!! Uzuuun bir aradan sonra yine burdayım! Umarım severek okuyacağınız bir bölüm olmuştur! Kıymetli yorumlarınızı benimle paylaşırsanız çok sevinirim sevgili okuraşklarım!!
Sizi seviyorummm!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAL GİBİ #Wattsy2020
Teen Fiction"Gülme Garantili Romantik Komedi" desek de inanmayın a dostlar. Zira hayatı, 6.7 imdbli gerilim filmi tadında ilerleyen bir Balım Özdemir'imiz var. Tabi Antalya'nın gelgitli havaları da işin içine karışınca.. Neler oluyor neler! Aslında her şey o gü...